TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMA SENARYOLARI

TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMA SENARYOLARI

TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMA SENARYOLARI

Wilson ABD’ye dönünce İngiltere konferansta hakimiyeti ele geçirdi

Türkiye’den alınacak toprakların listesine Kürdistan’ın da katılması İngilizlerin yeni politikalarının bir göstergesiydi. Hatta İngilizlerce 1918 yılında yaz aylarında İngilizlerin gözetiminde bağımsız bir Kürt devleti kurulması göz önüne alınmıştı. Böylece Türkiye’nin Ermenistan ve Mezopotamya arasındaki bölgeyi muhafaza etmesi önlenecekti. Dahası burası İngiltere ve Musul arasında bir supap teşkil ettiği gibi aynı zamanda petrol bölgeleri için de tampon bölge durumundaydı. İngiliz Sivil Komiseri Arnold Wilson 1919’un Ocak ayına kadar İngilizler’in rehberliği altında Lider rolündeki kabileler arasında bulunduğunda 'İngilizlerin yardımı ile bağımsız bir Güney Kürdistan Devleti kurmakla görevlendirildi. A.Wilson ise esas çözümün Kürdistan’ın otonom bir bölge olarak Mezopotamya ile birleşmesinde yattığını belirtti'.
Paris Barış Konferansı’ndaki askerî temsilciler bir rapor hazırlayarak Konferans 'Onlar'ına 5 Şubat 1919’da sundular. Rapor, İngiliz birliklerinin Filistin ve Mezopotamya’yı işgal etmesini ve İtalya’nın Kafkas bölgesini ve Konya civarını işgaline izin verilmesini sağlıyordu. Suriye (Kilikya ve Filistin hariç) Adana, Halep, Humus, Şam demiryolu Fransız birliklerince işgal edilecekti. Eğer Ermenistan ve Kürdistan bölgelerinin işgali ihtiyacı ortaya çıkarsa ve Milletler Cemiyeti isterse Amerika bu bölgelere birliklerini gönderebilecekti. Ancak 1919 sonbaharına kadar bölgeleri paylaşma kararına varılamadı. 12 Eylül 1919’da yapılan toplantıda L. George bağımsız bir Kürdistan kurulmasına Türkler’in izin vereceği taahhüdünde bulundu.
San Remo’da hazırlanan tasarıda ise; yalnızca Trabzon ve Erzurum’la kalmayıp, denize de kıyısı olan bir Ermenistan kurulması isteği ağırlık kazandı. Ermenistan’ın mandaterliği konusunda Amerika’nın isteksizliği İngilizler tarafından burukluk ve serzenişle karşılandı. ABD’nin Ermenistan konusunda takındığı tavır dokunaklı bir yorumla karşılık buldu.
Ancak Wilson’un Amerika’ya dönmesi üzerine Konferanstaki etkisini tamamen güçlendiren İngiltere, bütün proje, plân ve çalışmalarını Sevr Andlaşmasına taşıdı ve orada kabul ettirdi. Sevr Andlaşmasında özerk bir Ermenistan ve Kürdistan’a yeşil ışık yakıldı.
Ermenistan konusunda Amerikan mandaterliği öngörülürken Amerika’ya da atlama taşı olabileceği bir yer verilecekti. Kürdistan’ı da denetimi altında tutan İngiltere bölgede en etkili güç haline geliyordu.
b. Amerikan Politikası ve Wilson Prensipleri’nin Etkisi: Wilson Prensipleri’nin 12. maddesinde, muhtariyetleri sağlanacağı vaad edilen kavimlerin başında Ermeniler geliyordu. Wilson bu maddede bunu açıkça belirtmemekle beraber, Amerika’da Ermeniler lehine yapılan propagandalar ve onlara yapılan maddi yardımlar, hatta ileri gelen devlet adamlarının Ermeniler lehindeki çabaları, Ermenilerin muhtariyetleri sağlanacak kavimlerin başında geldiğini gösteriyordu.
Wilson, Paris Barış Konferansı’na hareket etmeden on gün önce (7 Şubat 1919’da) Temsilciler Meclisinde E.C.Little adlı bir milletvekili, Ermeniler lehinde ve Türkler aleyhinde uzunca bir konuşma yaparak Ermeniler’in, Türkler’in idaresinden kurtarılmasını, bunların Amerika tarafından himaye edilmesini istemişti.       

(Devam edecek)