Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 23 Mayıs tarihinde Almanya’nın Leipzig kentinde düzenlenen Uluslararası Ulaştırma Forumu’na özel jetle gitti.
Uçağın sahibinin Saray inşaatını yapan Rönesans Holding olduğu ortaya çıkarken kamuda tasarruf önlemlerinin konuşulduğu bu günlerde Uraloğlu, holdingin TC-REC kuyruk tescilli uçağıyla seyahat ettiği belirtildi.
Gazeteci Fatih Altaylı, kendi YouTube kanalında Uraloğlu’nun özel jetli yolculuğunu şu sözlerle eleştirdi:
“S*ÇTIM, SIVIYORUM. S*ÇTIM TÜY DİKİYORUM”
Beyefendi kısa bir süre önce yanına topladığı bir grup yancı gazeteciyle Almanya'ya bir kongreye gitti. Tasarruf tedbirleri kararına rağmen uçakla gitti. Bu özel jetin de bedavaya gitmediğini biliyoruz ama Uraloğlu, özel jetin ücretlerini Rönesans Holding’in ödediğini söylemiş. Bunlar sözleşmede ve bu tip imkanların bedelsiz olacağı yönünde madde bulunduğunu söylemiş. Bu şu demek: S*çtım, sıvıyorum. S*çtım tüy dikiyorum, bu o demek. Bu ne sözleşmesi? Yani bu şu demek: ‘Rönesans Holding benim bakanlığımda iş yapıyor, ben bakanlığımda iş yapan bir firmanın uçağını kullanıyorum’ demek. Bu sıvama. Çünkü uçağa binerek zaten sıçtı bu sıvama. Bir sonraki aşama tüy dikmek.
“BİZ SAFIZ, BÜTÜN TÜRK MİLLETİ SAF; TEK UYANIK ABDÜLKADİR URALOĞLU”
Tüy dikme aşaması da şu, ‘Sözleşme gereği’ diyor. Yani ‘Rönesans Holding bize geçiriyor ama biz bu geçirmeye karşılık uçak parası alıyoruz, ondan bizim özel seyahatlerimize sponsorluk yapıyor, bizim özel seyahatleri karşılıyor.’ diyor. Kardeşim bedava mı karşılıyor bunu? Demek ki onun masrafını, üstüne fazlasını fazlasını koyarak demek ki sözleşmeye ekliyor, fiyata ekliyor. Yani hiçbir şey bedava değil. Sen ‘bedava’ diye bize yutturacaksın zannediyorsun Sayın Uraloğlu ama sen ona belli ki normalinden daha da fazla para veriyorsun. Sözleşmeye koydurmuş çünkü bedava değil ve bunu da hepimiz salağız, biz safız, bütün Türk milleti saf; tek uyanık Abdülkadir Uraloğlu yayınlıyor.
“BÖYLE REZİLLİKLER ARTIK ÇOK NORMAL HALE GELMİŞ”
İster sözleşmede ister başka bir yerde. Banane abi? Sonuçta parası bize giriyor mu onun, sözleşmeyle veya sözleşmesiz? Böyle rezillikler artık çok normal hale gelmiş ve bu bakan orada rahat rahat oturuyor. Yani şunun ne anlama geldiğini bizim anlayamayacağımızı düşünecek kadar izansız bir bakan, orada oturuyor.
“YAPILAN DEĞİL DUYULMASI AYIP OLDU”
Bakanlıkta bununla ilgili de kavga var. ‘Bizim özel uçağa gittiğimizi kim sızdırdı’ diyenler var. Bazı mütahitlerde ‘Bizim uçağımızla gittiğiniz zaman sızmıyor bak Rönesans’ın uçağıyla gittiğiniz zaman hemen dışarıya bilgi sızmış’ diyenler var. Gazeteciler arasında kıyamet kopuyor ‘Bunu kim medyaya haber verdi’ diye. Oradaki personel arasında kıyamet kopuyor, ‘Nereden duyuldu bu’ falan diye. Yani yapılan ayıp değil duyulması ayıp oldu. Demek ki bütün bakanlıklarda böyle sözleşmeler var. Diyorduk ya makam arabası veriliyor sözleşmelerde, işte uçak da veriliyormuş sözleşmelerde. Acaba daha neler veriliyor? Mesela o giden gazetecilerin masraflarını bakanlık mı ödedi Rönesans mı ödedi onu da merak ediyorum. Onların orada otel parası var, bilmem ne var onu kim ödedi? Peki İBB gittiği zaman ayıp da onlar gittiği zaman ayıp değil mi? Vicdanlar kanamıyor mu?”