Dolar kurunda ve Borsa İstanbul''da bugün dikkat çeken hareketlenme yaşandı.
Uzmanlar, Merkez Bankası’nın rezerv satarak yaptığı müdahalelerin yanı sıra bu akşam toplanacak olan kabine toplantısına ilişkin beklentilerin hareketlenmede etkili olmuş olabileceğini söyledi.
Öğlen saatlerinde 17,04’ü gören Euro/TL, öğleden sonra 16,76’ya kadar geriledi. Sabah 15,97’yi gören dolar/TL de öğleden sonra 15,70’e kadar geri çekildi.
Sabah yükselişle haftaya giren Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi de öğleden sonra düşüşe geçti ve endekste düşüş yüzde 1’e yaklaştı.
KABİNE TOPLANTISI SONRASI ENFLASYON
InvestAZ Araştırma Direktörü Dr. Tuğberk Çitilci, akşamki kabine toplantısı sonrasında enflasyona endeksli bononun açıklanabileceğine dair beklentilerin döviz kurlarında düşüş ve Borsa İstanbul’da satış getirdiğine işaret etti.
Enflasyona endeksli tahvilin gelmesi durumunda döviz kurlarında “ihracatçıyı rahatsız etmeyecek düzeyde” düşüş olabileceğini belirten Çitilci, Borsa İstanbul’da da bankacılık başta olmak üzere şirket hisselerinde satış görülebileceğini dile getirdi.
Çitilci, enflasyona endeksli borçlanma senedinde vadenin kısa olması, yani bononun kullanılması durumunda, kur korumalı mevduattan da geçişler olacağına işaret etti.
KUR KORUMALI MEVDUATA BENZER BİR İSTİKRAR SAĞLAR
İşlem hacimleri düşük seyrederken, TL’deki seyrin dalgalı olduğunu belirten Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, “Türkiye’nin lira varlıklarının çekiciliğini artırmaya yönelik bir diğer adım olarak bireysel yatırımcılar için enflasyona dayalı tahvil ihraç etmesi bekleniyor. Buradan enflasyona endeksli tahvil gibi bir ürün çıkarsa, belli bir süre kur korumalı mevduata benzer bir istikrar sağlar ve kur bu bölgede kalır” dedi.
Enflasyonun yüzde 70 üzerinde olacağını ve muhtemelen enflasyonun beli bir miktar üzerinde getiri sağlayacak olan bu enstrümana ciddi bir yatırımcı talebi oluşacağını dile getiren Erkan, yıl sonu için şu uyarıda bulundu:
“Mevcut enflasyon seviyeleri ve negatif reel faiz etkileri ve piyasanın görüşlerinin çok fazla değişkenlik içerebileceği göz önüne alındığında ise, yıl sonuna doğru TL tarafında daha yüksek bir değer kaybı etkisi görebileceğimizi düşünüyoruz.”
FAİZ YÜKÜ, SADECE 8 AYDA 1 TRİLYON 331 MİLYAR TL ARTMIŞ
Öte yandan, hükümetin faiz indirimi operasyonu sonucu ortaya çıkan faiz faturası giderek büyüyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı''nın geçen hafta yayımladığı verilere göre, 2021 yılı Ağustos ayı sonunda 722 milyar TL olan iç borçlar için ilerideki ödenecek faizlerin toplamı, Nisan 2022''de 2 trilyon 53 milyar TL''ye yükseldi.
Böylece, Hazine''nin vatandaşlardan toplayacağı vergilerle ödeyeceği faiz yükü, sadece 8 ayda 1 trilyon 331 milyar TL artmış oldu.
TCMB politika faizini yüzde 19''dan yüzde 14''e indirirken, TÜİK''in açıkladığı tüketici enflasyonu da yüzde 19,25''ten yüzde 70’e yükseldi. Bu yükseliş, sadece sabit faizli tahvil faizlerini değil, enflasyona endeksli tahviller için ödenecek faiz yükünün de hızla tırmanmasına neden oldu.
Uzmanlar, bu artışın en önemli nedeninin, bankaların sahipliğinde olan enflasyona endeksli tahvillerin yarattığı faiz yükü olduğunu, vatandaşlara yönelik enflasyona endeksli tahville bu faturanın daha da artacağını belirtiyor.