Ergenekon adlı pek çok yönüyle karanlık bir operasyonda, özel-büro mail grubunun moderatorünü ve PKK web sitelerinin yıkıcısını bile tutukladılar. Roj TV ana haber, AKP’yi açıkça kutladı. Bu akıl almaz siyaset daha nereye dayanacak belli değil. Sahibi olduğum www.internetajans.com’un geleneksel olarak dağıttığı “Yılın Kuvvacıları” ödüllerinden birini iki yıl önceki törende alanlar arasında Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol da var. O da azılı terörist olarak tutuklananlar arasında. Aslında gündemin sıkı takipçileri, televizyon kanallarından Sevgi Erenerol’u tanırlar, ancak dedesi Pavli Karahisarlıoğlu’nu, diğer adıyla Papa Eftim’i bilmeyebilirler. Türk Ortodoks Patrikhanesinin kurucusu ve Patriği Papa 1. Eftim; İstiklal Madalyası sahibi, Muharip Gazi maaşı alan, Ulu Önder Atatürk’ün büyük saygısını kazanmış, Türkoğlu Türk, Eftim Erenerol’dur.
Papa Eftim, Kuvai Milliye saflarında bizzat mücadele verdiği Kurtuluş Savaşı sonrasında bir muhtırasında şöyle seslenmiştir:
“Bazı Türk gazetecileri beni Türk dostu Papa Eftim diye tanıtmak istediler. Kendilerine bunun yanlışlığını bir çok defa izaha çalıştım. Bir yabancı, Türk dostu olabilir. Fakat benim gibi halis bir Türk’ün, bir yabancı Türk dostu gösterilmesinden incinmemek elde değildir. Ben Türk dostu Eftim değil, Türkoğlu Türk Eftim’im. Biz Hristiyan Türkler de, bütün milletimizle beraber milli istiklalimize kavuştuk ve şimdi övünüyoruz. Ne Mutlu Türküm diyene.”
Papa I. Eftim’in 1968 yılında vefatı üzerine yerine oğlu Turgut Erenerol, Papa II.Eftim adıyla Patrik ve Başpiskopos seçilmiştir. İstanbul Tıp Fakültesi mezunu ve Amerika’da anestezi uzmanı olan Turgut Erenerol aldığı emaneti 31 yıl boyunca tam bir Türk milliyetçisine yakışır şekilde taşımış, 1991 yılında son yolculuğuna İstanbul Müftülüğünün Fatiha’sı ile uğurlanmıştır.
Ermeni soykırım iddiaları ve Kıbrıs sorunu başta olmak üzere tüm milli davalarımızda ’Milli Kuvvetler’le birlikte mücadele eden Türk Ortodoks Kilisesi’nin Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol “Ergenekon Terör Örgütü” suçlamasıyla gözaltına alınmıştır. Hem de Yunanistan Başbakanının Türkiye ziyaretinden bir gün önce. Rum Patriği Bartholomeos, başına buyruk olmak için evrensellik iddialarını açıkça tekrarlıyor, yasadışı olarak “Konstantinopolis Patriği” unvanını resmi yazışmalarında kullanıyor. Ama hakkında hiçbir savcı resmi soruşturma açmıyor. Türkiye başbakanı durumundaki kişi de, Türk devletine bağlı Ortodoks Kilisesi’nin sözcüsünü çete suçlamasıyla gözaltına aldırıyor. Diyelim ki, bu sözcü çete üyesi; bu operasyon Karamanlis’in gelişinden bir gün önce yapılacak bir operasyon mu? AKP hükümeti, ABD ve AB’den ’aferin’ almak umuduyla Türk kilisesi yerine, yasaları ve anlaşmaları tanımamakta ısrar eden Rum kilisesini desteklemektedir. Bu siyaset; yıllardır Rum Patrikhanesi’ni tanımayan, onunla mücadelesini hâlâ sürdüren Türk Ortodokslarının ezilmesi ve Yunan Başbakan’a yapılmış bir jest halini almıştır?
