Süha ÇARDAKLI / YENİÇAĞ
Hitit Üniversitesi'ndeki kadrolaşma tartışma yarattı.
Üniversitenin akademisyen kadrosunu görenler büyük bir şaşkınlık yaşarken, neredeyse her akademisyenin kadroda bir akrabasının olması dikkat çekti.
Kadroda yer alan isimlerden bazıları şöyle:
Prof. Dr. Mehmet Demiryürek, Prof. Dr. Meral Demiryürek; Prof. Dr. Menderes Suiçmez, Araştırma Görevlisi Çağrı Suiçmez; Prof. Dr. Faruk Yamaner, Öğretim Üyesi Emre Yamaner, Öğretim Görevlisi Gül Yamaner; Prof. Dr. Ahmet Özalp, Dr. Öğretim Üyesi Sevinç Özalp; Öğretim Görevlisi Hasan Baylavlı, Öğretim Görevlisi Mücella Baylavlı; Öğretim Görevlisi Ömer Faruk Akmeşe, Araştırma Görevlisi Sıdıka Akmeşe; Dr. Öğretim Üyesi Ömer Can Satır, Dr. Öğretim Üyesi İlknur Tosun Satır; Öğretim Görevlisi Hamdi Öbekcan, Araştırma Görevlisi Mehmet Öbekcan; Doç. Dr. Yakup Çoştu, Dr. Öğretim Üyesi Feyza Çoştu; Şaban Zorlu, Öğretim Görevlisi Muhammed Fatih Zorlu; Araştırma Görevlisi Ömer Dinç, Öğretim Görevlisi Sema Dinç; Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Tolga Çırak, Dr. Öğretim Üyesi Asuman Çırak.
AKADEMİSYENLER'DEN AÇIKLAMA
Yeniçağ’ın haberi sonrası tarafımıza ulaşan Öğretim Görevlisi Hamdi Öbekcan ve Araştırma Görevlisi Mehmet Öbekcan konuya ilişkin yaptıkları açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
"Üniversiteye giriş sürecimizle ilgili her şey açıktır. Haberde yer alan isimlerin bir çoğuda eski rektör Serdar Kılıçkaplan (Ahmet Necded Sezer 2007 yılında atadı) tarafından alınmış isimlerdir ayrıca bir çoğuda üniversitede tanışarak evlenmişlerdir."
YDS’den 80, ALES’ten ise 90 aldıklarını belirten Öbekcan kardeşler, herhangi bir şekilde torpil ve benzerinin söz konusu olmadığını söyledi.
Konuya ilişkin bir açıklama da Prof. Dr. Menderes Suiçmez'den geldi. "İnsanların haksız ve asılsız olarak suçlanmaları, karalanmaları ve lekelenmeleri insanların meslek hayatında ve geleceğinde çok olumsuz etkiler oluşturur. Bu asılsız haberlerin gerçek niyetleri de zaten o insanların önlerinin kesilmesini sağlamak. Bu durumlar yerel basında sık karşılaşılan durumlardır ki bu haber ile ilgili gerekli mercilere gerekli başvurular yapılarak suç duyurusunda bulunulmuştur" diyen Suiçmez, sözlerine şöyle devam etti:
"Beni üzen yıllarca okuduğum ve takip ettiğim güzide bir gazetenin de bu haberi yayınlamış olmasıdır. Üniversitelere girişlerde en az üç sınav sonuçlarına göre değerlendirmeler yapılır ve en yüksek puanları alan bireyler başarılı sayılırlar. Yapılan sınavların sonuçlarına her türlü erişim zaten serbesttir. Bu sınavların büyük bir kısmı merkezi sınavdır. İdealimiz ve Ülkümüz gereği bizler bu ülkenin ve Büyük Türk Milletinin bekasını düşünen, bu uğurda her türlü yıkıcı ve bölücü terör örgütlerine karşı sürekli mücadele eden insanlarız. Hiçbir haksız kazanımı da asla kabul etmeyen Allah'tan korkan insanlarız."
SOSYAL MEDYADAN TEPKİ
Üniversitedeki 'aile şirketi' tarzı kadrolaşmaya sosyal medya kullanıcıları ve Ekşi Sözlük yazarları da tepki gösterdi.
Gelen tepkilerden bazıları şöyle:
AYNI TABLO BİR ÜNİVERSİTE DAHA
Öte yandan benzer bir tartışma da İstanbul Üniversitesi için yaşandı. Yönetimde yer alan isimlerin soy isim benzerlikleri dikkat çekerken Eşki Sözlük'te bu isimlerin yer aldığı bir liste de gündeme geldi.
İşte İstanbul Üniversitesi'nde tepkilere neden olan o kadrolar:
