Yeni yılın ilk dakikalarında uluslararası alanda İstanbul'un sembolik mekanı olan Reina'da meydana gelen silahlı saldırının ağır bilançosu turizmcilerin 2017 planlarını alt üst etmiştir.
Türkiye'nin son 10 yıl içinde uluslararası turizm endüstrisindeki konumuna bakıldığında; ülkemize gelen turist sayısında dünya sıralamasında 2005'de 16. sırada iken 2011 ile 2015 yılları arasında mukayeseli üstünlük sağlanarak dünya sıralamasında 6. sırada yer almıştır. 2016 yılında 5. sıraya yaklaşmamız beklenirken son 3 yılı kapsayan verilere göre 20. sıralardan sonra yer alacağımız kesindir.
Ülkemizi ziyaret eden turist sayısının 2016'da önceki 2 yıla göre yaklaşık %35 oranında düşüş kaydetti. Yani 10 Milyon turist kaybı ve bunun sonucunda kayıt dışı girdiler dahil 10 Milyar Dolar'dan fazla gelir kaybı meydana gelmiştir.
2014- 2016 yıllarında ülkemize gelen yabancılar milliyetlerine göre karşılaştırıldığında; esas kaybın ABD ve OECD ile Avrupa ülkelerinden olduğu ve 2017'de de devam edeceği tahmin edilebilir. Rusya ile ilişkilerin düzelmesiyle 2016'da yaklaşık 4,5 Milyonluk turist kaybının büyük bir bölümünün 2017 yılında telafi edilebileceği ve diğer bağımsız devletler topluluğunda artış yaşanacağı ihtimal dahilindedir. Batı Asya ve Afrika'dan 2016'da fazla düşüş yaşanmadı.
Turizm Bakanlığı verilerine göre 2016 yılında önemli oranda artış yaşanan Suudi Arabistan, İsrail, Kuveyt, Cezayir, Tunus gibi ülkelerden 2017 için gelen turist sayısında, Reina olayının bazıları üzerinde etki yaratsa da, yine de fazla bir düşüş yaşanmayacağı ihtimal dahilindedir.
İki gün önce İzmir adliyesine yapılan alçakça saldırının benzerleri 2017'de de devam edebilir. Ancak turizmciler teröre inat kesinlikle pes etmemelidirler. Tanıtımlara devam edilmeli, başta Ortadoğu olmak üzere Çin, Hindistan, Türk Cumhuriyetleri, Latin Amerika, Balkanlar, Kuzey ve Güney Afrika gibi pazarlarda gerekli tanıtım çalışmalarının yapılmasının yanı sıra Mısır ve Libya vatandaşlarına Tunus ve Irak'ta olduğu gibi C1 vize sisteminin uygulanması yerinde olacaktır.
Bakanlığın charter uçuşlarındaki desteğine uluslararası trafiğe açık tüm hava meydanlarının dahil edilmesinde yarar vardır. Bakanlık yetkilileri tarafından vadedilen son 3 yılın ortalaması 1 Milyon Dolar ve üzeri döviz getiren turizmcilere hizmet pasaportunun verilmesi ile tanıtım faaliyetleri hız kazanacak ve ayrıca SGK ve muhtasar ödemelerinin ertelenmesi ile turizmcilerin biraz rahat nefes almaları sağlanacaktır.
Bize göre ne güvenlik ve ne de eğitim kiraya verilemez. Stratejik açıdan önemli turistik yer ve mekanlar özel güvenlik görevlileri tarafından değil devletin tayin edeceği güçler tarafından korunmalıdır. Ayrıca günlük kiralanan konutlarda da ciddi bir kontrol mekanizması mutlaka oluşturulmalıdır.