İHA''nın haberine göre; Uzman Klinik Psikolog Elmas Merve Malas, panik atak hakkında dikkat çeken bilgiler verdi. Malas, panik atağın bulaşıcı olduğunu vurguladı.
Uzman Klinik Psikolog Elmas Merve Malas, panik atak yaşayan kişilerin aile öyküsünde de benzer şikayetlere sahip birileri olduğunu kaydedererek şunları söyledi:
"ATAK GELDİĞİ ZAMAN SONSUZA KADAR SÜRMEYECEĞİNİ VE ENİNDE SONUNDA BİTECEĞİNİ KENDİNİZE HATIRLATIN”
“Panik atak bir kaygı bozukluğu olduğu için çok çabuk etrafındakilere bulaşır. Panik atak yaşayan kişiler genellikle çok fedakar ve çok sorumluluk alan kişilerdir. Genellikle kendileriyle ilgilenmeyi ihmal eden hep etrafındakileri düşünen kişilerdir. Ruhsal hastalıklar bir şeylerin yolunda gitmediğini söyler. Bu durumlarda hayat tarzınızı gözden geçirmeniz gerekir. Panik atak yaşamı tehdit eden bir durum değildir. Atak geldiği zaman sonsuza kadar sürmeyeceğini ve eninde sonunda biteceğini kendinize hatırlatın”
"ELLER VE AYAKLARDA UYUŞMA GİBİ BELİRTİLER GÖSTERİR”
Panik atağın tanımını yapan Malas şunları söyledi:
“Panik Atak, toplumda yaygın olarak görülen ruhsal hastalıklardan biridir. Beklenmedik bir anda yoğun bir korku ya da yoğun bir iç sıkıntısı şeklinde ortaya çıkar. Genellikle panik atak geçiren kişiler fiziksel belirti yaşar. Kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes almakta zorlanma, boğulma hissi, göğüs ağrısı, bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, eller ve ayaklarda uyuşma gibi belirtiler gösterir”
"UYKU SIRASINDA BİR ŞEY OLMASINDAN ENDİŞE HİSSEDERLER"
Malas, bazı durumlarda hastaların, atak yaşamasalar bile tekrar bu atağın gelmesinden dolayı yoğun korku ve kaygı yaşamaya devam ettiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Hastalar atağın gelmesinden korktuğu için, spor yapmaktan, tanımadık durumlardan veya tanımadık yerlerden kaçınabilir. Bazı durumlarda kişiler uyku uyuyamaz. Çünkü uyku sırasında bir şey olmasından endişe hissederler. Hatta hastalığın ilerleyen safhalarında panik atak hastaları evden dışarıya çıkamayacak duruma bile gelirler”
Panik atağa sıklıkla agorafobinin eşlik ettiğini vurgulayan Malas,’’Agorafobi, toplu taşımalarda, kapalı alanlarda ve açık yerlerde, kalabalık yerlerde ve tek başına evin dışında yoğun kaygı ve korku yaşamaktır. Panik atak hastaları yardım alamayacağını düşündüğü durumlardan kaçınmaya çalışır. Kendilerini korumak amacıyla sürekli güvenlik arayışına girer. Bu da kişinin gündelik hayattaki işlevselliğinin bozulmasına ve zamanla etrafındaki insanlarla iletişimine yansımaya başlar” dedi.
