Ukrayna-ABD Anlaşması'nın iç yüzü

Ukrayna-ABD Anlaşması'nın iç yüzü

Ukrayna, değerli nadir toprak madenlerinin çıkarılmasından elde edilecek gelirlerle finanse edilecek ortak fon için ABD ile anlaşma sağladı. Ancak anlaşmanın geleceği belirsiz.

Kiev ve Washington arasında Ukrayna'nın değerli nadir madenlerine ilişkin duyurulan anlaşmanın büyük bir olay olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Teknik olarak bir anlaşma çerçevesi olan, yasal olarak bağlayıcı bir sözleşme olmayan anlaşma ABD Başkanı Donald Trump tarafından “çok büyük bir sözleşme” olarak selamlandı ve Washington, Rusya'nın topyekûn işgaline karşı savunması için Ukrayna'ya sağladığı milyarlarca dolarlık silah ve yardımın bir kısmını “telafi edeceğini” açıkladı.

Anlaşma belgeleri imzalamak üzere 28 Şubat'ta Washington'da olması planlanan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise anlaşmayı “çerçeve anlaşma” olarak nitelendirdi ve ABD'nin kendilerinin devam eden mücadelesine destek vereceğini belirtti.

2025-02-20t111048z-947871436-rc239aaeyjob-rtrmadp-3-global-markets-view-usa-1740594737-e1740594775737.webp

Zelenski, 26 Şubat'ta düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:

Bu anlaşma büyük bir başarı da olabilir, sessiz sedasız da geçebilir. Büyük başarı ise Başkan Trump ile yapacağımız görüşmeye bağlı. Amerika'nın yardımının kesilmemesi hepimiz için önemli.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı Yulia Sviridenko'nun imzalarını taşıyan 17 maddelik, İngilizce ve Ukraynaca dört sayfalık anlaşmanın merkezinde, Ukrayna topraklarındaki değerli madenlerin çıkarılmasından elde edilecek gelirlerle finanse edilecek ortak bir fon önerisi yer alıyor.

Görüşmelerin ilk gününden beri pek çok uzman, anlaşmanın sadece yardım fonunun kurulmasına yönelik bir niyet olduğunu, fiilen kurulmadığını belirtiyor. Bunun tam olarak ne zaman gerçekleşeceği ise belli değil. Bu aynı zamanda fonun gerçekte nasıl görüneceği konusunda da hala çok fazla hareket alanı olduğu anlamına geliyor.

ukraine-zelensky-260225-01-1740589134.jpg

Çerçeve, mevcut gelir akışlarından ziyade gelecekteki gelirlerden bahsediyor ve bu da Naftogaz gibi kuruluşlardan elde edilen geliri bölümlere ayırıyor gibi görünüyor. Devletin enerji devi, hükümet bütçesinin yüzde 15'ine kadar katkıda bulunuyor.

Kiev'in gelecekte devlet tarafından işletilecek kaynak projelerinden elde edilecek gelirlerin yüzde 50'sini fona aktarması öngörülüyor.

Çerçeve anlaşması uyarınca fondan elde edilecek para Ukrayna içindeki projeleri şöyle yönlendirilecek:

Maden yatakları, hidrokarbonlar, petrol, doğal gaz ve diğer çıkarılabilir malzemeler, altyapı, limanlar ve devlete ait işletmeler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere tüm kamu ve özel Ukrayna varlıklarının geliştirilmesi, işlenmesi ve paraya çevrilmesini arttırmak.

İşte Zelenski'nin itiraz ettiği bu madde, paranın ABD silahları ve yardımları için harcanacağını söyleyen önceki taslaklara göre değişti. Dahası, bu tür altyapı projelerinin hayata geçirilmesi yıllar alacaktır.

f2781bc-705.jpg

Philadelphia merkezli bir düşünce kuruluşu olan Dış Politika Araştırma Enstitüsü'nde siyasi risk analisti olan Maximilian Hess, yaptığı açıklamada “Anlaşma, Ukrayna hala savaştayken ve bundan sonraki öngörülebilir gelecekte herhangi bir ekonomik anlam ifade etmek için çok belirsiz” dedi.

