Ustalık eseri
Kiminin "başkanlık", kiminin "özerklik" destanı niyetine sahne aldığı, özünde "kukla tiyatrosu"ndan başka bir şey olmayan bu kanlı tragedyadaki yerimiz belli:
Sosyal statümüze, cep ölçülerimize göre loca, balkon, ön, arka mevki değişse de hepimiz seyirci koltuklarındayız neticede...
Görevimiz ipek olur, keten olur, kağıt olur; mendillerimizi burun direklerimize dayayıp, içimizi çeke çeke, "ah" ederek, "vah" ederek ağlamak rolünün ömrü nihayete eren aktörlere...
Onu bile yaptırmıyorlar!
Temiz pak bir acı bile çektirmiyorlar insana; murdar ediyorlar!
Kâh medya siyasetin kuyruğuna takılmış, kâh siyaset medyanın kanatlarında bir olmuş dumura uğratma operasyonu düzenliyorlar asgari aklımıza!
***
"Bu kaçıncı alçak, hain, kahpe, aşağılık, korkunç, dehşetengiz vs. vs. saldırı" hepimiz tanığız...
Buna rağmen, hem de en "tecrübeli" muhabirleri haber kanallarının, "Ankara yaşadı ama İstanbul uzun zamandır böyle bir terör saldırısı yaşamamıştı" diye, şehre hâkim olan "şok"un sebebini izah ediyorlar yüzlerinde konuya en uygunundan bir "hayret"le...
Oysa...
12 Ocak 2016. Sultanahmet'te, yani dünkü saldırıyla aynı bölgesinde şehrin, -yine tarihi yarımadadaki -canlı bomba saldırısı daha senesini doldurmadı!
Devam ediyor "duruma vakıf" muhabir hanım:
- Çok uzun zamandır, İstanbul, doğrudan polisi hedef alan bir saldırıyı yaşamamıştı...
6 Ocak 2015. Yer, yine Sultanahmet, yani yine dünkü saldırıyla aynı bölge. Canlı bombanın hedefi Turizm Şube Müdürlüğü'ne bağlı polis kontrol noktası değil miydi? Orada da dünkü gibi, kim bilir üniversitelerin hangi bölümlerinden mezun olup da, alanlarında iş bulamadıklarından polis olan "atanamayan şehitler"i uğurlamadık mı son yolculuklarına?
Bomba yüklü araç mı istersin, el yapımı patlayıcı mı, intihar eylemi mi, silahlı saldırı mı;
Sultangazi, Sultanbeyli, Gaziosmanpaşa, Armutlu, Sarıyer, Okmeydanı;
İstanbul'da saldırıya uğramayan karakol mu kaldı?
***
Hele o "hastane önünden canlı yayın"cılar; hele onlar...
- 3 yaralı Samatya'da, 3 yaralı Haseki'de, 3 yaralı Cerrahpaşa, 3 yaralı Çapa, 2 yaralı Bezmi Alem'de; toplam 15'e yakın yaralı var, bazıları ayakta tedavi ediliyor, durumu ağır yaralı yok...
Bilgi alamıyor olabilirsin, bilgi vermiyor olabilirler, çarpıtma gırla gidiyordur hepsini anlarım da "bilmeden" bilgi vermeyi anlayamam arkadaş! Vermek zorunda mısın o sayıları; kaosu anlat, keşmekeşi, doğru bilgilendirmenin imkânsızlığını, "Vali açıklayana kadar ne desek yalan" de hiçbir şey diyemiyorsan; 10 dakika sonra Vali Bey cümlesine "Milletimizin başı sağ olsun" diye girdiğinde düştüğün durumun farkında değil misin?
Yalancı.
Hem yetkililere, hem onlar tarafından yönlendirildikleri gibi konuşan o muhabirlere soruyorum:
Ne sanıyorsunuz; borsa gibi mi parametreleri vicdanın?
"Çok ambulans geldi ama sadece birkaçı hareketli...", "Hafif yaralılar var"la açtığınız "piyasa", 7 şehitle "dan" diye çakıldığında yüreğimize daha mı az üzülüyoruz sanıyorsunuz? İnfiali mi engellemiş oluyorsunuz mesela böyle yapınca? Hayır öyleyse yok yere "aptal" muamelesi yapmayın kimseye, çünkü sandık kere sandık gördük ki, "infial" yaratıcı yerleri felce uğrayalı çoooook zaman olmuş bu toplumun geniş kesiminin!
Ölenlere rahmet dilerim; cennet olur inşallah makamları...
Kalanlara sabır dilerim; ama uyuşturmasınlar algılarını, 'teslim' olmasınlar, 'takdiri ilahi' deyip de bu "acı"nın müsebbiplerini, bu tiyatronun eli kanlı kuklalarına kapatmasınlar gözlerini... Hiçbir şey yapamıyorlarsa "ah" etsinler; çıkar illa bir yerden...
***
Ha bir de...
Allah genel kültürünüze zeval vermesin elbet ama ancak 10 belki 15 tekrardan sonra düzelttiğiniz üzere "kalfalık" değil "çıraklık eseri" Şehzadebaşı Camii Mimar Sinan'ın... Ve aynı lûgattan feyizle not düşmek isterseniz dünkü terör saldırısını da bültenlerinize;
"Ustalık eseri" diyebilirsiniz tereddütsüz; Mimar Sinan'ın değil tabii!