Uzmanından meme protezi ve emzirme açıklaması

Uzmanından meme protezi ve emzirme açıklaması

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Buğçe Ballıoğlu Güney, Dünya Emzirme Haftası'na özel açıklamalarda bulundu.

İHA’nın haberine göre; Uzmanlar, emzirmenin bebek ve anne arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağladığını ifade etmesi dikkat çekti.

Hiçbir kadının bu duygudan mahrum kalmak istemediğini de vurgulayan uzmanlar, meme protezi yaptırmak isteyen kadınların, anne olmaları durumunda bebeklerini emzirememekten çekindiklerini söyleyerek bu korkunun yersiz olduğunu dile getirdi.

“HİÇBİR MÜDAHALE YAPILMAZ VE ZARAR VERİLMEZ”

Güney, silikon taktırmak isteyen annelerin, emzirme konusunda tedirginlik yaşadığını belirterek, “Silikon varlığının gebelik ve emzirme sürecine herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Cerrahi esnasında süt bezleri ve süt kanallarına hiçbir müdahale yapılmaz ve zarar verilmez” ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Buğçe Ballıoğlu Güney, silikon protezlerin kansere neden olduğu iddialarına da açıklık getirdi. Silikon protezlerin kanser riski taşımadığını vurgulayan Güney, şunları söyledi:

“Silikon protezler, çok nadir görülebilen ALCL isimli lenfatik bozuklukla ilgili bir hastalığa neden olabilir. Bu hastalık genellikle cerrahi sonrası ortalama 5-7 yılda memede ani şişme ile ortaya çıkar. Pürtüklü protezlerde bu risk yaklaşık 1/30.000’dir. Tedavide kapsülün çıkarılması yeterli olmaktadır.”

“YAĞ ENJEKSİYONLARI SONRASI OLUŞABİLECEK KİREÇLENME GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİNİ ETKİLEYEBİLİR”

Op. Dr. Güney, silikon varlığının mamografi, ultrasonografi ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ile yapılan çekimlerde etkili olmadığını da sözlerine ekledi.

Görüntüleme yöntemlerinin proteze zarar vermediğini söyleyen Güney, çekim yapacak protez varlığı hakkında kişiye bilgi verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Güney, yağ enjeksiyonunun protez ile yapılan büyütme kadar net sonuç vermediğini belirtti:

“İşlemin birkaç kez tekrarlanması gerekebilir. Meme büyütme adaylarının genellikle zayıf olmaları ve vücutlarında yeterli yağ bulunmaması kısıtlayıcı bir faktördür. Yağ enjeksiyonları genellikle asimetri, dekolte bölgesinin doldurulması gibi rötuş durumlarında kullanılmaktadır. Ayrıca yağ enjeksiyonları sonrası oluşabilecek kireçlenme görüntüleme yöntemlerini etkileyebilir”

İlgili Haberler