Bugün size size iki faizden bahsedeceğim biri TC Merkez Bankası’nın yıllık yüzde 20 dolaylarındaki faizi, ikincisi ise TÜVTÜRK’ün yıllık yüzde 60 faizi.
Bir dostumuz 3 yıldır kapısının önünde bekleyen ve kullanmadığı, eski model otomobilinin muayenesi yaptırmak için Ankara’daki TÜVRÜRK Muayene İstasyonu’na götürür. İlgililer kendisinden 226 lira 56 kuruş muayene ücreti ve bu ücretin geciken 3 yıllık faizini isterler.
Yapılan hesaba göre geciken her ay ve kesri için % 5 oranında faiz hesaplarlar. Aylık % 5, yıllık % 60, 3 yıl için ise % 180 faiz hesaplanması sonucu 407.80 lira faiz ödeyeceği kendisine bildirler.
Dostumuz şaşkınlık içindedir. Kullanmadığı eski arabasının muayenesi için istenen ücret ve faizin toplamı 634 lira 37 kuruş etmektedir. Ayrıca, 55 lira da egzoz ölçümü bedeli ile birlikte toplam 689.37 TL.
Bilindiği gibi, Devletin bazı alacakları için son zamanlarda sık sık ‘’vergi affı’’ ya da moda deyimle ‘’yeniden yapılandırma’’ düzenlemeleri yapılmaktadır. Daha öncekilerin ilk bir iki taksiti geçmeden yenisi çıktı.
Bu seferki düzenlemenin iki amacı var birisi seçim yatırımı, diğeri ise Kamunun sıcak paraya duyduğu ihtiyaç. Bu amaçla 18 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazete’de 7143 sayılı Kanun yayınlandı.
Dostumuzun aklına bu ‘’Yapılandırma’ düzenlemesi gelir. Çıkan Kanuna göre faiz yerine Yİ-ÜFE (Yurt içi üretici fiyat endeksi) uygulanmasını ister. Yetkililer ‘’böyle bir düzenleme için kendilerine bir talimat gelmediğini, hesaplanan faizi ve muayene ücretini ödemesi gerektiğini’’ söylerler.
TÜVTÜRK yetkilileri haklı. Onlara bu konuda bir talimat gitmemiş. Bilgi işlem sistemlerinde buna göre yazılım yüklenmemiş.
Oysa, 18 Mayıs 2018 tarihinde çıkan 7143 sayılı Kanunun yani yapılandırma ile ilgili Kanunun 1 nci (1) /b Maddesinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu hükümlerine göre kesilen cezaların da ‘’Yapılandırma’’ Kanunu kapsamına alındığı hükme bağlanmıştır. Kanunun uygulamasıyla ilgili yayınlanan 1 Seri No’lu Tebliğ’de de bu konu ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Ancak, TÜVTÜRK’ün bu Kanunda haberi yok.
TÜVTÜRK, Türkiye’de peryodik araç muayenesinde yetkili tek şirkettir. Şirketin 209 sabit, 5 motosiklet, 76 gezici istasyon ve 16 gezici traktör istasyonu bulunmaktadır. Ayrıca egzoz gazı emisyon ölçümü de yapmaktadır.
TÜİK’in verilerine göre Şubat 2018 tarihi itibariyle Türkiye’de trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı 22 milyon 377 bin 559 adettir. TÜVTÜRK bunların tamamının muayenesini yapmaya tek yetkilidir.
Bu konuda tekel olan TÜVTÜRK;
- Otobüs, kamyon, çekici ve tanker için 305,62 TL,
- Otomobil, minibüs, kamyonet, özel amaçlı taşıt, arazi taşıtı, römork ve yarı römorklar için 226,56 TL,
- Traktör (Römorklu, Römorksuz), motosiklet ve motorlu bisiklet 115,64 TL muayene ücreti almaktadır. Egzoz gazı ölçüm bedeli içinde 55 TL almaktadır. Bu ücretlere KDV dahildir.
Bu muayene ücretleri yıllık olarak T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Habhttps://www.yenicaggazetesi.com.tr/yakin-tarihe-bakisi-degistirecek-hatirat-195032h.htmerleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün genelge ve emirleri doğrultusunda belirlenmektedir.
