DHA’nın haberine göre; Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nil Okur, rahim ağzı kanseri (serviks) dünyada en sık rastlanılan üçüncü jinekolojik kanser tipi olduğunu söyleyerek, “Tanı konan hastaların yüzde 95’ inde HPV rastlanır. Cinsel yaşamı aktif olan kişilerin çoğunluğu HPV ile karşılaşır ve bunların yüzde 50’si yüksek riskli gruptur. Bağışıklık sistemi güçlü kişilerde kansere sebep olmaz. Aşılama ve düzenli tarama ile bu kanser türünü yok edebiliriz” ifadelerini kullandı.
Yüksek riskli gruptaki kişilerin uzun süre tedavi edilmezse kanser oluşumunun başlayabileceğini vurgulayan Dr. Oku, “HPV aşısı ile kanser oluşmadan önüne geçebiliriz’’ ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü’ nün açıkladığı verilerden örnek veren Dr. Okut, “Rahim ağzı kanseri dünyada ortadan kaldırılabilecek ilk kanser türü olabilir. DSÖ 2022 toplantısında, Rahim Ağzı Kanserini Yok Etmeyi Hızlandırmak İçin Küresel Strateji programı kapsamında, “Kız çocukları yüzde 90 oranında aşılanırsa, kadınların yüzde 70 düzenli taranırsa ve hastalıkla ilgili tedavi yüzde 90 oranında yapılabilirse serviks kanseri dünyadan silinebilir’’ vurgusu yapıldı” ifadelerini kullandı.
Human papilloma virüs ( HPV ) genital kondilom ve servikal kansere sebep olabilen bir DNA virüsü olduğunu vurgulayan Op. Dr. Nil Okur, cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalık olduğuna dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Direkt fiziksel temas (cinsel temas ya da enfekte alana temas ) ile deri ve mukozalara yerleşir. Bağışıklık sistemi iyi olan bireylerde 2 yıl içinde kaybolabilir. Bu virüsün 100 den fazla tipi vardır. Düşük riskli tipler- başlıca tip 6 ve 11 - genital kondiloma sebep olur. Yüksek riskli tipler- başlıca tip 16 ve tip18 - kadında servikal kanser, erkekte de penis kanseri, kadında ve erkekte anüs, orofarenksde kansere sebep olabilir” dedi.
“9-10 YAŞ ARALIĞINDA YAPILAN AŞILAMADA KORUYUCULUK YÜZDE 90”
Kanseri önlemek için aşının gerekliliğini kaydeden Op. Dr. Okur, “Aşı öncelikle henüz cinsel temas yaşamamış 9- 26 yaş arası genç kızlara önerilir. HPV aşısı rekombinant teknikle üretilmiştir, canlı aşı değildir. Aşı virüse benzer partiküllerle vücudun bağışıklık sistemini uyarır, virüse karşı koruyucu antikor gelişmesini sağlar. Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), HPV aşısını kadın ve erkek de 45 yaşa kadar onay vermiştir. 4’ lü HPV aşısı yüzde 70 oranında yeni enfeksiyona karşı koruma sağlar ancak var olan enfeksiyonu tedavi edemez. Güncel durumda birçok gelişmiş ülke ulusal aşı programına dahil edildi. En uygun yaş aralığı 9 -14’dür. 9-10 yaş aralığında yapılan aşılamada koruyuculuk yüzde 90 oranına çıkmaktadır. Yaş için bir sınır olmamakla birlikte 40 yaştan önce uygulanmalıdır. Dünya da 150 milyondan fazla doz uygulanmıştır. Ciddi bir yan etki görülmemiştir. 14 yaş üzerinde 0-2 ve 6. Ay olmak üzere 3 doz ile bağışıklık tamamlanır” diye konuştu.
3 tip HPV aşısı bulunduğunu söyleyen Dr. Okur, “Dünya Sağlık Örgütü nün önerileri doğrultusunda HPV ye bağlı rahim ağzı kanserini ortadan kaldırmak için kız çocuklarının yüzde 90’I 15 yaşına kadar tam olarak aşılanmasına kadınlarınsa yüzde 70’inin 35 yaşına kadar taranması gerekiyor. 2’li aşı; HPV tip 16-18 ‘e karşı geliştirilmiştir, servikal kansere karşı korur, siğillere karşı korumaz. 4’lü Aşı; HPV tip 6-11-16-18’ e karşı geliştirilmiştir, servikal kanser ve siğillere karşı korur. 9’lu Aşı; HPV tip 6-11-16-18-31-33-45-52-58’ e karşı geliştirilmiştir. Servikal kanser yapan yüksek riskli tüm gruplara ve siğillere etkilidir. 9’ lu aşı henüz Türkiye yoktur. Rahim ağzı kanseri, erken teşhis edilip etkin bir şekilde yönetildiği sürece önlenebilir ve tedavi edilebilir. Ülkemizde Ulusal Kanser Tarama Programlarına göre 30 -65 yaş grubu kadınların her 5 yılda bir HPV, her 3 yılda bir smear taraması yaptırması önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
