Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezinde (UNAM) proje yürüten Doç. Dr. Urartu Şeker, Kovid-19'a yönelik çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.
“KOVİD-19’A KARŞI KULLANILMASINI UMUYORUZ”
Şeker, salgının ciddiyetinin anlaşılmasına paralel olarak şubat başında araştırma grupları içinde Kovid-19 özelinde bir alt çalışma grubu oluşturduklarını ve araştırma planıyla hazırlıkları tartışmaya başladıklarını söyledi. Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı etmeni olan virüse karşı kullanmak üzere tasarladıkları ve üretimini gerçekleştirdikleri bir proteinin Kovid-19'a karşı ilaç olarak kullanılmasını amaçladıklarını belirten Şeker, çalışmalarının Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Aykut Özkul ile iş birliği içinde devam ettiğini bildirdi.
“PROTEİNİ BLOKE EDECEK”
Şeker ayrıca, "Koronavirüsün hücreye tutunmasını engelleyecek proteinler üzerinde çalışma yürütüyoruz. Üretmeyi hedeflediğimiz proteini, Kovid-19'a neden olan virüsün insan hücrelerinin yüzeylerine tutunabilmesini sağlayan proteini bloke etmesi için kullanmayı planlıyoruz. Böylelikle hastalarda virüs parçacıklarının yayılması engellenmiş olacak. Bu bağlamda iki farklı proteinin tasarımı araştırma grubumuzun sahip olduğu genetik mühendisliği ve sentetik biyoloji deneyimi sayesinde hızlıca tamamlandı, şimdi deneysel üretim aşamasına geçmek üzereyiz. Bu aşama tamamlandıktan sonra, Prof. Dr. Özkul ve ekibi, Kovid-19'a neden olan virüse karşı üretilecek proteinin testlerine başlayacak. Klinik öncesi tüm ön çalışmalar sonrasında insanda faz çalışmalarına geçilmesini hedefliyoruz” dedi.
'ÇALIŞMAYI 6-9 AYDA TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ'
Süreçleri kısaltmak için aralıksız çalıştıklarını vurgulayan Şeker, "Çalışmanın 6-9 ay içinde preklinik aşamaları da dahil tamamlanmasını planlıyoruz. Tabii ki süreçleri kısaltmak ve daha hızlı ilerlemek için gece gündüz çalışılıyoruz. Böylelikle enfekte hastalara verilebilecek etkili bir yeni nesil ilacın elimizde olacağını öngörüyoruz. Kovid-19'un devam etmesi beklenen bir süreç olduğu düşünüldüğünde sürekli bir ilaca ihtiyacımız olacağı açık. Bu sebeple orta ve uzun vadede hastalığa karşı bir ilaç geliştirmiş olmayı istiyoruz." ifadelerini kullandı.