Televizyonlarda her akşam gördüklerimiz nedir? Yüzlerini bez parçalarıyla gizleyip polis panzerlerine taş ve molotof kokteyli atanlarla dolu sahneler maskeli balo sahneleri midir?
Polis müdürünün suratına inen tokat bir film setinden mi alınmıştı?
Poturlu bir milletvekili yerden taş toplayıp taraftarlarını teşvik ve tahrik ediyordu. Acaba bu adam milletvekili değil de film çeviren bir figüran mıydı?
Sokaklar ateş toplarıyla dolmuş; camlar çerçeveler iniyor; kadınlar çocuklar kaçışıyor; arabasına zarar gelmesini istemeyen adam telaşla arabasını bulunduğu yerden çekiyor. Acaba bu bir aksiyon filmi miydi?
Otobüslerin üstüne binip zafer işaretleriyle kalabalıkları selamlayan peşmerge kılıklı adamlar acaba Güney Amerika ülkelerinden birinin gerillaları mıydı?
Televizyonlarımızın tartışma programlarında her akşam boy gösterip ülkenin bölünmesini tartışanlar hangi ülkeden bahsediyorlar ki! Patagonya’dan mı bahsediyorlar dersiniz?
Adamlar, kadınlar bir araziye doluşmuş. Ellerinde zehir kusan pankartlar; başka başka bayraklar...
Bir adamın doğum gününü kutlayacaklarmış. Adamın bıyıklı resimlerini havaya kaldırmışlar; köyüne doğru gidiyorlar. Kim bu adam; Che Guevera mı?
Adamı önce ev hapsine alacaklar, sonra da serbest bırakacaklarmış. Galiba Nelson Mandela’dan bahsediyorlar!..
Devlet de adamla görüşüyormuş. Evet, evet, Mandela olmalı bu; başka kim olabilir ki!..
İyi ama, bütün bunları Türkiye televizyonlarında seyrediyoruz. Üstelik film sahnesi filan da değil. Hepsi gerçek sahneler. Figüranlar da yabancı filan değil; hepsi bu ülkeden.
Tuhaf. O zaman Türkiye’yi her hâlde ABC partisi yönetiyor. Baksanıza, yönetici parti bu olaylar hiç olmamış gibi davranıyor. Olmuşsa bile sıradan olaylarmış gibi davranıyor. Vatandaşın bir kısmı da hâlâ yönetici partiye oy verecekmiş. Üstelik ülkenin birliği, bütünlüğü için kavga vermiş bir kısım eskiler de yönetici partiye oy verecekmiş.
Demek ki yönetici partinin bu olaylarla ilgisi yok. Her hâlde benim zihnimde ciddi bir karışıklık var. Eskilerden oy isteyen parti ile ABC partisini karıştırıyorum.
Evet, evet, Türkiye’yi ABC partisi yönetiyor olmalı ki benim yönetici parti zannettiğim diğer parti aslanlar gibi yüzünün akıyla meydanlara çıkıp vatandaşlardan oy istiyor. Kafalarını tokuşturan eskilerden oy istiyor. Mevcut olaylar da neymiş ki... O, vaktiyle darbe yapmaya yeltenip örgüt kuranlarla aslanlar gibi mücadele ediyor.
Her gün sokaklar ateş çemberine dönüyormuş, kime ne?
Her gün kepenkler indirtiliyormuş, kime ne?
Her gün kepenk indirmeyenlerin camı çerçevesi kırılıyormuş, kime ne?
Her gün arabalar kundaklanıyormuş, kime ne?
Her gün bölücü pankartlar, sloganlar boy gösteriyormuş, kime ne?
Ülkenin bayrağı yerlere atılıyor, bölücü bayrağı havaya kaldırılıyormuş, kime ne?
Bölücü örgüt, belediyelere eşbaşkan tayin ediyormuş, kime ne?
Bölücü örgütün başı, milletvekili adaylarını belirliyormuş, kime ne?
Bölücüler kanunları çiğniyormuş, kime ne?
Bütün bunları ABC partisi düşünsün. Benim ülkeyi yönettiğini zannettiğim parti bölücü örgütle değil, darbeci örgütle aslanlar gibi mücadele etmiyor mu?
Kafalarını tokuşturan eskiler, doğru yoldasınız; her günkü olaylardan size ne? Ananızın ak sütü gibi helal oyunuz, darbeci örgütle aslanlar gibi çarpışan partiye!..
Ya Allah, bismillah!..
