Çinli araştırmacılar, 3 kıtadan 10 çalışmanıns onuçlarını inceledi ve müziğin akut ya da kronik uyku bozukluklarının tedavisinde etkili olabileceği sonucuna ulaştı. Müzik-uyku ilişkisi üzerine yapılmış 127 çalışmayı inceleyen araştırmacılar, bunlar arasından kendi kriterlerine uyan 10'unu seçti. Tianjin'deki Pingjin Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi bölümünden Chun-Fang Wang'un yönettiği meta analizde ABD, Tayvan, İtalya, Avusturya, Macaristan, Güney Kore ve Hong Kong'dan araştırmacıların yaptığı çalışmalar dikkate alındı. Farklı ülkelerde, 18 yaşın üstündeki üniversite öğrencileri, sığınma evlerinde kalan kadınlar, yeni ameliyat olmuş hastaların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin müzik terapisine tabi tutulduğu çalışmaların neticelerinin, kültürel ve coğrafi farklılıklara rağmen son derece tutarlı olduğu görüldü. Sonuçlar, müzik terapisinin, akut ya da kronik uyku bozuklukları olan kişilerin uyku kalitesini yükselttiğini ortaya koydu. Asyalı katılımcıların bazılarına kendi ülkelerinin geleneksel müziklerinin, Avrupalı katılımcılara ise klasik Batı müziğinin dinletildiğini belirten Çinli araştırma ekibi, terapide kullanılan müziğin temposunun dakikada 60-80 vuruşu geçmediğine işaret etti. Ninniye benzeyen, yavaş, yumuşak ve rahatlatıcı melodilerin, uyku bozukluğu tedavisinde işe yarar görünmesinin altında neyin yattığı tam olarak bilinmese de, Çinli araştırmacılar müziğin merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olduğuna işaret ediyorlar. Meta analizin, özellikle insomniadan (uyuyamama hastalığı) muzdaripolanlar için, tıbbı tedavinin yanı sıra masrafsız, ilaçsız ve güvenli bir yöntem sunabileceği düşünülüyor. Çinli araştırmacıların meta analizi International Journal of Nursing Studies'de yayımlandı.