Korona virüs üzerinde çalışma gerçekleştirmeye devam eden bilim insanları, yeni salgınlarla ilgili çok önemli ipuçları paylaştı.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre Bilim insanları yüzlerce memeli türünün korona virüslerin birbirleriyle karışması için kuluçka makinesi görevi görebileceğini, bunun sonucunda yeni virüsler oluşturabileceğini ve gelecekteki salgınların fitilini ateşleyebileceğini söyledi.
Hakemli bilim dergisi Nature Communications''ta 16 Şubat''ta yayımlanan araştırmada yarasalar ve maymunlar gibi yabani, kediler ve tavşanlar gibi evcil hayvanların ve domuzlar gibi çiftlik hayvanlarının yer aldığı 876 memeli tür yer aldı.
GENİŞ BİR VİRÜS AİLESİ
Korona virüsler hem kuşlara hem de memelilere bulaşabilen geniş bir virüs ailesinden oluşuyor. Kovid-19''a neden olan SARS-CoV-2 ise bu ailenin yalnızca bir üyesi.
Yeni araştırmada bilim insanları, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri''nin veritabanı GenBank aracılığıyla 411 korona virüsün genetik dizisini çıkardı ve bu dizileri bilgisayar algoritması kullanarak taradı.
Algoritma, her virüsün 12''den fazla memeli konakçıda barınabileceğini ortaya koydu. Taranan her hayvan türünün de en az 5 korona virüse ev sahipliği yapabileceği belirtildi.
Liverpool Üniversitesi''nden veri bilimci Maya Wardeh ve virolog Marcus Blagrove, Livescience''a yaptıkları ortak açıklamada “Çok sayıda hayvanın yine çok sayıda korona virüse ev sahipliği yapabileceğini görmek şaşırtıcı” ifadelerine yer verdi.
Yarasaların önemini herkes biliyor. Ancak biz kemirgenler, primatlar ve toynaklı hayvanlar da dahil olmak üzere yüksek risk taşıyan çok sayıda konakçı bulduk.
“BİRLEŞMESİ TEHLİKELİ OLUR”
Araştırmacılara göre birden fazla korona virüse konakçı olarak hizmet edebilen hayvanlar büyük tehdit oluşturuyor. Zira birkaç korona virüs suşu aynı hücreyi istila ettiğinde genleri karışabilir ve yeni virüsler meydana gelebilir.
Araştırmanın yazarları, "rekombinasyon" diye bilinen bu genetik karışımın, SARS-CoV-2 genlerinin başka bir koronavirüsle karıştığı durumda özellikle tehlikeli olabileceğini söylüyor. Çünkü bunun sonucunda ortaya çıkacak virüs, insanda SARS-CoV-2 kadar bulaşıcı olabilir ve hatta daha ciddi hastalıklara neden olabilir.
Çalışmanın yazarlarından ve Liverpool Üniversitesi''nden Virolog Dr.Marcus Blagrove, "Yeni virüslerin ortaya çıkmasının bir yolu da mevcut iki korona virüs arasındaki rekombinasyondur" dedi ve ekledi:
Yani iki virüs aynı hücreyi enfekte edebilir ve tamamen yeni bir suş, yani bir ‘yavru'' virüse dönüşebilir.
Yeni çalışmada oluşturulan modelde SARS-CoV-2''yle birlikte en az bir başka koron avirüse ev sahipliği yapabilecek 126 memeli türü belirlendi ve bunun bir dizi rahatsız edici senaryoyu akla getirdiği ifade edildi.
AYNI ANDA TAŞIYABİLECEK 102 TÜR VAR
Çalışmada ele alınan en riskli senaryolardan biri Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) neden olan korona virüsle SARS-CoV-2''nin kaynaşmasıydı. Araştırmacılar MERS ve Kovid virüsünü aynı anda taşıyabilecek 102 tür belirledi.
Araştırmacılar, ilk olarak 2012''de Suudi Arabistan''da tespit edilen MERS''in Kovid-19''dan çok daha yüksek bir ölüm oranına sahip olduğunu vurguladı. Bu virüsün bulaştığı hastaların yaklaşık olarak yüzde 35''inin hayatını kaybettiği aktarıldı.
Bu nedenle söz konusu iki virüsün rekombinasyonunun son derece tehlikeli olabileceği, zira ortaya çıkacak yeni virüsün hem çok bulaşıcı hem de ölümcül olabileceği belirtildi.
Bununla birlikte Banerjee, aynı alt türdeki korona virüslerin karışmasının, farklı alt türlerden virüslere kıyasla daha olası olduğunu bildirdi. Araştırmacı, "Farklı alt türlerin birleşip birleşmeyeceğini bilmiyoruz. Pek olası değil ama deneylerle kanıtlanan bir veri de yok" diye konuştu.
Araştırmada çiftlik domuzları, Asya''nın minik sarı yarasaları ve at nalı yarasalarının tümü, bu tür rekombinasyon olayları için olası konakçılar olarak belirlendi.
Ancak yüksek risk teşkil eden hayvanların bulunduğu listede başka türler de görüldü. Bunlar arasında tek hörgüçlü deve (Camelus dromedarius) öne çıkıyordu. Bu hayvanın zaten bilinen bir korona virüs konakçısı olduğu belirtildi.