Yüzde 100’ü aşan inşaat maliyet artışı ve talep, konut fiyatlarını yükseltti.
TSKB(Türkiye Sınai Kalkınma Bankası) Gayrimenkul Değerleme tarafından yapılan araştırmada çıkan sonuçlara göre, sıfır konuta ulaşmanın ne kadar zor olduğu ortaya çıktı. İstanbul’da konut talebinin canlı olduğu 12 ilçede yapılan araştırmada, standart bir yeni binada en ucuz konut Esenyurt’ta bulunmaktadır. Bölgede metrekare satış fiyatı 12 bin liradan başlıyor. Merkezi ilçelere yönelince ise metrekare fiyatı 95 bin liraya çıkıyor. İstanbul’da site içinde yeni bir ev almak istediğinizde ise en uygun metrekare fiyatı 30 bin TL. Yani 100 metrekare en ucuz ev 3 milyon liradan satılıyor. Yine merkezi ilçelere bakıldığında ise sadece 1 metrekarenin fiyatı 200 bin lirayı aşıyor.
3 BÜYÜKTE EN UCUZ ANKARA
Değerleme şirketi Ankara ve İzmir’de de yeni konut fiyatlarını da inceledi. Buna göre İzmir’de yeni bir binada en ucuz evin metrekare fiyatı 6 bin 500 lira olsa da birçok ilçede 10 bin lira bandının aşıldığı görülüyor. En yüksek metrekare fiyatına bakıldığında ise rakam 85 bin liraya kadar çıkıyor. 3 büyük ilde en uygun yeni konut seçenekleri ise Ankara’da. Çankaya, Keçiören ve Yenimahalle dışındaki ilçelerde metrekare fiyatı 10 bin liranın altında seçenek var. Hatta merkezi olmayan noktalarda fiyatlar 4-5 bin lira bandına düşüyor. Başkentte en yüksek fiyatlara bakıldığında ise metrekare satış fiyatı 50 bin lirayı buluyor.
KONUT FİYATLARI NEDEN ARTTI?
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, konut fiyatlarındaki artışın 2021 yılı ekim ayından itibaren sürdüğünü belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“2022 yılında da konut fiyatlarındaki artış önemli bir başlık olarak gündemde kalmaya devam ediyor. Yeni konut fiyatı araştırmasını bu yıl nisan ayında da yapmıştık. Ortalama artışın geçen 5 aylık sürede İstanbul için yüzde 47, Ankara için yüzde 22.5, İzmir için de yüzde 24 mertebelerinde olduğunu gözlemledik. İstanbul’da 5 ayda yüzde 60’ın üzerinde artış olan ilçeler de var. Bu anlamda 2022’nin önceki yıllardan oldukça farklılaşması dikkat çekiyor. Bu farklılaşmanın nedenlerini irdelediğimizde enflasyonist ortam, mevduat yatırımının reel olarak paranın değerini koruyamaması, arz-talep dengesi, inşaat maliyetlerindeki artış hızı ve artış oranının yüksekliği, talep canlılığına karşı arza yeni eklenen birim sayısındaki azalma gibi etkenler öne çıkıyor.” Maya, “5 aylık bir dönemde bu denli hızlı artışların yılın son çeyreğinde bir miktar hızını düşüreceğini öngörmek mümkün” ifadelerini kullandı.