Türkiye'ye Suudi Arabistan'da 'kral' ayıbı

Türkiye'ye Suudi Arabistan'da 'kral' ayıbı

ABD Başkanı’nı kırmızı halılar serip uçak kapısında bizzat karşılayan Suudi Kralı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nı görevlendirdiği bir heyete karşılattı.

SICAK İLİŞKİLERE SOĞUK DUŞ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Körfez ülkelerini kapsayan ziyaretinin ilk durağı olan Suudi Arabistan'da iki ülkenin geleneksel sıcak ilişkilerine uygun düşmeyen protokol uygulaması yaşandı. Erdoğan'ın uçaktan inişinde  hazır bulunmayan Kral Selman Bin Abdulaziz Al Saud'un tavrı şaşkınlık yarattı.

KATAR'A DESTEK RAHATSIZLIĞI MI?

Kral'ın karşılamadaki tavrının ardında Suudi Arabistan'ın, bu sıralar ciddi sorun yaşadığı Katar'a, Türkiye'nin açık desteğinden rahatsızlık duyulması ihtimalini akıllara getirdi. Kral Al Suud geçen yıl 12 Nisan'da Ankara'ya yaptığı zirayette havaalanında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından karşılanmıştı.

ALANDA BULUŞMA, SARAYDA YEMEK

Suudi yetkililerin refakatında aprondan Cidde Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı Kraliyet Terminali'ne geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ile burada biraraya geldi. Daha sonra Cidde kentindeki Selam Sarayı'nda Kral tarafından verilen öğle yemeğinde geçildi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dün Cidde Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı Kraliyet Terminali'ne hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'ı kapsayan bir Körfez ziyareti yapacağını, Türkiye ile kader biriliği olan bu ülkelerle geçmişte olduğu gibi bugün de siyasi, ekonomik, askeri, kültürel ve beşeri alanlarda yakın ilişkilerin olduğunu söyledi.

Ziyaretin ana gündem maddesini Katar ekseninde yaşanan krizin oluşturacağına işaret eden Erdoğan, "Bizler Körfez'deki kardeşlerimiz arasında ne surette olursa olsun sorun ve sıkıntı yaşanmasını doğru bulmuyor, son hadiselerden de büyük üzüntü duyuyoruz. Bugün Müslümanlar olarak her zamankinden daha çok birbirimize kenetlenmemiz, safları sıklaştırmamız gereken bir zaman dilimi içerisindeyiz. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Filistin'de yaşanan sıkıntılar, acılar ortadadır. Maalesef bu sorunlara her gün bir yenisi ekleniyor. Tüm dünyanın gözü önünde Mescid-i Aksa'da yaşananlar bunun bir örneğidir. Mescid-i Aksa'ya karşı özellikle son bir kaç gündür sergilenen pervasızlıklar, İslam dünyasını derinden üzmektedir" diye konuştu.

Erdoğan, ziyaretinin ilk durağının "Bölgenin büyüğü, akil ülkesi" olarak Suudi Arabistan olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi: "Son yıllarda Suudi Arabistan'la ilişkilerimizi stratejik bir çerçeveye oturttuk. Siyasi, ekonomik, askeri, kültürel, ticari ve diğer alanlarda iş birliğimizi derinleştirirken, Suriye başta olmak üzere bölgesel konularda yakın istişare içinde olduk. Körfez bölgesinin ağabeyi olarak Suudi Arabistan'a Körfez'de yaşanan krizin çözümünde büyük rol düşüyor. Çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi, bu krizi çözebilecek isimlerin başında Kral Selman geliyor. Suudi Arabistan'daki temaslarımın ardından inşallah ikinci durağımız Kuveyt, Kuveyt'e geçeceğiz. Şeyh Sabah'ın bilge liderliğinde Kuveyt, bölgede önemli rol oynuyor. Kuveyt, Körfez bölgesinde yaşanan krizde de tıpkı 2014'teki gibi ara buluculuk rolü üstlenerek, çok değerli katkı sunuyor. Bu ziyaret vesilesiyle Emir Şeyh Sabah ile bir araya gelerek, gelişmelere ilişkin görüş alışverişinde bulunacağım."

Erdoğan, bugün ziyaretinin son durağı olan Katar'a geçeceğini belirterek, "Katar'la ilişkilerimiz de son yıllarda çok güçlü bir gelişme gösterdi. Bölgesel konularda çok yakın diyalog ve iş birliği tesis ettik. Katar, krizin ilk anlarından itibaren aklıselim ve basiretle davranmıştır, sorunun diyalogla çözüme kavuşturulması için ciddi bir efor sarf etmişlerdir" diye konuştu.

Erdoğan, "YPG, ismini Suriye Demokratik Güçleri olarak değiştirdi. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas'ın açıklamasıyla, aslında onların tavsiyesiyle olduğunu öğrendik. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu, şöyle yanıtladı: "Ha Ali ha Veli, değişen bir şey var mı? Yok. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Her ikisi de aynı ve bunların nerede, nasıl cirit attığı hepsi zaten ortada. Aslolan tabelayı değiştirmek değil, içeride ne var, budur. Bunları zaten istihbaratıyla her şeyiyle takip eden bir Türkiye var. Hep söylüyorum, biz bir kabile devleti değiliz. Biz, altyapısıyla her şeyiyle güçlü yapılanması olan bir devletiz, kimin kim olduğunu gayet iyi biliriz. Türkiye'de de arazide dolaşanların içerisinde, onlar orada bu tür isim değişikliklerini yaparken, ama kollarındaki kokartlarla, malum terör örgütünün kokartını taşıyan hatta bölücü terör örgütünün başının resmini dahi oralara koyanları da biliyoruz. Biz bunların hepsinin resimlerini, videoyla vesaireyle hepsine bunları gösterdik. İsim değiştirmişler. Yok, bunları yutmak mümkün değil. Dostlar birbirini aldatmamalı."

Kral Selman Bin Abdulaziz Al Saud bir süre önce ülkesini ziyaret eden ABD Başkanı’nı uçağın kapısında beklemişti

İlgili Haberler