İstanbul’un Üsküdar ilçesi Kandilli semtindeki korunması gereken alanda Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) tarafından başlatılan ‘rant projesi’ çalışmaları ilerliyor.
Mülkiyetinin Sultan Mahmud-u Evvel Vakfı''na ait olduğu park, mahalledeki tek çocuk parkı, depremde toplanılabilecek tek alan ve aynı zamanda içinde tarihi yapılar da mevcut.
Diken’den Ayşegül Kasap''ın haberine göre, boğazı da gören parkın olduğu bölgede bulunan pastane, alanı genişletip restoran yapabilmek için parkı kiraladı. Mahallelilerin avukatı Onur Cingil, “Şu anda bölgede proje restoran yapımı olarak geçiyor. Nasıl bir kamu menfaati olabilir burada” dedi.
Ranta karşı direnişe başlayan mahalle sakinleri, “Burası bir basketbol sahası ve çocuk parkı. Birden bire önüne çit çektiler, kapattılar. Kiralamadan böyle haberimiz oldu. Sonra da direnişe başladık.” ifadelerini kullandı.
''AMAÇ, VAKIFLARA KATKI SAĞLAMAK''
Altı aydır her pazar park alanında toplanan ve inşaata karşı eylem yapan mahalle sakinleri, yürütmeyi durdurma davası açtı. Davanın avukatlarından Cingil, “Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne dava açtık. Şu anda oradaki süreç devam ediyor. İdarelere başvurularımızda farklı farklı sonuçlar da aldık. Koruma kurulu tarihi yapının koruma statüsünü değiştirdi, yükseltti. Bunu dosyaya sunduk. Şu an orada koruma kurulunun kararı çerçevesinde moloz toplatılmasının dışında bir şey yapılmamakla birlikte yine biz ek yapılacağını öngörerek davamıza devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
Cingil, Gezi Parkı''nın da VGM''ye devredilmesinin ardından vakıflar yoluyla özelleştirmenin ''emsal'' ya da ''pilot'' uygulama olup olmayacağına ilişkin “Bu ilk defa yapılan bir şey değil son da olmayacaktır. Buradaki amaç bu vakıflara bir şekilde kiralık da olsa katkI sağlamak. Bunlara yer edindirmek faaliyetlerinin devam ettirilmesini sağlamak. Uzun yıllardır kiralık işlemi yapılıyor.
Kandilli’de şu anda mülkiyet devri olmadı. Bunu Vakıflar Genel Müdürlüğü kendi kanunu çerçevesinde değerlendiriyor. Çünkü şöyle bir savunmaları var; vakıfların amacı gelir elde edip o gelirle daha fazla hizmette bulunmak. Dolayısıyla biz buraya açtığımız ihalenin iptali ve kira sözleşmesinin iptali davasında da vakıfların dayandığı nokta bu oldu. ‘Biz burayı kiraladık bu gelirle beraber vakıf faaliyetlerini sürdüreceğiz’ dediler. O yüzden bir emsale de ihtiyaçları yok. Bizzat kanunun yazımından böyle bir noktayı buluyorlar.” ifadelerini kullandı.
