Utandıran tablo: Demokraside düşüş ve sefalette artış
Demokrasi Endeksi, The Economist'in araştırma bölümü Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından, her sene dünyada demokrasi endeksi hazırlanıyor. Bu endekste; toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları kriter olarak alınıyor.
2023 endeksine 167 ülke girdi. Bu ülkeler 4 gruba ayrılıyor.
1.Tam demokrasi; Avrupa ülkeleri, ABD
2.Kusurlu demokrasi; Güney Amerika ülkeleri, Brezilya-Arjantin gibi,
3.Hibrit rejim; Bazı Afrika ülkeleri ve Türkiye,
4.Otokrasi rejim; Parti veya kişi diktatörlüğünün olduğu komünist rejimler ve çoğu İslam ülkeleri.
Hibrit rejim veya melez rejim genellikle “demokratik bir rejimden otokrasiye geçişin tamamlanamaması sonucunda ortaya çıkan karma bir siyasi sistem türüdür.” Türkiye, demokrasi endeksinde Başkanlık sisteminden sonra Hibrit rejim olarak tasnif edildi.
Türkiye’nin demokrasi endeksinde notu, 2006 ile 2016 arasında 10 üstünden beş puan dolayında ve üstünde iken, 2017 O-Hal ve 2018 başkanlık sisteminden sonra beşin altına düştü.
Dünya nüfusunun yalnızca yüzde beşi tam demokrasi ülkelerinde yaşıyor. Sermaye, beyin göçü de bu ülkelere gidiyor. Bu ülkeler zenginleşiyor. Dünya’da nüfusun yüzde 36,9’u ise dikta rejimler altında yaşıyor. Bu ülkelerde halk fakir diktatörler zengindir.
Sefalet endeksi, Steve Hanke’nin yöntemi ile yapılan ve işsizlik, enflasyon, uzun dönemli faiz oranı ile fert başına gelirin kriter olarak kullanıldığı bir endekstir.
Yüksek enflasyon, işsizlik ve uzun dönemli faiz oranları, 2022 yılında Türkiye’yi Dünya Sefalet Endeksinde Dünyanın en sefil 10 sırada ülkesi yapmıştır.
Demokrasi ve sefalet endeksini birlikte değerlendirirsek, çıkan sonuç şudur; Türkiye’de demokrasi düştükçe, sefalet artmıştır.
Aşağıdaki tabloda demokrasinin düşüşüne paralel olarak, sefaletin arttığını çok net olarak görebiliyoruz.
Aşağıdaki grafikte de turuncu olan demokrasi çizgisi düşüyor, mavi sefalet endeksi artıyor.
Halkın yoksullaşmasını bizzat yaşayarak da görüyoruz. Dahası TÜİK verilerine göre de, nüfusun en yoksul yüzde onunun 2006 yılında millî gelirden aldığı pay yüzde 2 idi. 2022 yılında bu oran değişmedi, aynı kaldı. Ancak nüfusun en zengin yüzde onunun 2006 yılında millî gelirden aldığı pay yüzde 30,6 iken, 2022 yılında yüzde 34,6’ya çıktı. Yoksul yoksul kaldı, zengin daha zenginleşti. Orta sınıf azaldı.
Demokraside düşüş ve sefaletin artması yoksulluk ve toplum refahını düşürüyor ve fakat aynı zamanda yetersiz beslenmeye neden oluyor ve sağlık sorunları artıyor; Ruh sağlığını bozuyor; intihar, cinayet, boşanmalar artıyor.
Bu konuda Dr. Ahmet Kasap tarafından yapılan bir çalışmaya göre; Dünyada beş kırılgan ülke, Brezilya, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika ve Türkiye’de, sefalet endeksi ile bu ülkelerin demografik ve sosyal sorunları arasında genellikle pozitif bir ilişki bulunmuştur.
Özetle; eğer halkın demokrasi talebi yoksa, bile bile kendini sefalete atıyor demektir. Rahmetli Deniz Baykal buna hayıflanır ve “akıl tutulması” derdi.