Usta gazeteci Uğur Dündar''ın, 1994''te İSKİ skandalında ABD’ye para kaçırdığı söylenen iş insanı Halil Bezmen’in ABD''deki evine gidişi ve orada Remzi Çelik''e dayak atması sosyal medyada hala sık sık paylaşılıyor.
Kafa TV''de Candaş Tolga Işık’ın konuğu olan Dündar, olayın perde arkasını anlattı.
Dündar, şöyle konuştu:
"SAYIN BEZMENLER LÜTFEN AÇAR MISINIZ KAPIYI?"
"Evde olduklarını sesten fark edince hemen aracımızda bulundukları evin önündeki otoparka geldik. Bir engel, barikat, kapı yok. Asfalt yol sizi Wilshire Road Caddesi''nden o eve götürüyor. Kapıyı çaldım. Sayın Bezmenler dedim. Lütfen açar mısınız kapıyı? Türkiye''den getirdiğiniz paralarla belki bize bir bardak su ikram edersiniz dedim.
"KAPI AÇILMADI"
Şimdi açsa kapıyı ne yapacağım ben? BBC''de öğrettiler. Bir kaçak, gazeteci tarafından kovalanıyor ve gazeteci onun yerini tespit ediyorsa zili çalar, kapı açıldığında o ayağını kapının içine koyar, karşı taraf kapatmaya çalışırken, gazeteci hazırladığı 4-5 önemli soruyu peş peşe sorar, cevap verdi, verdi. Vermedi, çeker ayağını, kapı kapanır, gazeteci çeker gider. Böyle yapacaktık. Kapı açılmadı.
"DAYAK YESEYDİM MESLEĞE DEVAM EDEMEZDİM"
Kapı çalındı, içeriden perde aralandı, bekleyin gibi işaret yapıldı. Ben de kameraman arkadaşıma dedim ki biz şu malikaneyi gelmişken görüntüleyelim bir de anons çekelim. Gele gele Remzi Çelik geldi. Bizi Türkiye''de yeterince reklam ettin dedi. Bizi kaçakçıbaşı yaptın dedi. Çünkü o tarihi ev eşyalarının alıcısı olarak Bezmen gözükmüyor, Remzi Çelik gözüküyor. Ben de uzattım mikrofonu, kardeşim kaçak iş yapmıyorsanız anlatın buyrun. Yayınlayalım. Tabii içeride doldurmuşlar. Heralde bu muhallebi çocuklarını bir hallet sen. Geldiklerine pişman et falan diye doldurmuşlar. Adam bana salladı. Muhallebi çocuğu değiliz. İstanbul''un arka sokaklarında yetiştik. Karagümrük doğumluyum ben. Her şeyi biliriz. Her raconu biliriz ama ben eğer burnu bantlanmış şekilde gelseydim Türkiye''ye tıpkı dayak yemiş bir kovboyun bir daha şeriflik yapamayacağı gibi bu mesleğe devam edemezdim.
"DAYAK YEMEK GAZETECİNİN KADERİ Mİ?"
Önce kameramana hamle yaptı engelledim. Şimdi seni parça parça yapacağım dedi. Kardeşim, dayak yemek gazetecinin kaderi mi? Ben kendimi savundum. Meşru müdaafa. Biz kendimizi savunurken düştü. Burnu kırıldı. Metin Oktay için solu sağından kafası solundan kuvvetli derlerdi. Biz, gitmek üzere hareketlendik. Arabamıza bindik, tam hareket edeceğiz. İçeriden bir bıçak sallaya sallaya geldi. Bir taraftan burnu kanıyor. Biz camı kapadık, kapıları kilitledik. O sırada polis arabaları gözüktü. Daha sonra anlıyorum ki bize perde arkasından bekleyin işareti yapmaları polise haber vermeleriymiş. Haneye tecavüz vs. diye düşünmüş olabilirler.”
"TELEFON ZIR ZIR ÇALDI"
Sorguda birçok kişi tarafından arandığını ve desteklendiğini ifade eden Uğur Dündar, "Uğur abi ben Alaattin Çakıcı, 10 arkadaşımı gönderiyorum. Sana yardımcı olsun. Yok kardeşim ihtiyacım yok. Kapatıyorum, bir başkası. Hep böyle sabaha kadar bir dakika gözümü kapamadın telefon zır zır çaldı. Akla hayale gelmeyen insanlardan, bakanlardan, vekillerden geçmiş olsun mesajları aldım. Unutulmaz bir gece yaşadım." ifadelerini kullandı.