Hükûmet, Haziran 2022 tarihinde “Ev sahipleri yıllık kira artışını yüzde 25’ten fazla yapamayacak.” diye bir kanun değişikliği yapıyor.
Kiracıları korumak amacıyla alındığı söylenen bu kararın mantığını bilen var mı?
Öncesinde yıllık artışlar Tüketici Fiyat Endeksi’ne göre yapılıyordu. Ve kontratlar da buna göre düzenlenirdi. Yani alım satımı yapılan her şeyin fiyatı ne kadar artmışsa kira artışı da o kadar olurdu. Adaletli olan da bu değil mi?
Resmî olarak açıklanan yıllık TÜFE oranı yüzde 55’lerin üzerinde olan bir ülkede sadece kira artışının yüzde 25 yapılması normal aklın dışında bir şey olmuyor mu?
Bu durum ev sahibi için adaletsiz olmayacak mı?
Bunun sonucu ne alacak? Pahalılığın tavan yaptığı bir ülkede ev sahibi, herhangi bir tamirat işini 6-7 aylık kira bedeliyle yapmak zorunda kalmayacak mı?
Bunun sonucu ne olacak? Ev sahibi-kiracı anlaşmazlığı olmayacak mı?
Kiracılarla ev sahiplerinin normal şartlarda bile anlaşmaları büyük güçlükler taşırken bir de böyle bir karar, anlaşmazlıkların artmasına sebep olmayacak mıydı? Bunu bilmek için çok mu akıllı olmak lazımdı?
Hatta öyle ki, AKP Milletvekili Şamil Tayyar bile düzenlemeyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Kayıt dışılık artar, daha kötüsü yeni sosyal ihtilaflar doğar. Karar gözden geçirilmeli" demişti.
Nitekim, gazetelerden aldığım şu haberleri bir okur musunuz?
- Bursa Yıldırım’da ev sahibi Ümit Er’i öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Metin Aydın, 1400 lira olan kirasını 6 bin liraya çıkarttığını söyledi. Mahkemede “Yüzde 25 zam yapmasını istedim. Kabul etmeyip kardeşiyle tehditler yağdırdı. Onu öldürmek benim kaderimdi” dedi ve ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.
- İzmir Torbalı’da kiraya yüzde 25 zam yapmak isteyen kiracı, ev sahibi Ahmet Alkan’ı sokak ortasında tabancayla öldürdü.
- Tokat’ta ev sahibi Sabit Ülker eski kiracısını bıçaklayarak öldürdü.
- Adana’da ev sahibi ile kiracısı arasında çıkan kavgada 3 kişi yaralandı.
- Dün Edirne, İstanbul ve Zonguldak’taki kira kavgalarında tüfek, tabanca, satır ve balta kullanıldı.
Ruh halinizi karartmamak için uzayıp giden bu tür haberleri burada kesiyorum.
Kiracı-ev sahibi kavgalarında sadece 2023 yılında 20 insan öldürülmüş ve 50’den fazla kişi de yaralanmış.
Halen mahkemeler ve arabuluculuk nezdinde, 4 milyona yakın ev sahibi-kiracı nizalı durumda. Yazık.
Belki bu kavgaların tek sebebi yüzde 25 kira artışı değildir ama mantığı olmayan böyle bir artış fikrinin anlaşmazlıkların üzerine tuz biber ektiğini kim inkâr edebilir ki?
Burada Liderin Kitabı’ndan aldığım birkaç cümlemi yazmak istiyorum:
*Adalet ne zayıfın koruyucusudur ne de güçlünün; haklı kimse onun koruyucusudur.
*Adalet, haklı olan zayıfın koruyucusuysa adalettir; sırf zayıftan yanaysa zulüm olur.
*Adaletli kararlar kafalara hükmeder; haksız kararlar ise insanları düşman eder.
*Toplumu ilgilendiren adaletsiz bir karar, bir bardak bulaşık suyunun bir yayık ayranı bozduğu gibi halkı bozar.
*Adalet düzendir, adaletsizlik ise kargaşa; insanların birbirini yediği dünyada, yaşayabilirsen yaşa.
*Her türlü düzen adaletle sağlanır; adaleti dosdoğru uygula.
Şimdi de çıkmış Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek “Kirada yüzde 25 sınırının sürmesi için bir sebep yok. Çok büyük ihtimalle devam etmez.” diyor. Hâlâ “Büyük ihtimalle” diyor. “Bayram geçtikten sonra sazı duvara as.”
Bu arada bizim aile olarak 3 ayrı yerde kiracı konumunda olduğumuzu da belirtmek isterim. Ve yıllık artışlarımızı da TÜFE oranında yaptık.
Hukukta kuraldır; Kanunlar ihtiyaçtan doğar.
Soru şu: Ülkede ne değişmişti de yüzde 25 artış kararı alınmıştı?
Peki, şimdi ülkede değişen nedir ki, eski hâle dönülüyor?
Şimdi samimi bir şekilde soruyorum: Bu şekilde bir artışa gidilmesinin sebebini bilen var mı?