Ege Üniversitesi'nde (EÜ) yapılan çalışmayla, üzüm posasından kalori değeri açısından taş kömürüne yakın kalitede biyokömür elde edildi. EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jale Yanık, yaptığı açıklamada, enerji kaynaklarının tükenebilir olması nedeniyle tüm dünyada yenilenebilir enerji konusunda çalışmaların yoğunlaştığını, üniversite olarak 1996 yılından bu yana atıklardan enerji elde edilmesi üzerine çalıştıklarını anlattı. Bu alandaki çalışmaların son yıllarda biyokütle enerjisi üzerine yoğunlaştığını aktaran Yanık, yüksek lisans öğrencisi Mehmet Pala'nın, İzmirAtatürk Lisesi öğrencileriyle beraber yürüttüğü "Hidro Termal Yöntemlerle Biyokömür Eldesi" başlıklı projesinin de biyoatıkların kullanılabilir hale getirilmesi amacıyla hazırlandığını söyledi.
"1 saatte kömür oluyor"
Jale Yanık, üzüm posasının daha önce kimyasal ham madde olarak çeşitliçalışmalarda kullanıldığını ancak ilk kez enerji ham maddesi olarak değerlendirildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Hidro termal proses sulu atıklara uygulanabilir bir yöntem. Biz de hangi atık üzerinde çalışabilir diye düşünürken yüzde 60 su içeren üzüm posası aklımıza geldi. Projede atığın içindeki karbonu kazanıyoruz. Posa, basınç altında, 200 santigrat sıcaklıkta reaksiyona tabi tutuluyor. Böylece cibre içindeki bir takım moleküller bozulup suya geçiyor, geriye karbonca zengin bir bakiye kalıyor."Fosil yakıtların oluşumunun zorluğuna dikkati çeken Yanık, "Doğada fosilyakıt oluşumu milyonlarca sürüyor ama biz bu olayı bir saat içinde yapabiliyoruz. Elde ettiğimiz kömür, kalori olarak taş kömürüne yakın kalitede" dedi. Yanık, reaksiyon koşullarına göre posa miktarının yüzde 60'ı oranında biyokömür elde edilebildiğini, bir kiloluk ham maddenin 600 gramının kazanılabileceğini dile getirdi. Avrupa'daki yıllık cibre miktarının 16 milyonton civarında olduğunu ifade eden Yanık, bunun yüzde 60'ının kömüre dönüştürülmesinin mümkün olduğunu belirtti.
"Çevreci bir yöntem"
Enerji elde etmede çevreye duyarlılığın önem taşıdığını vurgulayan Yanık,projede kullanılan ham madde ve uygulanan prosesin minimum çevresel etkiliolduğunu kaydetti. Prof. Dr. Jale Yanık, hidro termal yöntemde sulu atık kullanıldığından atıkların kurutulması için enerji kaybedilmediğini ifade ederek, "Ayrıca biyokömürün kullanılması sonucunda da havaya, üzümün gelişimini tamamlamak için kullandığı oranda karbondioksit salınıyor. Atmosfere yayılan karbondioksit miktarı ile aynı miktarda karbondioksidi ortadan kaldırma durumu, yani karbonnötr durumu var" diye konuştu.