RFE/RL'ye konuşan Hess, “Trump'a istediği manşeti kazandırırsa ve Ukrayna'ya desteğin devam ettiğini görürse, o zaman bu Ukrayna için çok iyi bir anlaşma olur” dedi.

o8jabf5ldwq-image.png

Kiev Yeni Jeopolitik Araştırma Ağı'nı yöneten Mikhaylo Samus da önemli olanın nihai anlaşma olduğu konusunda hemfikir. Bu arada hem Trump'ın hem de Zelenskiy'nin bunu bir kazanım olarak göstereceklerini belirtiyor.

Samus, “Ukrayna açısından bu, Trump yönetimiyle yaşanan çatışmayı durdurma girişimi,” dedikten sonra sözlerine şöyle deva etti:

Trump açısından ise bir sonuç aldığını göstermek istiyor. Bu, Trump'ın 'vergi mükelleflerimiz için tazminat aldık' diyebileceği anlamına geliyor. Bu Amerikan seçmenine bir şey söyleme çabasıdır: 'Görüyorsunuz, bir zafer daha kazandık'.

53500242704-4a6592122c-k.jpg

'MAKUL, ADİL, YENİ SÖMÜRGECİ VEYA EMPERYAL DEĞİL'

Zelenski'nin Trump'la 2019'da ABD milletvekilleri tarafından ilk kez suçlanmasına kadar uzanan sorunlu bir geçmişi var.

Trump'ın başkanlığa geri dönmesinden bu yana Ukraynalı lider, bu arka planın silahlı kuvvetlerinin çaresizce ihtiyaç duyduğu silah tedarikini aksatmamasını sağlamak için çaba sarf etti. Trump Zelenskiy'e hakaret etti, ona diktatör dedi, yanlış bir şekilde savaşı Ukrayna'nın başlattığını öne sürdü ve mümkün olan en kısa sürede yeni bir başkanlık seçimi talep etti.

Bunlara bir de Cumhuriyetçi Parti içinde ABD'nin dünyanın dört bir yanındaki dış yardım taahhütlerini geri çekmeye yönelik güçlü bir baskı eklendi.

Ukrayna'nın hem nadir toprak mineralleri olarak adlandırılan hem de lityum ve titanyum gibi diğer değerli metalleri içeren minerallerine girin. Nadir toprak mineralleri savunma teknolojilerinin yanı sıra piller, bilgisayarlar ve cep telefonları gibi ürünlerde de kullanılıyor. Lityum da piller için önemli bir bileşendir; titanyum ise diğer şeylerin yanı sıra uçak imalatında kullanılır.

ABD'nin bu değerli madenlere erişim için Çin ile rekabet halinde olduğunu düşünen Trump yönetimi yetkilileri, tedariki kilitlemeye öncelik verdi. Grönland bu yüzden öncelikliydi.

Şimdi Ukrayna da öyle...

xdpjngevwpijea6s73ro.jpg

Anlaşmanın dilinde olduğu gibi, Ukrayna'nın tam olarak ne kadar nadir ve değerli mineral zenginliğine sahip olduğu konusunda da bazı soru işaretleri var.

Ukrayna Jeolojik Araştırmalar Kurumu, ülkenin önemli miktarda nadir toprak ve diğer değerli minerallere sahip olduğunu söylüyor; ancak bunların büyük bir kısmı Rusya'nın kontrolü altındaki bölgelerde bulunuyor.

Dahası, ABD Jeoloji Araştırmaları bu rezervlerin abartılmış olabileceğini öne sürüyor. S&P Global tarafından hazırlanan bir araştırma raporu da Ukrayna'nın tahminlerinin onlarca yıllık araştırmalara dayandığını söyleyerek şüphe uyandırdı.

Ukrayna'nın lityum, titanyum ve hatta uranyum yatakları, petrol ve doğalgaz yatakları gibi oldukça köklü.

63606bc2-2ff6-49f5-982c-9b144ab0acc0.webp

Zelenski ve müzakerecileri için küçük bir zafer niteliğinde olan anlaşma, Ortak Yeniden Yapılandırma Fonu'ndaki gelirlerin “Ukrayna'nın güvenliği, emniyeti ve refahını” desteklemesi çağrısında bulunuyor. Ancak anlaşmada bunun sadece nihai fon anlaşmasında tanımlanacağı belirtiliyor.

Bu, daha önceki taslaklara ve fon gelirlerinin ABD tarafından tedarik edilen silahların maliyetinin bir kısmının geri ödenmesine harcanacağını öne süren ABD yetkililerinin açıklamalarına göre bir değişiklik.

Ukraynalı olsun olmasın gözlemcilere göre bu anlaşma her iki lider için de küçük bir zafer...

