Ünlü ekonomist Meriç Köyatası ekonomide yaşanacak depremi şimdi yazdı. Ne Kanal İstanbul ne bildiri tartışmaları olay herkesin cüzdanında olacak

Ünlü ekonomist Meriç Köyatası ekonomide yaşanacak depremi şimdi yazdı. Ne Kanal İstanbul ne bildiri tartışmaları olay herkesin cüzdanında olacak

Doğru Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve ekonomist Meriç Köyatası, mart ayı enflasyon rakamları hakkında değerlendirmede bulundu. Köyatası, “Enflasyon rakamlarında geleceğe yönelik asıl felaket, üretici fiyatlarındaki artış oldu. Mart ayında üretici fiyatları yüzde 4,1, yıllık yüzde 31,2 olmuş. Piyasada durgunluk ve işsizlik nedeniyle, üreticiler üretim maliyetlerindeki artışı tam olarak fiyatlara yansıtamıyor. Ancak bu, şirketlerin zararına çalışmaya devam edeceği anlamına gelmez” dedi.

Doğru Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve ekonomist Meriç Köyatası, sosyal medya hesabı üzerinden mart ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ekonomist Meriç Köyatası, “2021 Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı. Yoksulluk, sefalet ve işsizlik artacak. Yüksek enflasyon, yüksek kur ve yüksek faiz sarmalı devam edecek. Umarım aşağıdaki analiz, amirallerin açıklaması bahanesiyle gündemden düşmez” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Enflasyon Araştırma Grubu (ENA) grubu tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının birbirinden farklı olduğunu belirten Köyatası, "Mart ayına ait enflasyon rakamları açıklandı. Devletin resmi istatistik kurumu TUİK’e göre Mart ayında Türetici fiyatları yüzde 1.08 arttı. Yıllık enflasyon yıllık yüzde 16,2 oldu. Tabii bunlar TÜİK’in enflasyonu... Bir de ekonomi alanındaki bilim adamlarının oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu ENA var. Onların hesabına göre Mart ayı enflasyonu yüzde 3.6 seviyesinde gerçekleşti. Enflasyon rakamlarında geleceğe yönelik asıl felaket, üretici fiyatlarındaki artış oldu. Mart ayında üretici fiyatları yüzde 4,1, yıllık yüzde 31,2 olmuş” dedi.

Ekonomist Meriç Köyatası’nın değerlendirmesinin tamamı ise şu şekilde:

Piyasada durgunluk ve işsizlik nedeniyle, üreticiler üretim maliyetlerindeki artışı tam olarak fiyatlara yansıtamıyor. Ancak bu, şirketlerin zararına çalışmaya devam edeceği anlamına gelmez. İki sonucu olur. Ya fiyatını artıramaz ve iflas edip şirketini kapatır, sonuçta işsizlik daha da artar. Ya da ilk fırsatta fiyatlarına zam yapar.

“SİZ BİRAZ DAHA FAİZ ARTIRIN” BASKISINI GETİRECEKTİR

Tüketici fiyatları ile enflasyonun yıllık yüzde 16, üretici fiyatları ile de iki katına yakın yüzde 31 olması enflasyonun uzunca bir süre daha kontrol altına alınamayacağını, bu yılın enflasyonunun geçen yıldan daha fazla olacağı sinyalini veriyor.

Ani bir şekilde görevden alınan Merkez Bankası Başkanı operasyonu sonrasında oluşan, yüksek kur, yüksek faiz seviyesinin önümüzdeki dönem biraz daha yukarıda seyredeceğini gösteriyor. Şimdi bazı rakamlara bir kez daha bakalım.

TÜİK’in ilan ettiği ve pek de güvenilmeyen enflasyon oranı yüzde 16… Faiz yüzde 19…Üretici fiyatları ile enflasyon yüzde 31…

Bu rakamlar, sıcak para yatırımcılarının, “mevcut faiz yetmez, bırakın faizi düşürmeyi, siz biraz daha faiz artırın” taleplerini ve baskısını getirecektir.

- Merkez Bankası döviz rezervlerinin eksi 40 milyar dolar seviyesinde olduğunu…
- Türkiye’nin bir yıl içerisinde 190 milyar dolar dış borç çevirmek zorunda olduğunu…
- Türkiye’nin ihracat ve turizmde döviz üretme kabiliyetinin azaldığını…
- Devletin iç ve dış borç toplamının iki yıllık vergi gelirine ulaştığını,
- Bu yıl için 190 milyar dolarlık borç çevirmeye ek olarak, 30 milyar dolarlık cari açığı

finanse etmek zorunda kalacağını göz önünde tutarsak, varacağımız sonuç şu olur.

Türkiye orta vadeli istikrarsız yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon çıkmazına girdi.

“MUTFAKTAKİ YANGIN VE SEFALET DEVAM EDECEK”

Faiz de yükselecek, döviz kuru da yükselecek, enflasyonda yükselecek, bütçe açığı da artacak.

Yükselen faiz ve kur nedeniyle, ekonomik büyümeyi bir kenara bırakın, daha da fakirleşeceğiz, iflaslar ve işsizlik artacak…

Mutfaktaki yangın ve sefalet devam edecek.

Ancak ne yazık ki bizim bu analizimiz, amirallerin yerden göğe kadar hak verdiğim bildirisi üzerine, iktidarın suni darbe gürültüsü nedeniyle, gündemden uzak kalacak.

Ancak ne olursa olsun, ben hem ekonomist şapkamla hem de DOĞRU Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı şapkamla bu analizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğim.

Enflasyon rakamları ve siyasal ortam şunu gösteriyor. Mevcut siyasi iktidarın, ekonomi adına alacağı hiçbir ekonomik tedbir kalmadı. Mutfaktaki yangının sönmesi, ekonomide istikrarın sağlanması, işsizliğin giderilmesi için Türkiye’nin demokratik yollarla, en kısa zamanda yapılacak bir seçimle bu iktidardan kurtulması ve kendi kaynakları ile ekonomik kalkınma hamlesine girişmesi şart.

İlgili Haberler