İHA’nın haberine göre; Vücudun üç ya da daha fazla bölgesini etkileyen, üç aydan uzun süren ağrılar yaygın ağrılar olarak kabul ediliyor. Vücutta yaşanan ağrılar, en sık kadınlarda ve özellikle de 30 ile 55 yaşları arasında gözleniyor. Uzmanlar, yaygın ağrıların sebeplerini başlıca iki grupta topluyor. Bunlardan biri iltihabi romatizmal hastalıklar diğeri ise tanı konması, fark edilmesi biraz daha geciken iltihaplı romatizmaya bağlı olmayan daha çok kaslardan kaynaklanan yaygın ağrılar olarak biliniyor.
“BU KİŞİLERDE AĞRININ VÜCUTTA ELE ALIMI VE İŞLENİŞİNİN FARKLI OLDUĞU ÇALIŞMALARLA ORTAYA KONULMUŞTUR”
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon doktorlarından Uzm. Dr. Selcen Güre, “İltihaplı romatizmaların belli başlı grupları mevcut (el, dirsek, omuz ya da kalça, omurgayı daha çok tutan cinsleri, bağ dokusu hastalıkları) diğer grubun en çok bilineni fibromiyalji sendromu olup kronik yorgunluk sendromu ve miyofasiyal ağrı ile sıkça karıştırabilmektedir. Kronik yorgunluk sendromunda kişinin yorgunluğu, halsizliği ağrının önüne geçmiş durumda ve depresif bir mod düşüklüğü tabloya eşlik etmektedir. Fibromiyalji ise yaygın ağrılardan ibaret olmayan sistemik bir sendromdur. Bu kişilerde ağrının vücutta ele alımı ve işlenişinin farklı olduğu çalışmalarla ortaya konulmuştur” ifadelerini kullandı.
“AĞRILARIN ÇÖZÜMÜNÜ ZORLAŞTIRAN FAKTÖRLER VARSA BUNLARA DA İLAÇLI VE İLAÇSIZ ÇÖZÜM BULMAK GEREKİYOR”
Yaygın ağrıların çözümü için öncelikle ağrının kaynağının ve sebebinin saptanması gerektiğinden bahseden Uzm. Dr. Selcen Güre, “Kaynağı iyi belirlendikten sonra yaygın ağrıların çözümünü kişisel ele almak uygun olacaktır. Eğer altta yatan sistemik başka bir sorun yoksa ilaçlarla birlikte uygun egzersizlerin ve yaşam şekli değişikliklerinin tedavi planlamasında olması gerekiyor. Kronik ağrı, yaşam kalitesini düşürdüğü için moral bozuklukları, eşlik eden uyku bozuklukları, iştah sorunları da beraberinde sıkça görülmektedir. Bu yüzden tedavi sürecini çoğu kez multidisipliner ele almak daha etkili olacaktır. Fibromiyalji özelinde konuşacak olursak haftada iki ya da üç kez yüzme, açık hava yürüyüşleri gibi aerobik egzersizler, fizik tedavi gibi gözetimli egzersiz programlarına alırken de yormayacak sıklık ve yoğunlukta terapi planları tavsiye ediyoruz. Eğer kişinin gevşeme sorunu, aşırı gerginlik gibi ağrıların çözümünü zorlaştıran faktörler varsa bunlara da ilaçlı ve ilaçsız çözüm bulmak gerekiyor” şeklinde bilgi verdi.
“BİRDEN FAZLA BÖLGEDE MİYOFASİYAL AĞRI İLE KARŞILAŞILDIĞINDA BU AĞRILAR FİBROMİYALJİ İLE KARIŞTIRILABİLİYOR”
Hastanın ağrılarla ilgili neler yaşadığını ve bunların vücuda olan etkisinden bahseden Uzm. Dr. Selcen Güre, “Tabloya sıklıkla yorgun uyanma, anlamlandırılamayan karın ve baş ağrıları, cinsel ilişki esnasında ya da regl döneminde ağrılar, enerjinin gün içerisinde çabuk kaybolması eşlik eder. Bir diğer klinik sendrom ise miyofasiyal ağrı durumudur. Yaygın ağrıdan ziyade bölgesel olarak vücutta en çok sırt, bel, kalça kaslarını etkileyen, kas üzeri tetik nokta ve fibrozit bantlarla tanıdığımız bir durumdur. Birden fazla bölgede miyofasiyal ağrı ile karşılaşıldığında fibromiyalji ile karıştırılabiliyor. Yaklaşım ve çözümlerinin de farklı olması nedeniyle ayırt edilmesi gerekir. Hastanın ağrılarla ilgili neler yaşadığını, hangi süreyle, ne tarz ağrı yaşadığını (artıp azalan ya da değişmeyen; yer değiştiren ya da sabit; hareketle ilişkili ya da ilişkisiz; ekleme has ya da değil) anlamakla başlıyoruz. Sistemik bazı hastalıklardan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti için temel kan testlerinin ve bazen de görüntülemelerinin alınması gerekiyor” dedi.