Her ne kadar yaşamımızı kolaylaştıran altın kurallar olsa da, bunlar ancak uygulandıklarında değerli oluyor, amacına ulaşıyor. Günümüzde ortalama yaşam süresinin uzamasıyla, sağlıklı yaşlanma bugün tüm dünyada oldukça önemli konuma gelmiş olup, özellikle Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi çağın korkutucu hastalıklarının başı çektiği nörodejenetarif hastalıklara karşı genç yaşlardan itibaren bazı kurallara uymayı ihmal etmemek gerekiyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Nöroloji Uzmanı ve Acıbadem Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Seçkin şunları dile getirdi:
BELİRTİLER 10 YIL ÖNCE BAŞLIYOR
“Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi çağın korkulu nörodejeneratif hastalıkları ile uyku arasında iki yönlü ilişki bulunduğunu ortaya koydu. Yani uyku bozukluğu, bu iki önemli hastalığın riskini artırabildiği gibi, Alzheimer ve Parkinson hastalığının ilk bulgularından biri de olabiliyor. Unutkanlık, isimlendirme güçlüğü gibi bilişsel bozukluklar veya Parkinson hastalığındaki el titremesi, hareketlerde yavaşlama gibi motor bulgular başlamadan 10-20 yıl önce kişide uyku bozuklukları ilk bulgular olarak başlayabiliyor. Yapılan bilimsel çalışmalar; özellikle REM uykusu davranış bozukluğu adı verilen, uyku sırasında kişinin rüyasını yaşıyormuşçasına kollarını, bacaklarını aşırı hareket ettirdiği, bazen bağırma şeklinde sesler çıkarabildiği spesifik bir uyku bozukluğunun nörodejeneratif hastalıklarla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.”
SAĞLIKLI UYKUNUN 6 KURALI!
• 30 dakikadan kısa sürede uykuya dalmak.
• Bir defadan fazla uyanmamak.
• Gece uyanma durumunda 20 dakika içerisinde uykuya yeniden dönebilmek.
• Yataktaki sürenin en az yüzde 85’ini uyuyarak geçirmek.
• Derin uykunun yeterli miktarda olması.
• Özellikle beyinde melatonin düzeylerinin yüksek olduğu 23.00 ile 06.00 saatleri arasında uykuda olmak.
UYKUNUN SÜRESİ DEĞİL KALİTESİ ÖNEMLİ
Uyku kalitesi iyi olmadığında uzun süre uyumanın bir faydası olmadığını, ideal uyku süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte, ortalama 7-8 saatlik uykunun yeterli olacağını belirten Dr. Mustafa Seçkin şöyle konuşuyor: “Uyku ve genetik ilişkisinin incelendiği çalışmalarda, ADRB1 veya DEC2 genlerindeki mutasyona sahip kişilerin, 4-6 saatlik uyku ile oldukça dinlenmiş olarak uyanabildikleri gösterilmiştir. Uyku alanındaki bu gelişmeler sonucunda son yıllarda uyku süresinden ziyade “uyku kalitesi” kavramı üzerinde durulmaktadır. Buna karşın çok geç saatlerde uyuyup öğlen saatlerinde uyanmanın aynı oranda dinlendirici olmadığı bilinmektedir.”
DEPRESYONU TETİKLEYEBİLİR
Uyku kalitesi her şeyden önce kişinin duygudurumu üzerinde doğrudan etkiye sahip olup, kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlarken; uyku bozuklukları ise depresyon, sosyal izolasyon, stres, kaygı, sinirlilik gibi duygudurum bozukluklarına yol açabiliyor.
BEYNİ TOKSİK MADDELERDEN TEMİZLİYOR
Sağlıklı bir uykunun amiloid denilen ve Alzheimer oluşumunda önemli bir yere sahip olan toksik özellikteki proteinin beyinden temizlenerek atılmasına katkıda bulunduğunu vurgulayan Dr. Mustafa Seçkin şöyle konuşuyor: “Henüz bu yılın başında yayınlanan bir çalışmada sağlıklı genç bireylerin, bir gece uykusuz bırakıldıktan sonra beyinlerindeki amiloid ve tau proteinlerinin miktarlarının arttığı gösterilmiştir. Kaliteli ve düzenli uyku Alzheimer hastalığı açısından risk taşıyan bireylerde patolojik süreci yavaşlatan, hastalığın başlama yaşını geciktiren ve tanı almış hastalarda hastalığın ilerleme hızını yavaşlatan en önemli ve doğal etkenlerden biridir. “