İşte depremci Prof.'ların son açıklamaları: Her depremci farklı konuşuyor. Kime inanacağımızı şaşırdık

İşte depremci Prof.'ların son açıklamaları: Her depremci farklı konuşuyor. Kime inanacağımızı şaşırdık

İstanbul’da beklenen “büyük deprem” tartışmaları 17 Ağustos’un yıl dönümünde yeniden gündeme geldi. Uzmanların deprem konusundan farklı açıklama ve beklentileri ise vatandaşın kafasını karıştırdı. Sizin için yedi deprem uzmanının açıklamalarını derledik.

17 Ağustos depreminin yıl dönümünde İstanbul’da beklenen olası bir depreme yönelik uzmanlardan gelen farklı açıklamalar tartışmalara neden oldu. Peki kim doğru söylüyor. İstanbul’da olası bir depremin yıkıcı etkileri mi olacak, yoksa beklenenden daha düşük bir büyüklükte mi gerçekleşecek. İşte Uzmanların farklı görüşleri:

"HER GEÇEN GÜN RİSK ARTIYOR"

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisi ve Afet Yönetim Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile İstanbul Üniversitesi (İÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü eski öğretim üyesi Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, Gölcük Depremi’nden bu yana geçen 21 yılda olası İstanbul Depremi için risk oranının büyüdüğünü söylediler.

İki bilim insanı Silivri’de geçen yıl meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ciddi bir uyarı olduğu konusunda birleşti. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, ''Artık çok daha tehlikeli ‘Tik-tak yapan bir bombanın yakınındayız. Süremiz yaklaşıyor arkadaşlar. Her geçen gün deprem olma riski artıyor'' ifadelerini kullandı.

"BÜYÜKLÜĞÜ 6.5’TEN FAZLA OLMAYACAK"

Öte yandan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı deprem raporundaki senaryonun gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Yeniçağ’a özel açıklamalar yapan Üşümezsoy, İBB’nin deprem senaryosundaki gibi Yalova’dan Silivri’ye kadar uzanan 140 kilometrelik bir fayın kırılmasıyla meydana gelecek 7.5’lik bir depremin söz konusu olmadığını belirterek, beklenen İstanbul depremin Büyükçekmece’den Silivri’ye kadar uzanan 40 kilometrelik bir fayın kırılmasıyla oluşacağı ve büyüklüğü 6.5’ten fazla olmayacağını söyledi.

Üşümezsoy’un değerlendirmeleri şu şekilde:

"İstanbul’un burnundan geçen Adalar’dan başlayıp, Yalova’dan Tuzla’dan başlayıp, Silivri’ye kadar giden, İstanbul’a 15-20 kilometreden geçen bir fayın, 140 kilometrelik bir fayın kırılmasıyla oluşacak 7,5 büyüklüğündeki bir depremden bahsediyor.
Öyle bir deprem de yok. Gerçekte ise fay Büyükçekmece’den Silivri’ye kadar giden 40 kilometre uzunluğunda 6-7 kilometre derinlikte bir fay ve bu da 6,5’ten büyük bir deprem yaratmayacaktır."

"SADECE İSTANBUL DEĞİL TÜRKİYE’NİN BİRÇOK İLİ TEHLİKEDE"

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, sadece İstanbul depremi değil, Türkiye'deki birçok ilde 7.6'ya varan depremlerin olabileceği uyarısını yaparak, bir an önce deprem master planlarının hazırlanması gerektiğini söyledi.

Sözbilir, şöyle konuştu:

"2020 yılında yapılan deprem senaryosunda yaklaşık yüzde 30'lara varan bir yıkımdan bahsedilebiliyor. Can ve mal kayıpları hala yüksek durumda değerlendirilebilir. Yaklaşık 10 yıl içinde 7.2 ile 7.5 arasında büyüklüğe varan bir deprem bekleniyor. Sadece İstanbul'daki depremi beklemek çok doğru değil. İstanbul dışındaki birçok ilimizde 7.5 ve 7.6'ya varan birçok deprem olabilir."

"İSTANBUL'DA 200 BİN İNSAN ÖLECEK"

İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü ve inşaat mühendisi Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan ise olası bir İstanbul depreminde 200 bin insan hayatını kaybedebileceğini ifade etti.

Altan; "Şu anda devletin imkanları çok iyi fakat can ve mal kaybının Kocaeli depremine göre 10 kat daha fazla olacağı bir depremle karşı karşıyayız. O depremde 20 bine yakın insan hayatını kaybetti olası İstanbul depreminde 200 bin insan hayatını kaybedebilir. İstanbul’un nüfus yoğunluğu Kocaeli’ye göre çok fazla. İstanbul’daki yapıların yüzde 85’i depreme dayanıksız." dedi.

"GÖLCÜK'TEN YIKICI OLACAK"

Deprem profesörü Prof. Dr. Naci Görür,  "Bu deprem nüfusu 16 milyon olduğu söylenen bir mega kentte olacak." diyor ve ekliyor: "Korkarım ki Marmara depremi, Gölcük Depremi’nden çok daha fazla hasar verecektir."

Görür, "Kalabalık nüfus ve kalitesiz bir yapı stoku herhangi bir depremde can ve mal kaybını en fazla artıran parametrelerdir. Hal böyle olunca, korkarım ki Marmara depremi, Gölcük Depremi’nden çok daha fazla hasar verecektir." şeklinde konuştu.

"FAY İSTANBUL'UN İÇİNDEN GEÇMİYOR"

17 Ağustos Depremi'nin yıl dönümünde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara'da kırılan yer küre parçalarının her yıl 2,5 santim batıya doğru kaydığını söyledi. İstanbul'un en büyük şansının ise fayın şehrin içinden geçmemesi olduğunu ifade etti.

Özener şunları söyledi:

"İstanbul için şansımız, fay hattının şehrin içinden geçmemesi. Gölcük ve İzmit'in içinden geçen fay, megakente 8-15 kilometre mesafede yer alıyor. GPS gözlemlerinden elde edilen verilere göre, her yıl ortalama 2.5 santimetre batı-güney batı yönüne doğru kayıyoruz. Hesaplama ve öngörülerimiz, Marmara'daki sarsıntının 7.2 büyüklüğü civarında olacağını gösteriyor."