Ruşen Abbas’ın Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik baskı, zulüm, etnik ayırımcılık insanlık suçları ile soykırım cinayetleri ile ilgili cesur ve çarpıcı konuşması geniş yankı buldu ve dünya medyasında geniş bir şekilde yer aldı.
Uygur Hareketi Lideri Ruşen Abbas’ın BM Cenevre Merkezinde yaptığı konuşması ile ilgili olarak Özgür Asya radyosuna açıklamalarda bulundu. Abbas kendisinin söz konusu toplantıda yaptığı konuşmanın 3 önemli başlık halinde olduğunu belirterek şunları söyledi :
BM İNSAN HAKLARI YÜKSEK KOMİSERİ BACHELET, DOĞU TÜRKİSTAN KONUSUNDA ÇOK PASİF
BM İnsan Hakları Yüksek Konseyi Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki ağır insan hakları ihlalleri ile ilgili olarak Ağustos/2021’de ayrıntılı bir rapor hazırlamıştır. Bu rapor Aralık ayında açıklanması gerekirken, hala açıklanmamıştır. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michel Bachelet, Doğu Türkistan konusunda çok pasif kaldığına, hukuk ve adalete uygun hareket etmediğini düşünüyorum. Ayrıca, Yüksek Komiser Çin’in baskılarından çekinerek korktuğu için BM’nin kural ve perimsilerini Çin’in nezdinde koruyamadığını düşünüyorum. Doğu Türkistan’daki hak hukuk ihlalleri ile etnik soykırım cinayetleri konusunda gerekli çalışmalarını yeterince yapmamıştır. Bunlardan dolayı Yüksek Komiser Michelle Bachelet’i şiddetle kınıyorum. BM. İnsan hakları yüksek Komiserine buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum, Bayan Bachelet Çin’in oyununa gelmemeli, onun hile ve mekirlerine aldanmamalı 2021 yılının Ağustos ayında hazırlanan Doğu Türkistan raporunu derhal açıklamalıdır.
BM YÜKSEK KOMİSERİ DOĞU TÜRKİSTAN ZİYARETİNİ İPTAL ETMELİ
Uygur Hareketi Başkanı Abbas Yüksek Komiser Michelle Bachelet’in Mayıs ayında Çin’e yapacağı ziyareti iptal etmesini ve bu ziyaretten vaz geçmesi gerektiğini de ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü “BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet’in Uygur İnsan Hakları raporunu açıklaması, onun Uygur bölgesine yapacağı ziyaretten daha önemlidir. Günümüzde Çin Doğu Türkistan’da kurduğu yüzlerce Çin tipi Nazi kamplarında milyonlarca Müslüman Uygur’u sırf Uygur ve Müslüman oldukları için suçlu ilan ederek bu kamplara hapsetmiş durumda. Çin bu toplama kamplarındaki Uygurlar başta diğer Türk halklarına mensup tutuklulara yaptığı baskı, zulüm işkenceler ile katletmeyi sürdürmektedir. Çin’in zulmünü ve soykırım uygulamalarının acımasız ve vahşi bir şekilde sürdürdüğü böylesi bir ortamda Çin’in BM Heyetine bağımsız ve özgürce araştırmalar yapmasına ve sınırsız erişimine izin vereceğine inanmıyorum. Milyonlarca insanın hapsedildiği ve öldürüldüğü Doğu Türkistan’a koşulsuz ziyaret etmeleri talibine, 2017’den bu yana yanı toplama kamplarının kurulmasından sonrası izin verilmedi ve bu ziyaret gerçekleşmemiştir. Bu kez izin vermiş ise Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’da önceden provasını yaptırarak hazırladığı sahte tiyatro sahneleri ile kurmaca bir platformları BM Heyetini özellikle ziyaret ettirerek aldatacakları önceki benzerleri gibi kesindir.
Böyle bir ortamda gerçekleştirilecek bir ziyaret güvenilir ve inandırıcı olmayacak asla yararlı sonuçlar getirmeyecek, belki de bu ziyaret bu yönü ile Uygurlar için zararlı olabilecektir. Çin bu sinsi yalanları ve tertipleri ile BM’leri ve uluslararası toplumu bir kez daha aldatacaktır. Bu durumdan istifade eden Çin Uygurlara yönelik baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarının şiddetini daha arttırarak sürdürecektir. Bu nedenle Yüksek Komiser Bachelet Doğu Türkistan raporunu bir an önce ve derhal açıklamalıdır.
