İHA’nın haberine göre; İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Aktaş, dünyadaki her 2 diyabetli kişiden 1’inin diyabet hastası olduğunu bilmediğini ifade etti.
EN SIK TİP 2 DİYABET GÖRÜLÜYOR
Doç. Dr. Aktaş, farklı çeşitleri bulunan diyabet hastalığının en yaygın görülen türünün Tip 2 diyabet olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Bir diğer adı insülin direnci olan Tip 2 diyabette, pankreasta insülin üretimi yeterli olduğu halde hücrelerde insülin hormonunun algılanamaması nedeniyle bu hormona karşı duyarsızlık oluşur. Bu durumda kan şekeri insülin tarafından dokulara taşınamaz ve kan glukoz düzeyi normalin üzerine çıkar. Bunun sonucunda bireyde ağızda kuruma, kilo kaybı, çok su tüketme ve çok yemek yeme ihtiyacı şeklinde belirtiler görülür. Bu hastalığa genellikle 35-40 yaş üzeri bireylerde rastlanılıyor”
HENÜZ KESİN TEDAVİSİ YOK
Aktaş, diyabet için uygulanan ve araştırma aşamasında olan birçok tedavi şekli bulunduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Fakat şu an için yaygın olarak kullanılan kesin bir tedaviden söz etmek mümkün değildir. Diyabet tedavisinde amaç, kan şekeri kontrolünü sağlamaktır. İyi bir diyabet kontrolü için sağlıklı beslenmek, egzersiz, diyabet ilaçları ve insülin kullanmak gerekir. Ancak bu sayede normal yaşama devam etmek mümkündür. Bununla beraber insülin tedavisi başlanan hastalar, eğer pankreaslarında insülin üretimi devam ediyorsa, beslenme alışkanlıklarını değiştirerek ve düzenli egzersiz yaparak insülin tedavisini bırakıp sadece diyabet ilaçları ile kan şekerlerini düzenleyebilirler”
CİDDİ HASTALIKLARA KAPI ARALIYOR
Doç. Dr. Aktaş, günümüzde hareketsiz yaşam biçiminin yaygınlaşması, artan obezite ve sağlıksız beslenme tarzı ile birlikte diyabet görülme sıklığının da bunlara bağlı olarak arttığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Diyabet yaşamı tehdit eden, oldukça ciddi bir hastalıktır. Tanısı konup etkin kan şekeri kontrolü yapılmazsa körlük, kalp krizi, inme (felç), böbrek hastalıkları ve bacak gibi organların kayıpları yönünden yüksek risk oluşturabilir”
BELİRTİ VARSA DİKKAT
Aktaş, Tip 1 diyabetin ortaya çıkışının genelde ani ve dramatik olduğunu belirten şu şekilde devam etti:
“Aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk, beklenmeyen kilo kaybı ve tekrarlayan enfeksiyonlar gibi belirtiler görülebilir. Tip 1 diyabetin belirtileri daha az sıklıkta ama aynı biçimde Tip 2 diyabetli kişilerde de olabilir. Ancak Tip 2 diyabetin ortaya çıkışı daha yavaştır ve bu yüzden tespiti de daha zordur. Bazı Tip 2 diyabetli kişilerde ise hiçbir erken belirti görülmez ve başlangıçtan birkaç yıl sonra çeşitli diyabet komplikasyonları sayesinde teşhis edilebilir. Bu nedenle yukarıda sayılan belirtilerden bir veya birkaçına sahip bireylerin zaman kaybetmeden kontrol amaçlı olarak bir sağlık kuruluşuna başvurmalarını önerilir.”
GESTASYONEL DİYABET
Doç. Dr. Ahmet Aktaş, gestasyonel diyabetin (gebelik diyabeti) ise hamilelik sırasında saptanan kan şekeri yüksekliği olduğunu söyledi.
Aktaş, “Bu tür diyabet çoğu zaman bebek doğduktan sonra geçer. Ancak bireyde gebelik diyabeti varsa, yaşamının daha sonraki kısmında Tip 2 diyabet gelişme riski de yükselir” dedi.