İHA’nın haberine göre; Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Vuslat Keçik Boşnak, İstanbul’da “Aedes” türü sivrisineklerin görülmesiyle son günlerde gündeme gelen Zika Virüsünün konusunda uyarılarda bulundu.
“TÜRKİYE’DE 2017 YILINDA 4 YURTDIŞI KAYNAKLI VAKA TESPİT EDİLDİ”
Boşnak, “Aedes cinsi sivrisineklerin sokmasıyla insanlara bulaşan hastalık ilk kez 1947’de Uganda’da görüldü. Çocuklarda mikrosefali adı verilen hastalığa neden olan Zika virüsü, ateş, baş ağrısı, gözlerde kızarma, kusma, döküntü, kas ve eklem ağrısı gibi belirtiler gösteriyor. Türkiye’de 2017 yılında 4 yurtdışı kaynaklı vaka tespit edildi” ifadelerini kullandı.
“GEBELER SİNEK KOVUCU KULLANMALI”
Boşnak, gebe ve emziren kadınların güvenliği kanıtlanmış sinek kovucu kullanması gerektiğini sözlerine ekleyerek şunları söyledi:
“Bebeklerin ve çocukların korunması amacıyla bebek arabaları ve taşımak amacıyla kullanılan araçlarda sivrisineklerden korunmayı sağlayıcı tedbirler alınmalıdır. Seyahat dönüşü ise riskli ülke/bölge seyahat dönüşünde ani başlayan, ateş, döküntü, eklem ağrısı, konjuktivit, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri varsa derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması, hekime seyahat edilen ülkeden bahsedilmesi, Zika Virüs Hastalığı teşhisi konmuşsa, virüsün yayılmasını engellemek için semptom başlangıcından itibaren en az üç hafta boyunca sivrisinek sokmalarına karşı önlem alınması son derece önemlidir”
“BU HASTALIKTA ÖLÜM ÇOK NADİR GÖRÜLÜYOR”
Boşnak, genellikle yurtdışı ziyareti sırasında virüse maruz kalan insanlarda döndükten sonra hastalık bulguları başladığını belirterek şunları ifade etti:
“Hastalığın en yaygın bulguları, hafif ateş, döküntü, konjonktivit, kas ve eklem ağrısı, halsizlik veya baş ağrısıdır. Bulgular genellikle 2-7 gün sürer. İnkübasyon süresi kesin olarak bilinmemekle birlikte 3-14 gün olarak kabul edilmektedir. İnsanlar genellikle hastaneye yatacak kadar hasta olmazlar. Bu hastalıkta ölüm çok nadir görülüyor. Zika Virüs Hastalığı riskli ülke ziyaretlerinde sivrisinek sokmalarından korunmak için vücutta açık yer kalmayacak şekilde mümkün olduğunca kapalı kıyafetlerin giyilmesi, konaklamak ve dinlenmek amacıyla kliması olan kapalı yerlerde veya kapı ve pencerelerinde sineklik olan yerlerde kalınmalıdır”
