Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşat Salihi, Kerkük meselesinde Irak merkezi hükümeti ve Peşmerge Yönetimi arasında yapılacak anlaşmalarda Türkmenlerin devre dışı bırakılamayacağını söyledi.
Salihi, Peşmerge Yönetimi'nin Kerkük kentini de kapsayan ve 25 Eylül'de yapılması planlanan referanduma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Peşmerge Yönetimi'nin tek taraflı kararla Kerkük'te de yapmak istediği referanduma ilişkin Irak merkezi hükümetiyle görüştüklerini belirten Salihi, "Bağdat yönetimine açık bir şekilde söyledik; Kuzey Irak idaresi ve Bağdat arasında bir anlaşma bizden habersiz yapılmamalıdır. Çünkü en sonunda söz sahibi taraf biziz. Bizimle ilgili kararların alınmasında ne Bağdat'ın ne de Erbil'in yetkisi var." ifadelerini kullandı.
Erbil ve Bağdat arasında Kerkük'te bir referandumun yapılmasının pazarlık konusu olmasına değinen Salihi, şunları söyledi:
"Eğer, (Kerkük'te) referandumun yapılmasından vazgeçilip, buna karşılık 140'ıncı maddenin uygulanmaya konulması talep ediliyorsa, bu daha tehlikelidir. Açık konuşuyoruz; 140'ıncı madde meselesi, referandumdan daha tehlikelidir. Bunun yerine yasalar çıkarılıp bu bölgelere özel statülerin kazandırılması lazım."
"Sivil direnişe geçme en doğal hakkımız, ateşle oynamasınlar"
Peşmerge Yönetimi ve Kerkük Valisi Necmeddin Keri'in, emrivaki siyasetini Türkmenlere dayatmaya çalıştığını söyleyen Salihi, "Tek taraflı irade üzerimize dayatılırsa, sivil direnişe geçme en doğal hakkımız, ateşle oynamasınlar." uyarısında bulundu.
Salihi, Irak'ta referandumun gerçekleşmesi halinde ülkenin bölüneceğini ve bundan en zararlı çıkacak tarafın başta İran, daha sonra Türkiye, Suudi Arabistan ve körfez ülkeleri olacağı görüşünü savundu.
Kerkük'ün statüsü
ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali sırasında Kürt güçleri, Kerkük'ü fiilen ele geçirmiş, kente yoğun bir Kürt göçü yaşanmıştı. 2005 yılında yazılan Irak anayasasının 140. maddesine göre, Kerkük'ün statüsü, devrik lider Saddam Hüseyin döneminde Kerkük'ten zorla göç ettirilenlerin geri dönmesi, ardından Kerkük'te nüfus sayımı yapılması ve kentin statüsü hakkında bir referanduma gidilerek nihai durumun belirlenmesi olarak öngörülüyordu. Ancak çeşitli nedenler ve anlaşmazlıklar sebebiyle bu madde henüz uygulanamadı.
Bağdat, Kerkük'ün idari olarak merkezi yönetime bağlı olduğunu belirtirken, Kürtler ve özellikle kentte hakimiyet süren Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kerkük'ün Peşmerge Yönetimi'ne ilhak edilmesini talep ediyor. Türkmenler ise buna karşı çıkarak, Kerkük'ün özel bir statüye sahip olmasını istiyor. Kent nüfusu, büyük ölçüde Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşuyor.