TOLGA ŞAHİN/ YENİÇAĞ
Aleyna Çakır’ın ölümünde şüpheli sıfatıyla ifade veren Ümit Can Uygun’un annesi Gülay Uygun’un şüpheli bir şekilde ölü olarak bulunması sonrası aile olayla ilgili Müge Anlı’yı suçlamıştı. Anlı hakkındaki iddialara yanıt verdi.
AĞZINDA MASKE ELİNDE POŞET VAR
Gülay Uygun’un ölümünün şüpheli olduğunu dile getiren Anlı, “Şimdi yapılan ilk tespitlere göre bu bir intihar ama çok enteresan olay yeri fotoğraflarına bakınca o fotoğraflar nasıl medyaya yansıdı o da ayrı bir konu. Çok enteresan şeyler var hanımefendi ormanlık bir alana gidiyor, intihar etmeyi düşünüyor ama ağzından maskesini de çıkartmıyor. Elinde poşetler Ensesinden bir el sıkılmış şekilde. Ben de fotoğrafları gördüğümü yorumluyorum” ifadelerini kullandı.
BU UĞURDA HAYATINI KAYBEDENLER DE VAR
Doğrunun yanında durmak cesaret ister. Bu uğurda hayatını kaybedenler de var, bu uğurda her şeyinden olanlarda var. Olayların üstü örtülmeyecek isteyen istediğini söyleyebilir. Bir tek Aleyna’nın değil, başka olaylarında üstü örtülmeyecek” diyen Anlı özetle şunları söyledi:
MÜFETTİŞLER SORUŞTURMA BAŞLATTI
Efendim dün akşam hepimizi çok üzen bir haberle karşılaştık. Ben çok üzüldüm ne yalan söyleyeyim. Aleyna Çakır cinayet mi intihar mı diye işlerken annesiyle ilgili de bir iddia ortaya atıldı. Aslında o iddiayı ekrana bile taşımadık. Arkadaşlar o iddiaları yayına bile vermediler, kestiler. Yurt annesi olarak tanınan Ümitcan’ın annesi hakkında kesilmiş olmasına rağmen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı müfettişleri soruşturma başlatmıştı. Bunun bilgisini vermiştim. Şimdi şöyle bir şey oldu aslında kimsenin ihbarda bulunmasına bile gerek yok. Ben bilmiyordum hanımefendinin ne vazifede bulunduğunu burada sizlerle beraber öğrendik.
SORUŞTURMA AÇILMASI SUÇLU ANLAMINA GELMEZ
Zaten aile fertlerinden biri kızları gece kulüplerine pazarlamakla suçlanıyor. Bununla ilgili mekan sahibi de dahil olmak üzere çok sayıda ifade ve görgü şahitleri var. Aile fertlerinden bir tanesi de devletin çocukları koruduğu gençleri koruduğu bir yuvada çalışmış, daha sonrada engellilerle ilgili çalışmaya devam ediyor. Aslında bakacak olursanız dünyanın neresinde olursanız olun soruşturma başlatılırdı. Devlet memuru olanlar beni çok iyi bilirler. Devlet memurluğunun doğasında soruşturma vardır. Binlerce müfettişimiz var, eğer devlet memuruysan bunu kabul edeceksin. Soruşturma açılır bazen açığa alınır sonra o soruşturmanın sonucunda görevlerine iade edilir ya da görevlerinden alınır. Soruşturma başlatılmış olması illaki senin suçlu olduğun anlamına da gelmez.
ENSESİNDEN VURULMUŞ OLAY ENTERESAN
Ama hanımefendi iddialara göre dün evden çıkıyor. Bir akrabasına gidiyor daha sonra aile haber alamıyor. Daha sonrada ormanlık bir alana giderek şüpheli bir şekilde bunu özellikle söylüyorum. Tek el silahla ölmüş olarak bulunuyor. Şimdi yapılan ilk tespitlere göre bu bir intihar ama çok enteresan olay yeri fotoğraflarına bakınca o fotoğraflar nasıl medyaya yansıdı o da ayrı bir konu. Çok enteresan şeyler var hanımefendi ormanlık bir alana gidiyor, intihar etmeyi düşünüyor ama ağzından maskesini de çıkartmıyor. Elinde poşetler Ensesinden bir el sıkılmış şekilde. Ben de fotoğrafları gördüğümü yorumluyorum. Bu şekilde intihar ediyor.
“BEN HANIMEFENDİYLE İLGİLİ YAYIN YAPMADIM”
Şimdi ben öncelikle aileye başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin. Devletin kurumları önemli kurumlardır. Ben o yüzden o kurumlarla ilgili soruşturmaları kurumlara bırakma taraftarıyım. Özellikle aile ve çocukla ilgili soruşturmalar kurumlara bırakılmalı. Zaten devlette bunu yaptı ve müfettişlerini görevlendirdi. Müfettişler kızlardan bilgi de almaya başladı çünkü kızlardan çok sayıda mesaj geldi bize. Röportajlarda yapıldı ancak ben bunları yayınlamak yerine müfettişlere teslim etmeyi tercih ettim.
ŞÜPHELİ BİR ŞEKİLDE HAYATINI KAYBETTİ
Söylenenlere göre iki gün sonra hanımefendinin ifadesi alınacakmış. Bize dediler ki whatsapp grubu kurup benim hakkımda bir şey sorarlarsa iyi şeyler yazın diye mesaj çekmiş. Yani hanımefendi devlet memuru olarak bu prosedürün farkında. Fakat ne olurda onunla ilgili değilken konu. Dün şüpheli bir şekilde hayatını kaybediyor.
