İHA’nın haberine göre; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dr. Nilay Gündoğdu, hapşırma ve öksürme sonucu havada asılı kalan canlı virüsleri taşıyan damlacıkların çevreye saçılmasıyla hastalık yayıldığını belirterek şunları ifade etti:
“Bu damlacıklar havada birkaç saat asılı kalabilir ve insanlara hastalığı bulaştırabilir. Ayrıca hasta kişinin eline ve oradan da kapı kolu, telefon gibi nesnelere bulaşan virüs içeren parçacıklar başka bir kişinin temas etmesi sonucu eline ve sonra elini ağzına, burnuna ve gözüne götürmesiyle hastalık bulaşır. Halk arasında domuz gribi olarak da adlandırılan influenza-A virüsü bulaştıktan sona özellikle 2 gün olmak üzere 5-10 güne kadar bulaştırıcılık devam edebiliyor”
Ani başlayan yüksek ateş, halsizlik, yaygın kas ağrıları, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürük influenza virüsünün en önemli belirtileri olduğunu belirten Gündoğdu şunları açıkladı:
“Bu şikayetlerin varlığında burundan sürüntü alınarak hızlı bir şekilde influenza testi yapılabiliyor. Testin pozitif gelmesi tanı koydururken, negatif gelmesi ise kesin bir şekilde hastalığın olmadığı anlamına gelmemektedir. Influenzanın seçilmiş hasta grupları dışında tedavi endikasyonu yoktur. Influenzanın tedavisi antibiyotik ile değildir ve gereksiz antibiyotik kullanımı bakteriyel direnç gelişimi yaratarak çoklu antibiyotiğe dirençli bakteriler gelişimine destek sağlamaktadır. Şikayete yönelik tedavi, bol sıvı tüketimi, istirahat uygulanması gereken tedavidir; ancak Orta kulak iltihabı, zatürre, sinüzit gibi komplike olması durumunda antibiyotik tedavisi düşünülmelidir”
Influenzadan korunmada en etkili yöntem aşılama olduğunu belirten Gündoğdu şunları ifade etti:
“Dünya Sağlık Örgütü virüsün yıl boyu değişimini izleyerek aşı bileşimi için yıllık önerilerde bulunur. Her yıl aşı içeriği Dünya Sağlık Örgütünün önerileri dikkate alınarak hazırlanır. Ülkemizde 6 ay üzerindeki tüm çocuklar aşılanabilmektedir. Özellikle risk grubundaki bağışıklığı düşük ve kronik hastalığa sahip olan çocukların aşılanması büyük önem taşımaktadır. Influenza aşısından her yıl tekrarlanması gerekir. Aşının koruyuculuğu yüzde 100 değildir ancak ağır hastalığı engellemektedir. Aşı dışında genel sağlık önlemlerinin de alınması gerekiyor. Vücut direncini iyi tutacak şekilde iyi beslenmek, fiziksel egzersiz yapmak, iyi uyumak ve stresten uzak durabilmek hastalıktan korunmak için önemlidir. Üçüncü yöntem de gribin çoğaldığı bu haftalarda el temizliğine çok dikkat etmektir. Bulaşmayı önlemek için grip olanla yakın temastan kaçınılmalıdır. Hasta kişilerin bulunduğu ortamda maske takmalı, öksürme ve hapşırma gibi durumlarda ağız ve burun mendille kapatılmalıdır. Hijyen kurallarına mutlaka uyulmalı yemeklerden önce eller mutlaka yıkanmalıdır, eller gün içinde yüze sürülmemelidir”
