Habertürk’te yer alan habere göre; Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur, bir porsiyon narın 100 gram ve yaklaşık 80 kalori olduğunu belirtti. Sungur, “Sağlığımız üzerindeki etkilerinden faydalanmak için her gün bir porsiyon nar tanelerini çekirdekleriyle birlikte tüketebilirsiniz. Ancak diyabet hastası iseniz narı daha az ve kontrollü tüketmeniz gerekir” ifadelerini kullandı.
Nar A vitamini, bazı B vitaminleri (B1, B2, B6), C vitamini, E vitamini ve folik asit gibi pek çok vitamin içermesinin yanı sıra potasyum, magnezyum, sodyum, kalsiyum, çinko ve demir gibi minerallerden de zengin bir meyve olduğu biliniyor. Ayrıca içeriğinde bulunan bol miktardaki polifenol sayesinde antioksidan içeriği en yüksek besinler arasında yer aldığı bildirildi. Sonbahar ile kış mevsiminin en sevilen meyvelerinden olan nar, market ve pazarların tezgâhlarını renklendirmeyi sürüyor.
Tüm bu vitamin, mineral ve antioksidan içeriğiyle nar tam bir şifa deposu adeta. Yapılan çalışmalarda; meyve olarak yenilen narın meyve suyu halinde tüketilmesine oranla 20 kat daha yüksek oranda antioksidan etki sağladığı ortaya konmuş. Buna narın çekirdeğiyle birlikte tüketilmesinin etkisi olduğu düşünülüyor.
-Eklem ağrılarına iyi geliyor
Yüksek antioksidan içeriğiyle vücutta kronik inflamasyonu önleyebiliyor ve vücuttaki iltihabın azalmasına destek veriyor. Bu etkileri sayesinde eklem ağrılarının hafiflemesine ve artrit gibi eklem hastalıklarının tedavisine katkı sağlıyor.
-Damarları koruyor
Yapılan çalışmalara göre; antioksidan kapasitesi yüksek olan nar suyu LDL (kötü huylu) kolesterolü düşürebiliyor ve trombosit aktivasyonunu azaltarak aterosklerozun (damar sertliği) önlenmesine yardımcı oluyor.
-Ciltte kırışıkları geciktirebiliyor
Yaş ilerledikçe vücutta antioksidan üretimi yavaşlıyor. Vücutta antioksidanın azalması da ciltte kırışıklıklara ve hızlı yaşlanmaya sebep oluyor. Nar içerdiği zengin antioksidanlar sayesinde ciltte kırışık oluşumunu geciktirerek yaşlanmanın etkilerini azaltıyor. Narın çekirdeğinde bulunan punisik asit de (omega 3 yağ asidi) cildin nem kaybının azalmasına yardımcı olarak yaşlanmanın etkisini yavaşlatıyor.
-Kan şekerini dengelemeye yardımcı oluyor
Posa, kan şekerini düzenlemeye destek olan önemli etkenlerden biri. Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur, “Nar çekirdeği içerdiği zengin lif sayesinde kan şekerinin dengelenmesine yardımcı oluyor.’’ diyor.
-Tümöre karşı etkili olabiliyor
Narın içerdiği zengin antioksidanlar vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getiriyor. Kansere karşı koruyucu etki gösteriyor ve oluşan kanser hücrelerinin çoğalmasının önlenmesine destek veriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur, “Özellikle nar suyu tüketiminin prostat ve kolon kanserini önleyici etkileri olduğu çalışmalarla gösterilmiştir.” diyor.
-Hafızayı güçlendiriyor
Narın içeriğindeki antioksidan bileşenlerin ve özellikle çekirdeğinde bulunan esansiyel bir yağ asidi olan punisik asidin hafızayı güçlendirmek gibi önemli bir işlevi var. Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur, “Bu etkisi nedeniyle narın Alzheimer tedavisinde önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor.” diyor.
-Kabızlığa iyi geliyor
Yetersiz lif alımı kabızlığın en sık karşılaşılan nedenlerinden biri. Lif oranı oldukça yüksek olan nar kabızlığa iyi geliyor. Sadece narı yemek değil, nar suyu içmek de kabızlığın giderilmesine ve önlenmesine yardımcı oluyor. Ancak çok fazla nar tüketmenin de gereğinden fazla lif alımına yol açıp kabızlık yapabileceği de unutulmamalı.
Narın kabuğunda tanenler yer alıyor. Kabuklu presleme yöntemiyle elde edilen nar suyunun içeriğindeki tanenler sayesinde antioksidan özelliği daha fazla oluyor.
Antikanserojen ve antiinflamatuar özelliğinden faydalanmak için narı çekirdekleriyle birlikte tüketin.
Vitamin değerlerinin kaybolmaması için özellikle nar suyunu bekletmeden için.