Irak'ın son kalan Türkmen yerleşimlerinden Tuzhurmatu "yanıyor";
"Kak Mesud"un -hani şu AKP kongresinde 'Türkiye seninle gurur duyuyor' tezahüratlarıyla karşıladıkları Mesud Barzani- peşmergeleri zırhlı araçlarla kuşattı kasabayı. Havan topları, roketatarlar, tanklarla saldırıyorlar.
Hani "IŞİD'i vursunlar" diye yollananlar var ya; hıh işte onlar... Yüreğiniz yeterse bakın fotoğraflara, el kadar çocukların bedenlerini nasıl delik deşik yaptılar! Çok değil birkaç aylık mesele; "kimyasal silah"la da vuruldu Tuzhurmatu daha önce.
Türkmenlerin evleri yakılıyor, iş yerleri yağmalanıyor.
"Soykırım"ı işaret ediyor "bölgeden" aktarılanlar.
Ha bir de...
"Peşmerge" dediysem "çapulcu sürüsü" gelmesin gözünüzün önüne; "Task Force Black" dedikleri "özel birlikleri" bunlar "Kürdistan"cı Barzani'nin.
Irak Türkmen Cephesi üyeleri "son nefer", "son mermi" kalana kadar direnecek; "bir kurşun gelirse yüz kurşun ile cevap veririz" diyor ama soran yok;
Kaç yüz kurşunları kaldı ellerinde acaba?
Soran yok;
Zinhar mezhepçi olduğunuzdan filan değil "diğer Müslümanlar da ölüyor" diye filan herhalde "eşit" yaklaşımınızın tezahürü olarak(!) Şii Türkmenleri sınırdan içeri almayıp da katledilmeye terk ettiğiniz için vicdanınız sızlıyor mu? Uykunuz kaçacak mı mesela bu gece? Kan ter içinde o 1 yaşındaki kevgire dönen bebeğin çığlığıyla sıçrayacak mısınız yatağınızdan?
Diyeceksiniz ki "sen sor öyleyse"...
Hangi yüzle!
Tam soracak gibi oluyorum; Kilis geliyor gözümün önüne. "Kelin ilacı olsa" diyorum; utanıyorum! Öyle ya kendi sınırlarında vatandaşlarını koruma kabiliyeti olmayan bir iktidardan "dış Türkler"e yardım eli uzatmasını bekliyoruz hâlâ; hem de "müttefiklerine karşı" yapacak ha!
*
Konya buluşması
Aynı gün yazınca "ay görmedik, duymadık, geç gördük, yetişemedik" oluyor; bir gün öncesinden ilan edelim:
Yarın Konya'dayız.
Kömen Kültür ve Sanat Topluluğu'nun davetlisi olarak, Avukat Zülal Karatay ile birlikte "Üniversitelerde Terör"ü konuşacağız.
İlgilenenler için;
Saat: 14.00
Yer: Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Kampüsü SDKM Malazgirt Salonu
*
Baharat bayrak
Marmaris'te, geçtiğimiz yıl 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda kendince "vatanseverliğini" göstermek, eh tabii biraz da dikkat çekmek için dünyanın en büyük bayrağını, Türk bayrağını yapmaya kalkışan Yaşar Bayar hakkında "bayrak kanununa muhalefet ediyor" diye şikayette bulunmuşlar. Çünkü 250 metrekarelik Türk bayrağını "baharattan" yapmış Bayar. "Bayrağı yere sermiş" yani!
Gönderde bayrak dalgalandırmaktan aciz, teröristler tahrik olmasın diye bağımsızlık alameti olan bayrağı kendi elleriyle indiren ve dahi "bez parçası" varsayan hainlere iade-i itibar kazandırmaya çalışanların 14 yıldır girdikleri her seçimde ülkeyi yönetecek çoğunluğu elde ettiği bir ortamda bu duyarlılık size de trajikomik gelmedi mi!
*
"Dindar Cumhurbaşkanı"na dönmesin de!
İzahı olmayan sözlerinden sonra inanıyorum ki Türk toplumunun ezici çoğunluğunun gözünde zaten yüzde bin "haksız" olan TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ı hedef alan eleştiri/itirazlardaki üsluba, başvurulan ölçülere, öne çıkarılan kavramlara bakınca o meşhur "dindar Cumhurbaşkanı" polemiği günleri geliyor aklıma... Sonra Cumhuriyet Mitingleri... Sonra "endişeli laikler"... Sonra en meşru haklarını, en meşru yöntemlerle kullanan milyonlarca insanı "darbeci", "millet düşmanı" haline getiren propaganda süreci...
"Aman" diyeyim; "ibret" olsun, ders alınmış olsun da bir kere daha haklıyken haksız duruma düşmesin muhalefet ve sözcüleri millet nazarında.