ÜCRET TÜVTÜRK’E FAİZ İSE HAZİNE’YE
Yukarıdaki ücretler muayene ve egzoz ölçüm bedeli olarak TÜVTÜRK’e, Faiz ise Hazineye adına tahsil edilmektedir. Faiz, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununu 5228 sayılı Kanunla değişik 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre hesaplanmaktadır.
Kanuni düzenlemeye göre; "Muayene süresi geçirilen her ay için muayene ücreti, yetki verilen gerçek veya tüzelkişi ya da alt işleticiler tarafından, % 5 fazlası ile tahsil edilir. Ay kesirleri tam ay olarak hesap edilir." ifadesi yer almakta ve takip eden üçüncü fıkrasında "..... ile % 5 oranında fazla tahsil edilen tutarın tamamı Hazine payı olarak, izleyen ayın yedinci günü akşamına kadar, yetki verilen gerçek veya tüzel kişi tarafından, yıllık gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığı’nca belirlenen bir bildirim ile birlikte ödenir." denilmektedir.
Yani TÜVTÜRK’ Türkiye’de trafik şube ve bürolarına kayıtlı tüm motorlu araçların muayene işlemlerinde tek yetkili bir şirkettir. Rakibi yoktur yani tekeldir, monopoldür. Ballı lokmayı kapmıştır.
TÜVTÜRK’ÜN ORTAKLARI KİM Mİ?
Bu ayrıcalıklı ve para basan şirketin ortakları kimlerdir?
Onu da Soner Yalçın cevaplıyor. 29 Eylül 2015 tarihli SÖZCÜ GAZETESİ’ndeki köşesinde; ‘’TüvTürk! Bakmayın adında “Türk” olduğuna; “Tüv” Almanca'dır, “Technischer Überwachungs Verein.” Yani, ‘’teknik denetim kurumunun’’ kısaltmasıdır. TüvTürk'ün sahibi kim? Doğuş Otomotiv! Ortağı ise, Alman Tüv Süd!’’ Ayrıca, Londra merkezli özel sermayeli fon sahibi Bridgepoint de TÜVTÜRK’ün ortağıdır.
2005 yılına kadar Karayolları Genel Müdürlüğü’ne bağlı Muayene İstasyonlarına çok cüzi ücret karşılığı yapılan muayene işlemleri şimdi ortakları yabancı olan TÜVTÜRK’e yüksek ücretlerle 2005 yılından beri devredilmiştir.
Bankaların yıllık faizinin % 16, 17 ve son zamanlarda yüzde 25 geçtiği bu günlerde 2005 yılından beri TÜVTÜRK muayene ücretlerine yıllık % 60 faizi uygulaması bir soygundur.
Her sözü Kanun olan, Ülkeyi Kanun Hükmünde kararnamelerle yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yüksek faize bir diyeceği olması gerekir. Meydanlarda, salonlarda özellikle de muhtarlara yaptığı konuşmalarında ‘’faizin her kötülüğün anası’’ olduğunu söyleyen Erdoğan’ın konuşmaları hafızalarda tazeliğini korumaktadır.
Kafa tuttuğu, acımasızca eleştirdiği, Parti Genel Merkezine çağırıp fırçaladığı Merkez Bankası Başkanı’nın başında bulunduğu TC Merkez Bankası son bir haftada iki kez faiz artırdı. Sayın Erdoğan’dan ses yok.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanının Londra’da finans kuruluşları ile yaptığı görüşmelerden sonra faiz yükseltmeleri ise ‘’dış güçlere’’ bir diz çökme değil mi?
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek’e göre Türkiye’nin dış borcu 31 Aralık itibarıyla 453,2 milyar dolardır. 2018 de ödeyeceği dış borç miktarı ise 236 milyar dolar dolayındadır.
Doların asıl artış sebebi, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu acil para ihtiyacıdır. Çünkü, borcunu ödemek için dövize en çok ihtiyaç duyan Devlet’tir.
Türkiye’nin erken seçime gitme nedeni de budur. Çünkü, kriz kapıya dayandı, içeriye bile girdi. Seçimden önce patlayacak daha korkuncunu seçim sonuna erteleme kurnazlığı! Bütün telaş bundan kaynaklanmaktadır.