Uzmanından bilinçsiz antibiyotik kullanımına ciddi uyarı geldi

Uzmanından bilinçsiz antibiyotik kullanımına ciddi uyarı geldi

Prof. İsmail Balık, "Bilinçsiz antibiyotik kullanımı sürerse 100 yıl öncesi geri döneceğiz.” diye uyardı. İşte ayrıntılar…

“Sıradan enfeksiyonlar bile antibiyotik direnci yüzünden tedavi edilemez duruma gelecek. Bu ilaçları bilinçli kullanmak zorundayız." diye uyaran Prof. İsmail Balık önemli uyarılarda bulundu.

İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. İsmail Balık, yaptığı açıklamada, antibiyotik direncinin yaratabileceği sağlık sorunları ve akılcı antibiyotik kullanımının önemine ilişkin önemli bilgiler verdi.

Dünya Sağlık Örgütünün antibiyotik direncini en önemli 10 sağlık problemi arasında gösterdiğini anlatan Prof. Balık, bu yıl DSÖ'nün dünya genelinde "mavi" giyinme çağrısında bulunduğunu vurguladı. DSÖ'nün o çağrısına katkı vermek ve antibiyotik direncine dikkati çekmek amacıyla Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde de enfeksiyon hastalıkları alanında çalışanların hafta boyunca mavi giyineceğini hatırlatan Prof. Balık, "Sadece 2019 yılında dünya genelinde antibiyotik direncine bağlı bakteri enfeksiyonları nedeniyle 1,3 milyon kişi hayatını kaybetti. Eğer bu şekilde giderse 20-30 yıl içerisinde yılda 10 milyon kişinin antibiyotik direnci nedeniyle oluşan bakteri enfeksiyonlarından kaybedileceği düşünülüyor. " dedi.

ANTİBİYOTİKLER AĞRI GİDERİR Mİ

Prof. Dr. Balık, antibiyotik direncinin Türkiye açısından da ciddi bir sorun olduğunun altını çizdi ve şunları açıkladı:

"Hem ülkemiz hem de birçok ülkede antibiyotikler yanlış, aşırı kullanılıyor ve buna bağlı olarak direnç gelişiyor. Antibiyotikler kesinlikle ateş düşürücü, ağrı kesici özelliği olan, gelişi güzel kullanılabilecek ilaçlar değildir. Sadece bakteriyel enfeksiyon varlığında, hekim tavsiyesiyle kullanılmaları gerekir.
Grip, nezle gibi hastalıklarda ana etken virüsler olduğu için antibiyotik bunlar üzerinde etkili değildir. Yani bu tip hastalıklarda antibiyotik boşa kullanılmış olur. Gereksiz antibiyotik kullanımı kişilerde antibiyotik direncinin gelişmesine neden oluyor. Daha sonra gerçekten antibiyotikle tedavi edilecek bir enfeksiyonla karşı karşıya kalındığında bu ilaçlar hiçbir fayda göstermiyor.

Bilim dünyası son 30-40 yılda yeni bir antibiyotik grubu keşfedemedi, bu nedenle dirençle mücadele etmek için yapabileceğimiz tek şey halihazırda bulunan antibiyotikleri korumak. Bunun yolu da gereksiz antibiyotik kullanımından sakınarak, direnç oluşmasını engellemekten geçiyor. Antibiyotik doktor tarafından reçete edilmişse bitene kadar kullanılmalı, evde artmış bir antibiyotiğin olması demek bunun yanlış kullanıldığı anlamına da geliyor."

"İKİ SEKTÖRDE KISITLANMALI"

Prof. Balık, tarım ve hayvancılığın da antibiyotiğin en yaygın kullanıldığı alanlardan biri olduğunu hatırlatarak şunları hatırlattı:

"Antibiyotiklerin yüzde 70'i tarım ve hayvancılıkta, yüzde 30 kadarı da insanların tedavisinde kullanılıyor. Yani tarım ve hayvancılıkta da antibiyotik kullanımının kısıtlanması gerekiyor. Çünkü bitkilerden ve hayvanlardan insanlara uzanan bir döngüde antibiyotik direnci yayılıyor, üstelik doğada kimyasal bir zehirleme de meydana geliyor.

Bununla beraber antibiyotik direncini laboratuvar ortamında çok net şekilde görmek mümkün ve bu tablodan yola çıkarak Türkiye'de antibiyotik direncine bağlı ölümlerin Avrupa ve ABD'den daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Hastalarımızda bu tabloyla karşılaşıyoruz, maalesef hiçbir antibiyotikle tedavi edemediğimiz direnç gelişmiş bakteri enfeksiyonlarında çaresiz kalıyoruz.

Eğer bilinçsiz antibiyotik kullanımı bu şekilde devam ederse 100 yıl öncesi döneme geri döneceğiz. Sıradan, basit enfeksiyonlar bile antibiyotik direnci yüzünden tedavi edilemez duruma gelecek."

İlgili Haberler