EN BAŞINDAN BERİ TEHDİT EDİLİYORUZ
Zaten Aleyna’nın ailesi buraya geldiğinden beri hem konuşanlar, hem ATV, hem ben, ailem, bütün mekan sahipleri tehdit ediliyordu. Bununla ilgili de elimde yazışmalar, mesajlar var. Hatta gruplarda yapılan paylaşımların, “gözetimim altındasınız” diye yazılanlarda var. Hep böyle bir tehdit. Bu olayın ardından da yine tabi ki suçlu olan ben oldum onların gözünde. Ben tabi kabul etmiyorum bu suçlamaları.
BEN BU YOLDAN DÖNMEYECEĞİM
Ben gazeteciyim hiç kimsenin tarafı değilim. Ne anneyi ne babayı ne Ümitcan’ı ne Ümitcan’ın annesini ne de babasını tanırım. Ne hanımefendinin fotoğrafını vermişim ne adını vermişim. Aslında bir gazeteci olarak yapılan röportajları yayınlama durumunda olmasına rağmen kurumları zedelememek adına yayınlamamışım. Yoksa yayınlardım. Dünyanın neresine giderseniz gidin bu bir haberdir gazeteci için. Ben tarafsızım. Ben kalbimin doğrultusunda gidiyorum. Bu yayına başladığımdan beri de hep şunun altını çiziyorum. Ne söylerseniz söyleyin. Ne yaparsanız yapın ben bu yoldan da dönmeyeceğim Allah ömür verdiği sürece.
BAŞKA ALEYNA’LAR ÖLSÜN İSTEMİYORUM
Kim nasıl tehdit ederse etsin, kim nasıl yıldırmaya çalışırsa çalışsın benim için önemli olan Aleyna’nın o gece öldürülmesi ya da intihar etmiş olması adli tıptan gelecek rapora bağlıdır. O gelecek raporla belli olur. Ama bir genç kızın ortaya çıktı ki onlarca genç kızın şantaj, tehdit, şiddet, dayak ile kötü yollarsa sürüklenmesi ve onların üzerinden para kazanılması doğru bir şey değildir ve bunun cezalandırılması gerekir. Ben bunu bir kez daha söylüyorum. Kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin ben bunu söylemeye devam edeceğim. Çünkü başka Aleyna’lar ölsün istemiyorum.
İNTİHAR İÇİN HİÇBİR GEREKÇE YOK
Bu bir yıldır politikası kendini oradan çekip, başka yere sürükleme durumu. Keşke olmasaydı o kadar çok üzüldüm ki keşke hanımefendi hayatta olsaydı. Keşke hanımefendi oğluna o kadar ulaşmaya çalıştık. Keşke bizi arasaydı ve deseydi ki böyle böyle yüzleşebilirim o kızlarla da deseydi. Bu kadar olay var sizin oğlunuz üç buçuk aydır neredeyse tüm medya kuruluşlarında oğlu hakkında bu haberler yapıldı, insanlar neden tutuklanmıyor diye feryat figan gitti. Tüm bunlar yaşanırken psikolojisi gayet sağlam kalan bir hanımefendi devlet memurluğunun gerekliliği olan bir soruşturma açıldığı zaman mı intihar eder. Niye etsin hiçbir gerekçe yok. Bunla ilgili hiçbir gerekçe yok. Ben bu konunun da araştırılacağından eminim. Maalesef bir Aleyna öldürüldü mü intihar mı etti konuşurken ikinci bir hanımefendi aynı şekilde hayata gözlerini yumdu.
BUNUN ALTINDA BAŞKA BİR ŞEY VAR
O kişi yeni bir hesap açıyor ve soruşturma başlatıldı diye intihar etti diyor. Yani o zaman herkes intihar etsin. Sizde benim hakkımda Allahsız demişsiniz. O zaman bende gidim intihar edeyim. Böyle bir hayat var mı? Yani bu ne demek bu işlerin peşini bırakın demek. Niye bırakalım. Bırakmayacağız. Ben gazeteciyim ben taraf tutmam arkadaşlar. Olay beni nereye götürürse de giderim gazeteciliğin doğası budur. Buna engel olamazsın. Hepimiz zaman zaman bazı şeylerin ortaya çıkmasını istemeyebiliriz. İstemediğimiz şeylerin içine o zaman girmeyeceğiz. Bunun altında başka bir şey var bu böyle olmuş olamaz.
İŞİN DOĞASI BUDUR
Bu arada çok teşekkür ediyorum. Dünkü ölüm olayı ve yurt olayıyla ilgili de çok sayıda telefon geliyor. Araştıracağız. Hepiniz sağ olun, var olun. Haberciliğin doğasında bu vardır birilerini mutlu etmeye çalışırken birileri de mutsuz olabilir. Ama şu da var kimse kimseye kumpas kurmuyor. Olan neyse gazetecinin görevi bunu ortaya çıkartmaktır. Hoşuna gider gitmez. Zaman zaman ben kendimle ilgili yapılan haberlerden de hoşnut kalmıyorum ama yapamam hiçbir şey, kimseye yapacak bir şeyim yok. Sonuçta işin doğasında bu vardır.
OLAYLARIN ÜSTÜ ÖRTÜLMEYECEK
Olayların üstü örtülmeyecek isteyen istediğini söyleyebilir. Bir tek Aleyna’nın değil, başka olaylarında üstü örtülmeyecek. Doğrunun yanında duran herkese teşekkür ediyorum. Doğrunun yanında durmak cesaret ister. Bu uğurda hayatını kaybedenler de var, bu uğurda her şeyinden olanlarda var. Ama adalet adalettir. Bazı insanlar adaletin yanında durur bazı insanlar da adaletin yanında durmak istemez korkar, siner, çekinir. Siz hangi tarafta olduğunuza kendiniz karar vereceksiniz. Bizim seçtiğimiz yol belli.
