Skolyoz, omurganın doğal eğriliğinin kaybolması veya aşırı artması sonucu oluşan bir rahatsızlıktır.
Doğuştan veya ergenlikte gelişebilir.
Prof. Dr. Ceylan, skolyozun önlenmesi veya tedavisi için gençlere spor yapmalarını, özellikle yüzme ve salon sporlarını tercih etmelerini önerdi.
Ayrıca, ev işlerine katılarak, sırt ve omuz kaslarını güçlendirmelerini tavsiye etti.
Prof. Dr. Ceylan, "Günümüzde dijital cihaz kullanımı çok yaygın. Bu cihazları çok fazla kullandığımızda, duruşumuzu bozuyoruz. Öne eğilerek veya kambur durarak omurgamıza zarar veriyoruz. Bilgisayar başında uzun süre ders çalışan gençler, arada sırada sırt kaslarını çalıştıran egzersizler yapmalı veya ev işlerinde ailelerine yardım etmelidir. Böylece, sırt kasları zayıflamaz ve omurga şekli korunur. Aksi takdirde, kambur duruş kalıcı hale gelir ve skolyoz riski artar" dedi.
Prof. Dr. Ceylan, ayrıca, çalışma ortamının da duruşa etki ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Fethi Ceylan, "Çalışırken, masamızın ve koltuğumuzun yüksekliğine dikkat etmeliyiz. Masamız çok alçaksa veya koltuğumuz çok yüksekse, eğilmek zorunda kalırız ve bu da sırt ve bel ağrılarına, kamburluğa neden olur. Masamızı yükselterek, belimizi destekleyerek, dik oturmalıyız. Öne eğilerek, kambur durarak çalışmak sağlıklı değildir. Yüzmenin skolyozu önlediğine dair kesin bir kanıt yoktur, ancak omuz ve bel kaslarını güçlendirdiği için faydalıdır. Gençler, hayatın içinde olan, devamlı yapabilecekleri aktiviteler seçmelidir. Evde ders çalışan bir çocuk, kültür fizik hareketleri yapabilir, ev işlerine katılabilir. Bir bağ, bahçesi olan bir genç, babasına yardım edebilir, salon sporları yapabilir. Bizim istediğimiz, kasların güçlü olmasıdır. Eskiden gençler, evdeki en ağır işleri yaparlardı, ama şimdi 'Sen oku, çalış, işlere karışma' deniliyor. Bu, gençler için iyi değil, sırt kaslarını zayıflatıyor. 'Ben okuyorum' diye ev işlerinden uzak duran bir genç, doğru yapmıyor. Bu, omurga sağlığını, skolyozu da etkiliyor" şeklinde konuştu.
