Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, "Alışveriş merkezine girdiğimizde, kapalı alana girdiğimizde, toplu taşıma kullanmak zorunda kaldığımızda kişilerin mutlaka maske takması gerekir" dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul, dünyada pandeminin bitmediğini, Türkiye'ye de de son dönemlerde olgu sayılarının arttığını söyledi. Tedbirlerin kaldırıldığını ve bireysel önlemlere yönlenildiğini dile getiren Ertuğrul, "Yeni alt varyantlar insanları hasta etmeye devam ediyor. Olgu sayıları Almanya, Kuzey Amerika, İngiltere dahil olmak üzere birçok ülkede çok ciddi sayılara ulaştı ve 100 binlerin üzerine çıktı. Ne yazık ki can kayıpları da her ülke bazında bakarsak örneğin; Almanya'da 100'ün üzerinde, Amerika Birleşik Devletleri'nde 300'ün üzerinde. O nedenle de bunun bir toplumsal halk sağlığı sorunu olduğu bilinciyle davranılması gerekiyor ve sağlık otoritesinin bu işin sorumluluğunu tekrar bireylerden alıp kendisinin önlemlerle yürütmesi gerekiyor. Eğer biz bunu yapmazsak ne yazık ki sonbahara doğru çok daha kötü bir biçimde girebiliriz. Ben zaten kapalı alanlarda ve toplu taşımlarda maskemi hiçbir zaman çıkartmamıştım. O nedenle ben yine aynı öneriyi yapıyorum. Evet açık alanlar risksiz olabilir yaz dönemi hepimiz birbirimizden daha uzak mesafelerde açık alanlarda bulunabiliyoruz ama bir alışveriş merkezine girdiğimizde, bir kapalı alana girdiğimizde, toplu taşıma kullanmak zorunda kaldığımızda kişilerin mutlaka ve mutlaka maske takması gerekir" diye konuştu.
'YOĞUN BAKIMLARDA ARTIŞ VAR'
Wuhan'da çıkan ilk varyantın şu anda değişikliğe uğradığını belirten Ertuğrul, şunları kaydetti:
"Wuhan'dan çıkan virüs aslında çok değişikliğe uğradı ve şu anda dünyada Omicron varyantının BA 4 ve 5 alt varyantları dediğimiz varyantlar yaygın olmaya başladı. Klinik tablo açısından bir kere dünyada bir değişiklik var. İnsanların büyük bir kısmı aşı oldu. Özellikle ülkelerde bir grubu hasta oldu ve geçirdi ve belirli bir bağışıklık oranı oluştu. Bu anlamda onlar yeniden yakalandıklarında aşılılar veya geçirenler yeniden yakalandıklarında daha hafif geçiriliyor. Yani üst solunum yolu enfeksiyon bulguları gibi ama aşı olmamış risk grubunda olan bireyler hastalığa yakalandıklarında aslına bakarsanız orijinal varyantla orijinal virüsle yani Wuhan'dan çıkan virüsle şimdiki virüsler arasında klinik tablo oluşturması açısından öyle büyük farklılıklar yok. Hala risk grubunda ağır hastalık oluşturabilme yeteneğine sahip. Hala risk grubunda yoğun bakıma girişlerde artış var ve hala gene risk grubu dediğimiz bireylerde ölüm oranları da ne yazık ki neredeyse orijinal virüsle hemen hemen aynı."
Türkiye'de maymun çiçeği hastalığının görülmesiyle bu vaka sayılarında artış beklendiğini de söyleyen Ertuğrul, "Bu vakanın olması aslında Türkiye'de olasılıkla başka olguların da olduğunu gösterir ama bizim tespit edebildiğimizi de gösterir çünkü maymun çiçeği hastalığı bizim ülkemizin yanı başındaki ülkelerde görülen, dünyada da şu anda 50 civarında ülkede görülen bir hastalık. Bunun sıkıntısı şu; bugüne kadar hep Afrika'da, 1970'lerden beri Afrika'da görülen hastalığın dünyanın diğer ülkelerinde de görünüyor olması ve yayılıyor olması. Bizim en büyük sıkıntımız bu. Türkiye'de görülmüş olması bundan sonra da artık maymun çiçeğinin bizim ülkemizde de görüleceği anlamına gelir" dedi.
DHA