Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı
Müslüman Türk Milleti ve çilekeş Anadolu insanı, uzun tarihi geçmişinde bu son yıllarda olduğu kadar, hiçbir zaman böylesine boynu bükük ve koyu bir çaresizlik içinde kalmamıştır. Zira, bir taraftan onun Türklük mayasına dokunan eller, diğer taratan onunu Kur'an ve hadis aynasında görünen o, muhteşem İslami şahsiyetine kasteden diller, hele, hele Türkiyeli kelimesini o kokuşmuş ağızlarına allı morlu televizyonlarda pelesenk edenler, onun millet varlığını inkara kadar gitmişler ve bu yüce milletin ufkunu karartmışlardır.
Bu şüphesiz, dehşetten öte bir vahşet ve Türk Milletine yapılabilecek en büyük bir gaflet bundan öte bir dalalet ve hıyanettir. Neylersiniz Türk milleti bu uzun tarihi seyri içinde hiç bir zaman Türklük mayası ve millet varlığını hiçe sayan ve onu apaçık inkar etmeye kadar ileri giden böyle alçak, böylesine şerefsiz bir hiyanetle asla karşı karşıya gelmemiştir.
Bununla beraber şu da unutulmamalıdır ki, Türk Milleti; Kur'an-ı Kerim'in övgüsü ve Fahr-i Kainat Efendimizin yüce sevgi ve takdirine mazhar bir millettir. Kur'an-ı Kerim'in bir çok ayetlerinde onun Allah(c.c.) katındaki bu yüce mazhariyetleri dile getirildiği gibi, ayrıca Hz. Peygamber de bir çok hadislerinde Onu İslamın yüz akı bir millet olarak görmüş, çok büyük iltifat ve teveccühlerde bulunmuştur..
Nitekim el- Mâide suresinin 54. ayetinde O, Zat-ı Akdes ufukları dolduran gür bir seda ile;, "Allah (c.c.)'ın Türk Milletini çok sevdiği gibi, Türk Milletinin Allahu Tealayı çok derin bir muhabbetle sevdikleri, onların korkmadan çekinmeden Allah yolunda cihad ettiklerini beyan buyurmuş" ve bu milleti âdeta göklere çıkarmıştır Kur'an-ı Kerim'in bu şekilde övgüsüne mazhar dünyada hiçbir millet yoktur.
Görüldüğü gibi, Cenab-ı Hak, bu mübarek Kur'an ayeti ile koca bir İslam dünyasına hitap etmiş ve dil, din, etnik kimlik ve renk bakımından farklı bütün Müslümanların, nerede olursa olsunlar her türlü etnik şövenizm ve taassuptan uzak, sadece Allah rızası için Müslüman Türk Milletini sevmeleri ve ona gerçek manada muhabbet göstermelerini emretmiştir.
Zira, Cenab-ı Hakkın, böylesine çok sevdiği bir kavim ve milleti, bütün Müslümanların sevmesi şüphesiz dini bir vecibe ve bir Tanrı Buyruğu'dur. Zira Müslüman Türk sevgisi onların yine Kur'an'a göre Allah ve Peygamber sevgisini körükleyecek ve onları kabına sığmayan bir cihad eri haline getirecektir.
Bu bakımdan bu ve benzer ayetlerin verdiği yüksek hakikatleri alem-i manada keşfeden bir çok İslam alimi Allah'ın sevgili kulları, Anadolu Evliyaları, hem kalp ve hem de kalemleri ile Türk milletini sevmede adeta bir yarış içinde olmuşlar ve kalplerinin derinliklerinden kopup gelen bu güzel duyguları bir iman gürlüğü ile açıklamışlardır.
Fakat bunlar arasında Seyyid Abdü'l -Hakim Arvasî 'nin bizim nazarımızda çok ayrı bir yeri vardır. Zira Seyyid Arvasi; Türk'e duyduğu bu derin sevgiyi, gönül deryasının derinliklerinden kopup gelen bir iman coşkusu ile açıklamak istemiş ve şöyle demiştir;
"Ben bir Seyyidim! Yani bu demektir ki Türk değilim, ama yer yüzünde bütün Türkler silinse üç Türk kalsa biri ben olurdum. İki Türk kalsa yine biri ben olurdum. Son Türk kalsa da o, yine ben olurdum. Çünkü Türkler olmasa bugünkü manada İslamiyet olmazdı." (Kaplan M.,İşte Necip Fazıl, s.28.)
Evet, Allah'ın nuruna kavuşmak nasıl, bir hidayet meselesi ise, Müslüman Türkü sevmek de bir hidayet meselesi ve bir Yüce Tanrı buyruğudur. Bu bakımdan; Ne mutlu Türk'üm diyebilene! Bunun gururunu duyabilene! Bunun bütün varlığı ile yaşayabilene!
Ne var ki buradan o, ufkumuzu karatan yarasa tabiatlı ve felaket tellallığı yapan o, baykuşlara, bir kere daha sesleniyor ve diyorum ki;
Ne olur Müslüman Türk'e yan bakmayın. Onu hor ve hakir görmeyin. Onun millet varlığına saygılı olun. Mübarek Anadolu topraklarını, bir Filistin, bir Balkanlar coğrafyası hâline getirmekten sakının.
Aksi halde bu gayretullaha dokunacak bir hıyanettir. Değil bu hıyanete kucak açan bedbahtlar, bu hıyanete seyirci kalan zavallıların bile, yakasında Allah'ın eli olacak ve onlardan bu yaptıkları hıyanetin hesabını mutlaka soracaktır.
***
Türklük sevgisini göz yaşına katık edenler için dertleşme telefonu; (0535) 225 83 28
Ne mutlu Türk'üm diyebilene!