Serebral palsi, doğum öncesi veya sonrası beyinde oluşan hasar veya gelişimsel bozukluklar nedeniyle kas hareketlerinin etkilendiği bir durumdur.
Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Türkan Uygur Şahin, 6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü dolayısıyla bu konuda bilgi verdi. Şahin, serebral palsili çocukların uygun tedavi ve destekle yaşam kalitelerini artırabileceklerini belirtti.
Serebral palsinin bin doğumda 1-2 oranında görüldüğünü, Türkiye’de ise 1000’de 1.1-4.4 arasında değişen bir yaygınlığa sahip olduğunu söyleyen Şahin, ülkemizde yaklaşık 300 bin serebral palsili birey olduğunu, bunların 108 bininin ise 3-18 yaş arasında olduğunu tahmin ettiklerini ifade etti.
Şahin, serebral palsinin önlenebilir bir durum olmadığını ancak bazı önlemlerle riskin azaltılabileceğini de vurguladı. Bu önlemleri şöyle sıraladı:
Prematüre doğan bebeklere magnezyum sülfat verilmesi: Magnezyum sülfat, 32 haftadan önce doğan bebeklerde beyin hasarı riskini azaltabilir. Beyin kan akışını iyileştirerek oksijen yetersizliğine bağlı hasarı önleyebilir.
Asfiksi geçiren bebeklere soğutma tedavisi uygulanması: Asfiksi, bebeğin doğum sırasında yeterli oksijen alamaması durumudur. Bu durum serebral palsiye yol açabilir. Bebeğin vücudunu veya kafasını en az 2 derece soğutmak, beyindeki oksijen yetersizliği hasarını engelleyebilir.
Prematüre doğumlarda kortikosteroid kullanılması: Prematüre bebeklerde akciğerler tam gelişmemiş olabilir. Kortikosteroidler, akciğer gelişimini hızlandırarak serebral palsi riskini azaltabilir. Ancak bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Serebral palsinin kas hareket kontrolünü bozduğunu ve belirtilerin kişiden kişiye farklılık gösterebildiğini anlatan Şahin, “Serebral palsili çocuklar; çocuk nöroloji, çocuk psikiyatri, fizik tedavi ve rehabilitasyon, ortopedi gibi bölümlerin multidisipliner yaklaşımı sayesinde uygun tıbbi ve cerrahi tedavi ile zengin ve tatmin edici bir yaşam sürebilirler” dedi.
Şahin, ayrıca günümüzde tıbbi ve teknolojik gelişmelerin serebral palsili bireylere daha uzun, kaliteli ve konforlu bir yaşam imkanı sağladığını da ekledi.
