Ulusal kimlik uğrunda mücadele putperestlik mi?..

“Liberal-Kapitalist İslam” olmadı, tutmadı, Karl Marx’ın “Bütün kutsallıklar sonunda dünyevileşir” savını haklı çıkarırcasına hepsi birer homoekonomikus oldular ya AKP’li dinciler; başka dinciler “Komünist İslam verelim” demeye başladılar... Son yıllarda zuhur eden İhsan Eliaçık ve Eren Erdem gibilerinin savunusu ve sav’ı, budur kısaca...
Bu akım aslında yeni de değildir, temcit pilavı gibi ısıtılıp yeniden sürülmüştür ortaya. Kökü ta Kurtuluş Savaşı yıllarına dayanır. Birinci Meclisin milletvekillerinden Şeyh Servet, “Ta ki servet içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın” buyruğuna dayanarak, “Komünistlik İslam esaslarına uygundur. Ebubekir komünistti. Müslüman olduktan sonra bütün varını yoksullara dağıttı” demişti.
Eren Erdem’in adıma imzalanmış bir kitabı var elimde, Kırmızı Kedi Yayınları arasından çıkmış. İmza ve kitap için teşekkür ediyorum ama bu kitabın içeriği beni dehşete düşürdü.
Neden? Anlatayım, kitaptan alıntılarla:
-Efendim meğer Adem’in cennette yediği yasak meyve “mülkiyet” miş aslında. Taha Suresi 120. ayette “Sana yasak ağacı/yani mülkiyeti göstereyim mi?” deniliyormuş. Elmalılı tefsirinde mülkiyet sözcüğü yok “çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?” deniyor. Yani Eren Erdem, İslamî Komünizm uğrunda ayet çarpıtıyor. Hani Marx, “Mülkiyet hırsızlıktır” diyordu ya, oraya yamayacak Kur’an-ı Kerim’i de... Alparslan Türkeş, ben gençken, Marx’ın bu savına karşılık olarak “Mülkiyet şereftir” demişti, biz 1968 kuşağı ülkücüleri, ona da karşı çıkmıştık, “Ne şereftir mülkiyet ne de hırsızlık, mülkiyet helalinden elde edilmiş olmak kaydıyla zaruri ve meşrudur” demiştik. Hâlâ da bu anlayıştayız.
- “Din, ideoloji ve dünya görüşü demek” Eren Erdem’e göre. Ben birçok yazımda uyardım bu tür zorlama yorumlara karşı dindar insanları ve İslamcı ideologları “Her şeyi İslam’a uydurmaya kalkışırsanız, İslam’ı her şeye uydurmuş olursunuz, o zaman da İslam kalmaz ortada” dedim. Bunu yine diyorum, vurguluyorum. Yalnız ben de demiyorum, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu aynı kaygıları paylaşıyor. İşte dedikleri: “Din üst bir değerdir, din bir hakikat iddiasıdır, onu şu ya da bu ideoloji ile uyumlaştıramazsınız, yarışa sokamazsınız.”
-Fakat yukarıdakilerden daha elim ve vahim bir durum var Eren Erdem’in savunu ve savlarında. Eren Erdem, “Ulus Devlet” ve “Milliyetçilik” gibi kavramlara açıkça düşmanlık ediyor ve Muhammed Nur Denek adlı yazarın şu ifadelerine aynen katıldığını söylüyor:
“Bir toplum ulusal kimliğini özel görüyor, bu özelliğe sıkı sıkıya sahip çıkma gereği hissediyor, bu uğurda ölmeyi ve öldürmeyi meşru sayıyorsa bu algı artık putlaşmış ve bu algıyla yaşamak putperestliğin ta kendisi olmuştur.
(...) Ulus putunun sembolleri günümüzde; bayraklar, sınırlar, kan bağı, ulusal marşlar, pederşahi önderler, ulusları temsil eden her türlü flama ve figürlerdir. Ulus kimliği üzerinden oluşturulan sınırların kabulü ve bu sanal ayrıştırıcı özellik üzerinden yapılan her türlü tanımlamanın kabulü putperestlikle tanımlanabilir.”
İşte Ulusal Kanal’ın parlattığı, Halk TV’nin parlatmaya devam ettiği, bazı milliyetçilerin de sevdiği Eren Erdem bu... Gerçek fikirleri bilinsin de herkes ona göre tavır alsın...

Yazarın Diğer Yazıları