İki sezon ortalığı kasıp kavuran, “Survivor”ı bile gölgede bırakan “Paramparça”, Hazal Kaya’ya geniş bir fanatik kitle kazandıran “Adını Feriha Koydum” ve “Maral”, geçen yaz dönemine damgasını vuran ve kış sezonuna da sarkmayı başaran “Kiraz Mevsimi”, “Çilek Kokusu” ve “İlişki Durumu: Karışık”... Devam edelim: Elçin Sangu’yu fenomen haline getiren “Kiralık Aşk”, günlük dizilerin en çok izlenenlerinden olan “Beni Affet”, son dönemlerdeki en uzun soluklu komedi dizisi “Kocamın Ailesi”, şu sıralarda liste başında yer alan “Seviyor Sevmiyor”... Bu liste daha uzayabilir. Bu dizilerin ortak özelliği birer Güney Kore dizisi olmaları ve Türkçe’ye uyarlanarak seyirciyle buluşturulmaları. Şu sıralarda, dizi jeneriklerinde senaryonun karşılığında bir Kore ismi görmek sıradan bir durum. Asıl düşündürücü olan ise, bu kadar “kaotik” bir toplumdan senaryo çıkmaması...