Çocuk Psikolojisi Uzmanı Psikolog Dilara Dalyan, çocukların okula dönüş ve okula yeni başlama konusunda yoğun stres ve kaygı yaşayabileceklerini belirterek, “Çocuklara alışmaları için yaklaşık 2-3 haftalık bir süre tanınmalıdır. Bu sürenin sonunda hâlâ okula uyum problemi görülüyorsa, bir uzman desteğine başvurulmasında fayda olacaktır. Çünkü uyum probleminin altında yatan başka bir sebep vardır ve bu çözüme kavuştuğunda okulla çocuk arasındaki kavga da çözülecektir. Ebeveynlerin bu süreçte sabırlı ve anlayışlı olması gerekir” sözlerini kullandı.
Okula başlayacak çocukların okul kaygısı yaşamamaları için ebeveynlere önerilerde Çocuk Psikolojisi Uzmanı Psikolog Dilara Dalyan şunları belirtti:
“Çocukların okula dönüş ve okula yeni başlama konusunda yoğun stres ve kaygı yaşayabilirler. Ebeveynler, bu konuda çocuklarına karşı anlayışlı olması ve onlara zaman tanıması gerekir. Öncelikle çocuklara okulun ne demek olduğu, işlevi ve okulun ona kazandıracaklarını anlatmak gerekir. Okulda aynı onun gibi çocuklar olduğunu, bir sürü arkadaş edinip oyunlar oynayacağını, yeni bilgiler öğreneceğini ve artık tek başına kitap okumayı öğreneceğini anlatarak işe başlayabilirsiniz”
“OKULUN İLK GÜNÜ KAYGILANMA ÇOK DOĞALDIR”
Okulun kazanımlarının çok fazla olmasıyla beraber çocuklarda ebeveynlerinden ayrılmanın yani bireyselliğe atılan ilk adımında korkularının başladığını da kaydeden Psk. Dalyan, “Çocuklarda oluşan bu ayrılık kaygısı oranına bağlı olarak çok doğal karşılanabilir. Fakat önemli olan, bu kaygının ne kadar sürdüğü ve şiddetinin ne olduğunu anlamaktır. Örneğin, okulun ilk günü anasınıfına veya birinci sınıfa başlayan bir çocuğun kaygılanması çok doğaldır. Çocuk daha önce hiç gitmediği bir yere ve hiç tanımadığı insanların arasına karışıyor. En önemlisi de güvenli limanı olan anne-babası onu okula bırakıyor ve gidiyor. Bir diğer deyişle onunla beraber bütün gün okulda kalmıyor. Bu durumda çocuğun kendini huzursuz, gergin hissetmesi veya okula gitmekten vazgeçmesi, belki de biraz ağlamasını olağan karşılayabiliriz. Çocuk kısa sürede bu duruma adapte olacak ve kendine yeni bir düzen kuracaktır. Çünkü çocuk eve döndüğünde ailesinin onu beklediğinin farkına varacaktır” ifadelerini kullandı.
“SÜREKLİ AĞLAYAN ÇOCUKLARDA BAĞLANMA PROBLEMİ OLABİLİR”
Okula başladıktan sonra ilk haftada adapte olamayan, sürekli ağlamaya ve sinir krizleri geçirip ailesine öfke duyan bir çocuk varsa burada bağlanma problemi olabileceğini de ifade eden Psk. Dalyan, “Çocuklara alışmaları için yaklaşık 2-3 haftalık bir süreç tanınmalıdır. Bu sürenin sonunda hâlâ okula uyum problemi görülüyorsa bir uzman desteğine başvurulmasında fayda olacaktır. Çünkü uyum probleminin altında yatan başka bir sebep vardır ve bu çözüme kavuştuğunda okulla çocuk arasındaki kavga da çözülecektir. Ebeveynlerin bu süreçte sabırlı ve anlayışlı olması gerekir. Bilinmezliğe, yeni bir maceraya giden çocuklarına destek olmalılardır. Özellikle okula çocuğunu bırakmaya giden ebeveynler vedalaşmalarını uzatmadan hızlı bir şekilde halletmelidir. Çoğu zaman biz yetişkinler için bile vedalar zorlayıcı olurken, çocuklar için uzun vedalar ayrılmayı daha da zorlaştıracaktır” diye konuştu.
“ADAPTASYON İÇİN OKUL EŞYALARI EĞLENCELİ HALE GETİREBİLİR”
Okula adaptasyon için okul eşyalarının eğlenceli hale getirebileceğini söyleyen Psk. Dalyan, “Çocuklar hoşuna giden eşyalarla vakit geçirmeyi sever ve bunun sebebinin okul olduğunu öğrenen çocuğa okul daha cazip gelmeye başlayabilir. Bu yüzden okul ihtiyaçları alışverişi yaparken daha eğlenceli ve cazip gelen kalem, defter, silgi gibi aslında basit görünen, sıradan olanlarını seçmek yerine eğlenceli ve değişik olanları seçmek çocuğu cezbedebilir” dedi.
“ÇOCUKLA UZLAŞMA YOLUNA GİDİN”
Ekran bağımlığı olan bir çocukta ise birden ekranı kesmenin okula karşı düşmanlık yaratabileceğini ifade eden Psk. Dalyan, “Ben okula gittiğim için tabletim elimden alındı, eğer okul olmasaydı istediğim kadar oynamaya devam edebilirdim gibi düşünceler oluşabilir. Bu durumda aile denge kurmalıdır. ‘Okula gidiyorsun, ödevlerin var fakat sen bu görevlerini yerine getirdiğinde bizde sana belirli oranda oynamana izin veriyoruz’ gibi bir uzlaşma yoluna varıldığında hem çocuk sorumluluklarını yerine getirmiş olacaktır hem de sonrasında çabalayarak elde ettiği oyununu eline aldığında daha büyük bir keyif duyacaktır” ifadelerini kullandı.