‘Klonlama’ ve ‘çekil’ önerileri Başbakan Erdoğan’ı kızdırdı
BaŞbakan Erdoğan kendisine “siyaseti bırak” çağrısı yapan Bahçeli’ye zehir zemberek cevap verip şöyle konuştu: Partisinin oyunu yüzde 18’den yüzde 8’e indirdikten sonra siyasetten çekiliyorum diyerek siyasette rol almaya devam edenler şimdi ’Başbakan siyaset sahnesinden çekilsin’ diyor. Millet seni tasfiye etmesine rağmen hâlâ niye oradasın?
Erdoğan ‘çekil’ diyen Bahçeli’ye öfkelendi
MHP liderinin klonlama ve ’çekil’ önerileri Erdoğan’ı çok kızdırdı: ’Başbakan siyaset
sahnesinden çekilsin’ diyor. Millet seni tasfiye etmesine rağmen sen hâlâ niye oradasın?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “çekilsin” açıklaması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı fena kızdırdı. Erdoğan, siyaset sahnesinden kimin çekileceğine ancak milletin karar vereceğini söyledi. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, isim vermeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Başbakan bir bilen olarak kenara çekilsin” sözüne sert cevap verdi. Son günlerde bazı siyasetçilerin, yargı sürecinin sonuçlanmasını beklemeden, kendilerini Anayasa Mahkemesi’nin yerine koyup şimdiden yargısız infazlar yaptıklarını savunan Erdoğan, şunları söyledi:
Anlamak imkânsız
“Kim bunlar? Partisini yüzde 18’lerden yüzde 8’e düşüren, seçim sonrasında ’siyaseti bırakıyorum’ deyip, yeniden sahneye çıkan siyaset erbabı... Hani, milletten kırmızı kart gören, milletten ’kenara çekil’ talimatı alan ama yerinden kımıldamayanlar var ya işte onlar söylüyor bunları. Ne diyorlar, ’Başbakan bir bilen olarak kenara çekilsin.’Eee? Oysa demokratik siyasette kimin kenara çekileceğine, kimin ülkeyi yöneteceğine millet karar verir, millet... Anlamak mümkün değil. Siz kim oluyorsunuz? Bu yetkiyi size kim veriyor? Önce siyasi etikten bir nasibinizi alın. Eğer birileri kenara çekilecekse, bunu söyleyecek olan da millettir.” 2002 seçimlerinde milletin bazı liderlere, ’siz kenara çekilin, siz Meclise girmeyin’ dediğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Partisine 10 puan kaybettirip Meclis dışı bırakan bu liderler, milletin ’kenara çekil’mesajını algılamakta zorluk çektiler. Hatta ’çekiliyorum’ dedikleri halde dönüp dolaşıp yine sahne aldılar. Milletin yüzde 47 oy verdiği bir partiye ve liderine bu tür gayrimeşru teklifler yapmak ne milli, manevi değerlerimize sığar, ne evrensel demokratik değerlere sığar.” Başbakan, “Siz rakibinizin bileğini bükecek bir siyaset yapamayacaksınız, daha başarılı bir performans gösteremeyeceksiniz, milletin gönlünde yer edinemeyeceksiniz, ondan sonra ’önümüzden çekilin ’ricasında bulunacaksınız. Siyaset, rakiplerinizden ricada bulunarak, merhamet dileyerek yapılmaz” diye konuştu.
Fırat’ı konuşturmadı
AKP’nin önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan MYK toplantısına Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, “Travma” sözleri damgasını vurdu. Edinilen bilgilere göre; MYK toplantısında Fırat, demeciyle ilgili açıklama yapmak istedi ancak, Başbakan ve MYK üyeleri, “Gerek yok, biz gerekli açıklamaları televizyondan izledik” dediler. Erdoğan, bu konunun fazla uzatılmamasını istediği belirtildi. Bazı MYK üyeleri ise söz konusu demecin bu süreçte gündeme gelmesinin doğru olmadığını ve sıkıntılı bir konu olduğunu dile getirdiler.
TEPKİLER DİNMİYOR
Büyükanıt: İzliyorum
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, AKP’nin 2. adamı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, ABD’nin New York Times Gazetesi’ndeki “Atatürk devrimleri Türk halkında travma yarattı” sözleriyle ilgili olarak “İzliyorum. Değerlendirme yapmak istemiyorum” dedi. Haberde, Fırat’ın Atatürk devrimleri için “Türk toplumu bir travma yaşamıştır. Bir gecede kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri istenmiştir. Dini yaşama biçimleri ortadan kaldırılmıştır” şeklindeki sözlerine yer verilmişti.
BBP: Kabul edilemez
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın sözleriyle ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sözlü soru önergesi verdi. Genç, Erdoğan’a şu soruları yöneltti: “Bu düşünceleri paylaşıyor musunuz? Paylaşmıyorsanız, genel başkan yardımcınız hakkında ne düşünüyorsunuz? Atatürk’ün 1920 yılında yaptıklarını Türk halkı için bir travma olarak kabul ediyor musunuz?”
