Yunanistan'ın Costa Navarino kentinde düzenlenen 144. IOC oturumunda, yedi aday başkanlık için yarıştı. Coventry, ilk turda 97 oyun 49'unu alarak başkan seçildi. Diğer adaylardan Juan Antonio Samaranch Jr. 28 oy alırken, İngiliz Lord Sebastian Coe sadece sekiz oy alabildi. Fransa'dan David Lappartient ve Japonya'dan Morinari Watanabe dörder oy alırken, Ürdün Prensi Feisal al Hussein ve İsveç'ten Johan Eliasch ikişer oyda kaldı.
KİRSTY COVENTRY KİMDİR?
41 yaşındaki Kirsty Coventry, Zimbabve'nin en başarılı sporcularından biridir. 2004 ve 2008 Olimpiyatları'nda 200 metre sırtüstü yüzmede altın madalya kazanmıştır. Toplamda yedi Olimpiyat madalyası bulunan Coventry, ülkesinin kazandığı sekiz Olimpiyat madalyasının yedisini elde etmiştir. Aktif sporculuk kariyerinin ardından spor yöneticiliğine adım atan Coventry, 2012'de IOC Atlet Komisyonu'na seçilmiş ve 2018'de Zimbabve Spor Bakanı olarak atanmıştı.
COVENTRY'NİN VİZYONU VE ÖNCELİKLERİ
Coventry, seçim kampanyasında IOC'yi modernize etmeyi, sürdürülebilirliği teşvik etmeyi, teknolojiyi benimsemeyi ve sporcuları güçlendirmeyi vaat etti. Özellikle kadın sporunu koruma konusunda kararlı olduğunu belirten Coventry, kadın sporcuların haklarını savunacağını ifade etti.
SEBASTİAN COE'NUN TEPKİSİ
Seçimde beklediği desteği bulamayan Lord Sebastian Coe, sonuçların ardından Coventry'yi tebrik etti. Coe, "Örgütün başında bir sporcunun olması önemli. Bu, sporcular için iyi bir sonuç." dedi. Coe, Coventry'nin büyük bir görev üstlendiğini ve sporcuların güvenini kazanmasının önemli olduğunu vurguladı.
ZORLUKLAR VE GELECEK PLANLARI
Coventry, 23 Haziran'da görevi devralacak ve ilk Olimpiyatları 2026'da Milano-Cortina'da düzenlenecek Kış Oyunları olacak. Görev süresi boyunca Rusya'nın yeniden entegrasyonu, cinsiyet uygunluğu politikaları, iklim değişikliği ve Olimpiyat Oyunları'nın medya ortamındaki değişimlere uyumu gibi zorluklarla karşılaşacak.
Coventry'nin seçimi, IOC'nin cinsiyet eşitliği ve çeşitliliğe verdiği önemin bir göstergesi olarak görülüyor. Bu tarihi an, spor dünyasında kadın liderliğinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.