Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Sema Karakaş, yaptığı açıklamada, onkolojik ameliyatlar arasında rahim iç zarı, rahim ağzı ve vulva kanserlerinde robotik cerrahi kullandıklarını dile getirdi.
Doç. Dr. Karakaş, robotik cerrahiyle kadın kanserleri ameliyatlarının konforlu geçtiğini belirterek, “Hem ameliyatta hem ameliyat sonrası komplikasyon az oluyor. Hastaların hastanede yatışı da kısa sürüyor.” sözlerini kullandı.
Robotik cerrahiyle en çok rahim iç zarı (endometrium) ameliyatı yaptıklarını bildiren Karakaş, önceden açık yapılan bu ameliyatların, teknolojinin gelişmesiyle "minimal invaziv" dedikleri laparoskopi ile yapılmaya başlandığını kaydetti.
"DÜNYADA ROBOTİK CERRAHİYLE AMELİYATLARI AZ MERKEZ YAPIYOR"
Kanser ameliyatlarında robotik cerrahinin sağladığı pek çok avantaj olduğunu vurgulayan Karakaş, şunları kaydetti:
“Kanser ameliyatları uzun sürüyor, bir süre sonra kas yorgunluğuna bağlı el titremesi oluyor. Robotik cerrahi, insana bağlı olabilecek riskleri minimize ediyor. Ellerde titreme olmuyor, robotun kolları ile 540 derece dönebiliyor. Bu özellik, dikiş atarken herhangi bir kanama olduğunda o kanamayı durdurmak için büyük avantajlar sağlıyor. İki boyutlu değil üç boyutlu görüntülemeyle birlikte daha fazla çözünürlükte seçici davranarak ameliyatlarımızı gerçekleştiriyoruz. 2,5 yıldır jinekolojik onkoloji ameliyatlarını robotik cerrahiyle tamamen devlet güvencesinde, hastaların ek bir ödeme yapmalarına gerek olmadan yapıyoruz. Burası merkez hastane.”
Karakaş, Türkiye ve dünyada robotik cerrahiyle ameliyatları az merkezin yaptığını belirterek, “Bu teknolojiyle kadın kanseri ameliyatları konforlu geçiyor. Ertesi gün taburcu ettiğimiz hastalar var. Hem ameliyatta hem ameliyat sonrası komplikasyon az oluyor. Hastaların hastanede yatışı da kısa sürüyor. Açık ameliyatla hastaları 5-7 gün arası yatırırken, robotik sistemle hastaları 1-2 güne çıkarıyoruz. Daha az ağrı oluyor. Böyle olunca da maliyeti de daha az çıkıyor.” bilgisini verdi.
“KÜÇÜK KANSER HÜCRESİ BİLE TESPİT EDİLEBİLİYOR”
Karakaş, robotik cerrahinin özel görüntüleme (infrared) sistemiyle, küçük kanser hücresinin bile tespit edilebildiğini vurguladı.
Robota entegre görüntüleme sisteminin, kanserin evresinin doğru teşhis edilmesini ve ameliyat sonrası tedavilerin doğru belirlenmesini sağladığını belirten Karakaş, “Robotun ve bazı laporoskopik cihazların içinde infrared teknolojisi bulunuyor. Yeşil floresan etkisi yaratan boyanın rahim ağzından verilmesine ve boyanın gittiği kanal boyunca takip edilmesine olanak sağlıyor. Tümörün bekçi lenf noduna gelip gelmediğini gösteriyor. Küçük tümör hücreleri gelmiş mi metastaz olmuş mu onu anlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Karakaş, rahim tümörlerinin yüzde 15 metastaz yapma olasılığı bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Rahim kanseri yüzde15 lenf nodu metastazı yapar, lenfe sıçrar. 'Kalan yüzde 85 kısmı için hastayı boşuna mı ameliyat ediyoruz?' diye bir soru işareti oluyor. Bunun için önerilen de tüm lenf nodlarını çıkarmak. Böyle olunca da hastanın bacaklarında kocaman şişmeler, lenf ödem, damar yaralanmaları, uzun ameliyat süreleri, hastanede yatış gibi pek çok sıkıntı oluyor. Bunun yerine tümör ile lenf nodu arasındaki bağlantıyı, ICQ dediğimiz yeşil boyayla işaretli lenf bezesini gördüğümüz zaman, bunu patoloji uzmanlarına ince kesit şeklinde incelettirip burada gerçekten sıçrama var mı, onu anlayabiliyoruz. Böylece hastayı tüm lenf bezelerini çıkarmaktan da kurtarıyoruz.”