BM, SALDIRGANLIĞI, KATLİAMLARI VE SOYKIRIMI DURDURAMAYACAKSA KENDİSİNİ FESHETMELİ
Rushan Abbas’ın BM’deki konuşmasında öne çıkan dikkati çeken bir diğer nokta, Ukrayna Devlet Başkanı Zelinsky’nin söylediği “Birleşmiş Milletler Rusya’nın saldırganlığa karşı savaşını durdurmazsa böyle bir yapı kendisini feshetmeli ve dağıtılmalıdır” açıklamasına atıf yaparak konuşmasını şöyle sonlandırdı :
“Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin “Birleşmiş Milletler Rusya’nın saldırganlık savaşını durduramazsa böyle bir kurum kendisini feshedilmelidir” açıklamasını destekliyorum. Çin, işgalindeki Doğu Türkistan’da toplama kamplarını kurmasının üzerinden 6 yıl geçmiştir. Bu 6 yıl içinde milyonlarca Uygur, Kazak ve diğer Müslüman Türkler bu kamplara hapsedilmiş olup onlar bu ölüm kamplarında, baskı, zulüm ve işkenceler ile öldürülmektedir. BM bu Çin zulmü ve soykırımı konusunda çok pasif kalmış ve kılını bile kıpırdatmamıştır. Uygurlar ve diğer saldırganlığa maruz kalanlara yardım edilmeyecekse, Rus saldırganlığı ile Çin’in Uygur soykırımını engelleyemeyecek ise böyle bir Teşkilatın mevcut olmasından olmaması daha iyi olacaktır. Bir kurum diye bir şey olmadığını. Benim sözlerim Avrupa basınında gündem oldu. Benim BM’lerdeki bu çıkışım ve çarpıcı sözlerim Batı medyasının çok dikkatini çekmiş olacak ki, benimle röportaj taleplerini ard arda iletmeye başladıklarına şahit oldum. Doğu Türkistan konusu böylece dünya medyasının öncelikli ve sıcak gündem maddesine dönüşmüş oldu.
UYGUR HAREKETİ LİDERİ RUŞEN ABBAS’IN KONUŞMASININ DÜNYA MEDYASINDAKİ YANKILARI
Uygur Hareketi Lideri Ruşen Abbas’ın BM’nin Cenevre merkezinde Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik baskı, zulüm, etnik ayırımcılık insanlık suçları ile soykırım cinayetleri ile ilgili yaptığı cesur ve çarpıcı konuşması dünyada geniş yankı buldu ve dünya medyasının sıcak gündemine yerleştiği görüldü. Ayrıca bu konuşmanın dünya medyasında geniş ve ayrıntılı bir şekilde yer aldı.
RUŞEN ABBAS’IN BM’LERDEKİ KONUŞMASINA YER VEREN MEDYA KURULUŞLARINDAN BAZILARI
FRANSIZ HABER KANAL1 FRANCE-24
Anılan Fransız haber kanalı 07 Nisan 2022’de “Uygur Hareketi BM’lerin Uygur Sorununa takındığı Pasif Tavır, İnsanı Ümitsizliğe Sevk ediyor” başlıklı bir haber/yorum yayınladı.
Makale de özetli şu hususlar yer alıyor:
Uygur Hareketi Lideri Abbas’ın BM konuşması kesin ifadeler ve şikayetler içeriyordu ve aynı zamanda cesurca ve çarpıcı idi ve ayrıca konuşma gerçekleri tam dile getirmiş ve dünyaya tam yansıtmıştır.
Uygurların önde gelen ve önemli insan hakları aktivitelerinden Ruşen Abbas BM’lerdeki konuşmasında İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’i “Görevinin tam yapmamak -ağır ve ciddi suiistimal yapmakla” suçladı. Birleşmiş Milletler, Uygurlar hakkında aylar öncesinden hazırlıklara başlanmış ve 2021’nin Ağustos ayında hazırlanmış olan Doğu Türkistan İnsan Hakları Raporunu Aralık ayında açıklaması gerekirken hala yayınlanmaması eleştirdi ve bu raporun derhal yayınlanması çağrısında bulundu.
BM’in Uygurlar Konusundaki Anlaşılmaz ve Pasif Tutumundan Dolayı Halkım Adına Kahroluyorum
Bayan Abbas sözlerini şöyle devam ettirdi: “BM’in bu Uygur sorununa yönelik bu olumsuz tutumundan derin bir hayal kırıklığı duyuyorum. BM.in bu anlaşılmaz ve pasif tutumuna çok üzülüyor ve ülkem ve halkım adına kahroluyorum. Doğu Türkistan’da kelimenin tam manası ile vahşi ve acımasız bir soykırım sürüyor ve dolayısıyla bu, soykırım konusunda tarafsızlık diye bir şey olmamalıdır.” dedi.
Uygur Hareketi Başkanı Sayın Roshan Abbas ve Uygur Araştırma Merkezi Başkanı Sayın Abdulhakim İdris, BM İnsan Hakları ve Demokrasi Konferansı''nda birer konuşma yaptılar. 5 Nisan 2022.
HİNDİSTAN YENİ DELHİ MERKEZLİ PRİNT GAZETESİ :
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de İngilizce yayınlanan Print gazetesi 08 Nisan’da “Çin’in İnsanlığa karşı Savaşı, aslında kadınlara karşı bir savaştır.” Başlıklı yazısında şu satırlara yer verdi.
“Nobel ödülüne aday gösterilen Uygur Hareketi Kurucusu ve Başkanı Ruşen Abbas Birleşmiş Milletler’de yaptığı cesurane konuşmasında BM’leri Çin’in Uygurlara karşı işlediği suçlar ile etnik Soykırım cinayetlerini durdurmaya çağırdı. Ayrıca Uygur Hareketi Lideri Abbas, “Çin’in insanlığa karşı savaşı aslında kadınlara karşı bir savaştır, çocuklara karşı bir savaştır, özgürlüğe, demokrasiye ve insan onuruna karşı bir savaştır. Çin’in Uygurlara karşı orantısız, haksız ve adaletsiz Savaşı hala devam ediyor. Ama BM’ler, Ülkeler ve insan hakları ve hukuk kurum ve kuruluşları ile tüm dünya bu insanlık dışı soykırıma karşı hala sessizliğini koruyor.” sözlerini aktardı.