İnsan Hakları İzleme Örgütü, Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı baskı ve zulme tepki göstermeyen İslam İşbirliği Teşkilatı’nı eleştirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü Direktörü Kenneth Roth, ''Örneğin İslam İşbirliği Teşkilatı Doğu Türkistan’daki Uygurlara baskıya karşı Çin hükümetini protesto etseydi, Çin'in 57 ülkeye misilleme yapması gerekecekti. Çin ekonomisi tüm dünyayla boy ölçüşemez” şeklinde konuştu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Çin'i hem ülke içinde yarattığı gözetleme sistemi hem de ekonomik ve diplomatik nüfuzunu kullanıp küresel çabaları engelleyerek insan hakları için ''küresel tehdit'' oluşturmakla eleştirdi.
Çin tarafından Hong Kong'a girişine izin verilmeyen HRW Direktörü Kenneth Roth, örgütün ''2020 Dünya Raporu''nu BM Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
Roth, Çin hükümeti başta olmak üzere Trump yönetimi ve göçmen politikası, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara yönelik hak ihlalleri, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Yemen'deki insan hakları ihlalleri, Venezuela ve Suriye gibi birçok ülkeye sert eleştiriler yöneltti.
Roth, ''Pekin uzun süre ülke içindeki muhalifleri bastırdı, şimdi ise Çin hükümeti bu sansürü dünyanın geri kalanına yaymaya çalışıyor. Hükümetlerin herkesin geleceğini korumak için Pekin’in uluslararası insan hakları sistemine yönelik küresel saldırılarına karşı birlikte hareket etmesi gerek.'' dedi.
MÜSLÜMAN ÜLKELERE ELEŞTİRİ
Çin'in Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine yönelik baskı ve insan hakları ihlallerine değinen ve özellikle Müslüman ülkeleri, İslam İşbirliği Teşkilatını ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i Çin hükümetine karşı sessiz kalmakla eleştiren Roth, ''Örneğin İslam İşbirliği Teşkilatı Doğu Türkistan’daki Uygurlara baskıya karşı Çin hükümetini protesto etseydi, Çin'in 57 ülkeye misilleme yapması gerekecekti. Çin ekonomisi tüm dünyayla boy ölçüşemez.'' diye konuştu.
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Doğu Türkistan'da eğitim merkezi adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından da eleştiriliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün raporunda, son iki yılda Doğu Türkistan'da çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbir" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.
Toplantıya katılan Çinli diplomat Xing Jisheng ise raporda ''önyargı ve yalanların'' yer aldığını belirterek, ülkesine yönelik suçlamaları reddetti.