Kiev Ekonomi Okulu'nda ekonomist olan Natalia Shapoval, X'te yayınlanan bir yazısında dikakt çekici şu fikirlerini paylaştı:

Ekonomik açıdan bu, dışarıdan sermaye çekmek için sağlam bir fırsat - potansiyel olarak her yıl birkaç milyarlık yeniden yatırım yaratacak. Siyasi açıdan bu bir kumar: Zelenski yönetimi daha derin ekonomik bağların eninde sonunda daha iyi güvenlik taahhütleri getireceğine güveniyor. Şimdilik Ukrayna'nın ihtiyatlı bir iyimserlikle ilerlediğini söyleyebilirim.

shapoval-1.jpg

Çek hükümetinin Ukrayna'nın yeniden inşasından sorumlu temsilcisi Tomas Kopecny ise anlaşmayı “her iki ülke için de diplomatik müzakerelerin başarısı” olarak nitelendirdi.

RFE/RL'ye verdiği demeçte Kopecny, “Anlaşmanın kendisini makul ve adil buluyorum, kesinlikle yeni-sömürgeci ya da emperyal değil,” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

Anlaşmanın kendisi temelde Amerikan şirketlerinin, Amerikan iş dünyasının ve Amerikan hükümetinin Ukrayna'nın yeniden inşasıyla sadece kağıt üzerinde değil, somut finansal ve yatırım planları aracılığıyla da ilgilenmesini sağlamanın bir yoludur.

profimedia-0901824812-e1737040219356-1400x500.jpg

GÜVENLİK GARANTİSİ YOK

1994'teki başarısız Budapeşte Memorandumu'nun anıları zihinlerdeki tazeliğini korurken Zelenski hükümeti, uzun zamandır Rusya'nın gelecekteki saldırılarını önlemeye yardımcı olacak güvenlik garantilerine duyulan ihtiyacı vurguluyor.

Ancak Washington'a Ukrayna'nın korunması ya da güvenliği konusunda herhangi bir taahhütte bulunmak Trump yönetimi için hiç de kolay bir iş değil.

Bununla birlikte, bir gözlemcinin diplomatik bir “şaheser” olduğunu öne sürdüğü anlaşmada aslında bir güvenlik maddesi yer alıyor - “Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti, Ukrayna'nın kalıcı barışı tesis etmek için gereken güvenlik garantilerini elde etme çabalarını destekler” - ancak Washington'a herhangi bir taahhütte bulunmuyor. Daha önceki taslaklarda bu madde yer almamıştı.

zelenskiy-trump001.webp

Trump 25 Şubat'ta Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada anlaşmanın Ukrayna'ya “askeri teçhizat ve savaşma hakkı” verdiğini söyledi. Karşılığında aldıklarını ise "çok da önemli olmayanlar" olarak nitelendirdi.

Ancak bir gün sonra kabine yetkilileriyle yaptığı toplantıda ABD'nin güvenlik garantisi vermeyeceği yönündeki ısrarını tekrarladı ve “Çok daha ötesinde güvenlik garantileri sağlamayacağım. Bunu Avrupa'ya yaptıracağız.” diye konuştu.

Washington'daki Atlantik Konseyi'nde uzman olan ve Rusya'da enerji ve madencilik firmaları için çalışmış ve Ukrayna'da yatırımlar araştırmış olan Ed Verona, “Trump'ın ‘Tamam, şimdi Ukrayna'ya yardım edeceğiz’ demek için bir tür vitrin süsü olarak ihtiyaç duyduğu şeyin bu olduğunu umuyor ve dua ediyorum” dedi.

2022-12-21t152544z-1876935286-rc2day9buz53-rtrmadp-3-ukraine-crisis-usa-zelenskiy.webp

Zelenski "kendisine sunulan ilk iki taslaktan daha iyi bir anlaşma elde etmeyi başardı. Bu yüzden Washington'a gidip imza atmaya ve 'Tamam, harika' demeye hevesli,” diyor Verona. RFE/RL'ye verdiği röportajın sonlarına doğru ise dikkat çekici görüşleri dile getirdi:

Belki de bunun Donald Trump'ı yatıştıracağını umuyor. Trump da 'Bakın elimde ne var' diyebilecek. Bu anlaşmayı imzaladılar. Bu Amerika için iyi bir şey' diyebilecek.

gettyimages-1247907942-scaled.jpg