Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Engin Polat ve eşi Dilan Polat'ın kara para aklama soruşturmasından tahliyeleri sonrası yaptığı açıklamalarla gündem oldu.
Özdağ, özellikle Dilan Polat'ın sosyal medya paylaşımlarına verdiği sert tepkiler ve "Hapishaneden nasıl çıktığını biliyorum" ifadesiyle kamuoyunun ilgisini çekti.
Bu sözleri, toplumsal ve siyasi bir eleştiri olarak görülse de, Özdağ’ın ima ettiği ancak hukuki sebeplerle açıklayamadığı bilgiler merak uyandırdı.
Ümit Özdağ, Sözcü TV'de katıldığı programda bu açıklamalarına dair daha fazla bilgi verdi.
Ümit Özdağ'dan Erdoğan'a teğmenler yanıtı
Ümit Özdağ’dan Polat çiftine flaş gönderme: Nasıl çıktığınızı biliyorum
Özdağ'ın konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:
"PAZARLIK YAPILMIŞ"
"Ben şeffaf siyaset gereği bildiklerimi çoğu zaman halkla paylaşırım. Mili güvenlik meseleleri ile ilgili bir şey olursa bunu paylaşmam ve paylaşmayacağımı da söylerim.
Bu karar çıkmadan önce bir arkadaşım tesadüfen iki politikacı arasındaki konuşmayı ve konuşmanın içeriğini dinlemiş. Bana karar çıkmadan önce yazılı olarak aktardı.
Ben de 'bunu paylaşabilir miyim?' diyerek hukukçularla konuştum. Hukuken paylaşmamın sakıncalı olduğunu ifade ettiler.
Ben de onun için 'nasıl olduğunu biliyorum ama paylaşamam' dedim. Paylaşmam iki siyasetçinin de inkar etmesiyle sonuçlanacak. Bu açıdan paylaşmak hukuken doğru değil.
Çok saygıdeğer bir hukukçu hanımefendi paylaşmam doğrultusunda bir tweet attı. Ben de kendisini aradım ne olduğunu anlattım ve 'paylaşırsam savunmamı üstlenir misiniz?' dedim. 'Hiç yaklaşmam' dedi.
İki kişi arasında bir konuşma olmuş, bir pazarlık olmuş, miktar telaffuz edilmiş. Bana gelen bilgi bu. Bu konuşmayı yapanlar bilsinler ki ben ne konuştuklarını biliyorum."
Ayrıca Özdağ teğmenlerle ilgili Erdoğan'ı şu yanıtı verdi:
"HARBİYELİLER DE BİZİM ÇOCUKLARIMIZI İMAM HATİPLİLER DE..."
"Türkiye'yi kutuplaştırma politikaları ile tehlikeye en çok düşüren kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Erdoğan'ın 'Şimdi milli birliğe ihtiyacım var' demesinin önemli ama inandırıcı bulmadığımı ifade etmek etmiştim.
Soruşturulması gereken Harbiye'de teğmenlerin kılıç çekmesi değil Diyanet İşleri Başkanı'nın minbere kılıçla çıkmasıdır.
Ne yazık ki bugün İmam Hatiplilerin önünde yapmış olduğu konuşmada Harbiyelileri suçlayıp, Harbiyelilerin kılıçlarını neden çektikleri sorusunu ortaya atıp İmam Hatiplilerden alkış beklediğini gördüm.
İmam Hatipliler de bizim çocuklarımız Harbiyeliler de bizim çocuklarımız...
Yarın Türkiye bir sıkıntı ile karşı karşıya kalırsa İmam Hatipliler de Harbiyeliler de Türkiye'nin birliği için Türkiye'nin istiklali için birlikte savaşmak zorunda olacaklar."