Tarihler 17 Mart 1978'i gösterdiğinde Ümraniye'de bulunan Mustafa Kemal mahallesi korkunç bir katliama sahne oldu. Memleketlerinden çalışmak için İstanbul'a gelen 5 işçi, başlarını sokacakları gecekondu inşaatı için çalıştıkları sırada TKP terör örgütü mensuplarınca "gelin size daha ev yapımı için yardımcı olalım" denilerek İçerenköy'de bulunan taş ocaklarına götürüldüler.
Yaşanacaklardan habersiz taş ocaklarına, daha iyi bir hayaliyle giden işçiler önce darp edilmeye başlandı. Dakikalar ilerledikçe işkencenin boyutu arttı. Milliyetçi kimlikleriyle bilinen işçiler akla hayale gelmeyecek işkencelere maruz kaldıktan sonra kafalarına sıkılan tek kurşunla katledildiler.
HÜRRİYET GAZETESİ'NİN MANŞETİ
19 Mart 1978 tarihli Hürriyet Gazetesi'nin birinci sayfasının tamamı bu katliama ayrıldı. Gazete şu ifadeleri kullandı: "Vahşet beş kişi kurşuna dizildi" Giresun Görele İlçesi'nden İstanbul Ümraniye'ye yerleşen beş vatandaşımız marksist-leninist bir örgüt tarafından kaçırılarak işkenceyle öldürüldü. Otopsi raporuna göre ikisinin gözleri oyuldu."
5 GÖZÜ YAŞLI EŞ, 11 YETİM!
Ülkücü oldukları gerekçesiyle katledilen işçilerden 23 Yaşındaki Sinan Koca'nın biri 10 günlük olan 3 çocuğu, 29 yaşındaki ağabeyi Cevat Koca'nın 1 çocuğu, 29 yaşındaki Bahri Bilgin'in 7 çocuğu, 27 yaşındaki Ömer Bayraktar'ın 4 çocuğu, Salih Ulu'nun 1 çocuğu yetim kaldı...
CENAZE TÖRENİNE İZİN VERİLMEDİ
Çevrelerinde ağır başlı, kendi halinde olarak tanınan, hiçbir suç kaydı bulunmayan ve hunharca bir şekilde katledilen 5 Ülkücü işçi için İstanbul'da düzenlenecek cenaze töreni valilik ve emniyet kararıyla yaptırılmadı. Katledilen işçiler Giresun'da sessiz sedasız toprağa verildiler.
BAKANIN "SİYASİ DEĞİL" YALANI
Dönemin İçişleri Bakanı ve İstanbul Valisi'nin katliam sonrası yaptığı açıklamalar ise büyük tepki çekmişti.
İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı: "Ümraniye'deki korkunç faciayla ilgili araştırma ve soruşturma sürmektedir. Buradaki cinayetlerin ideolojik mücadele görüntüsü altında gecekondu ticareti yapan çıkarcılarca işlenmiş olabileceğini gösteren belirtiler üzerinde durulmaktadır." dedi.
İstanbul Valisi İhsan Tekin: "Cesetleri bulunan 5 kişinin hiçbir dernek, kuruluş ve sendika ile ilişkilerinin bulunmadığı kesinlikle saptanmıştır."
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu: "Emniyet Görevlileri, Ümraniye'de gereken tedbirleri alsalardı bu 5 kişi ölmeyecekti, insanlık dışı bu cinayetler işlenmeyecekti. Bu 5 kişi ülkücü oldukları için kurulan 'halk mahkemelerinde' vahşice katledilmişlerdir. Bir olaylar zinciri ortaya çıkarmasını istiyoruz"
FAİLLER KAYIP!
Ümraniye Katliamı 18 Ocak 2000 tarihinde Meclis'in gündemine girdi. MHP İstanbul Milletvekili Rahmetli Mehmet Gül'ün verdiği soru önergesinde Ümraniye Katliamı soruldu:
"18 Mart 1978 tarihinde İstanbul Ümraniye’de hunharca öldürülen Ömer Bayraklar, Cevat Koca, Salih Uluğ, Sinan Koca ve Bahri Bilge ile, 19 Eylül 1979 tarihinde Adana’da aynı evde kalan Müslüm Teke, Yılmaz Kızılay, Davut Korkmaz, Ahmet Güleç, Özcan Doruk ve Mustafa Karaca adlı öğretmenlerin katilleri yakalandı mı? Yakalandı ise bunlar kimlerdir ve hangi örgüt elemanlarıdır? Bu şahıslar hangi mahkemede yargılandı ve Türk Ceza Kanununun hangi maddesine göre cezalandırıldı? 1991 yılında yürürlüğe giren infaz yasasından nasıl faydalandılar?"
8 KİŞİ GERÇEKLEŞTİRDİ FAİLLER ARANIYOR!
Mehmet Gül'ün soru önergesine cevap veren dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'ın cevabında ise son derece önemli bilgiler vardı. Tantan, Katliamı 8 kişinin gerçekleştirdiği ve bunların 6'sının hala aranmakta olduğunu belirtti.
"15.3.1978 tarihinde İstanbul İli Ümraniye İlçesi Mustafa Kemal Mahallesinde bir kahvehanede, Ömer Bayraklar, Cevat Koca, Salih Uluğ, Sinan Koca ve Bahri Bilge’nin öldürülmesi olayı ile ilgili olarak, güvenlik görevlilerince yapılan çalışmalar neticesinde eylemin yasadışı silâhlı terör örgütü (TKP/ML-TİKKO)’ne mensup (8) kişi tarafından gerçekleştirildiğinin belirlendiği, bunlardan üçünün yakalanarak tutuklandığı, yasadışı silâhlı örgüte üye olmak ve tasarlayarak adam öldürmek suçundan 1 inci Ordu Komutanlığı 2 Nolu Askerî Mahkemesinin 1980/222 Esas, 1981/426 karar sayıları ile yargılandıkları, olayın firari durumda bulunan diğer (5) örgüt mensubunun aranmasına devam edilmekte olduğu...
Yeniçağ