Türkiye’ye euro ve dolarlarla gelenler için en ucuz ülke oldu

Türkiye’ye euro ve dolarlarla gelenler için en ucuz ülke oldu

Dünya yazarı Alaattin Aktaş "Avrupa’nın açık ara en ucuz ülkesi haline geldik" başlığıyla dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. Aktaş yazısında “Ama yanlış anlaşılmasın; bu ucuz ülke olma durumu Türkiye'de yaşayanlar açısından değil, Türkiye'ye ceplerindeki dolarlarla, eurolarla yurtdışından bakanlar açısından” diye uyardı.

Döviz kurundaki artışın yabancılar için Türkiye''yi Avrupa''nın en ucuz ülkesi yaptığını söyleyen Aktaş, Avrupa''da sadece 6 ülkenin satınalma gücü paritesinin Türkiye''nin gerisinde olduğunu belirtti.

Aktaş''ın yazısı şöyle:

Türkiye, kur artışının fiyat artışından daha yüksek olması yüzünden Avrupa''nın yabancılar açısından en ucuz ülkesiydi, bu durum geçen yıl daha da pekişti. Ucuzlukta Avrupa''nın çoğu ülkesine adeta fark atar duruma geldik.

Üzülmeli mi, sevinmeli mi, bilemedik doğrusu. Avrupa''nın en ucuz ülkesi olma durumumuz giderek pekişiyor. Ama yanlış anlaşılmasın; bu ucuz ülke olma durumu Türkiye''de yaşayanlar açısından değil, Türkiye''ye ceplerindeki dolarlarla, eurolarla yurtdışından bakanlar açısından...

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (EUROSTAT) tarafından oluşturulan 2020 yılına ait satınalma gücü paritesi verileri dün açıklandı. Açıklamayı TÜİK yaptı.

Türkiye 2018 ve 2019 yıllarında da Avrupa’nın en ucuz ülkesi durumundaydı. Geçen yıl ise daha ucuz bir ülke haline geldik.

Bu durum Türkiye’de fiyatlar gerilediği için olmadı tabii ki. Kur artışının fiyat artışından daha fazla olması yüzünden böyle bir durum oluştu.

AB 100, TÜRKİYE 32

EUROSTAT verilerine göre Türkiye’nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi geçen yıl 32’ye geriledi.

Türkiye’nin endeksi 2019’da 41, 2018’de 40 düzeyinde bulunuyordu.

Fiyat düzeyi endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırılmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünü gösteriyor. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi 100’den büyük ise o ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre pahalı, 100’den küçük ise ucuz olarak ifade ediliyor.

Türkiye’nin 2020 yılı için 32 olarak hesaplanan fiili tüketime ilişkin fiyat düzeyi AB ülkeleri genelinde 100 euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye’de 32 euro karşılığı Türk Lirası’na alınabildiği anlamına geliyor.

NİYE GİDEREK UCUZ ÜLKE OLUYORUZ?

Son üç yıldaki fiyat düzeyi... 40’tan 41’e, sonra 32’ye... Bu nasıl mı oluyor, çok basit bir örnekle açıklayalım:

“2019’da euro diyelim 5 lira, söz konusu mal ve hizmet sepeti 100 lira, yani bu sepeti 20 euroya alabiliyorsunuz. 2020’ye geliyoruz, euro olmuş 10 lira, bu mal ve hizmet sepetinin fiyatı da 100 liradan 150 liraya çıkmış, artık bu sepet için 20 değil 15 euro yetiyor.”

Yani Türkiye, fiyatlar arttığı halde döviz daha fazla artış gösterdiği için “Türkiye’de yaşayanlar ve TL kazananlar açısından değil, yurtdışında yaşayanlar ve döviz kazananlar açısından” giderek daha ucuz bir ülke haline geliyor.

GELİRİ BİZDEN DÜŞÜK YALNIZCA ALTI ÜLKE VAR

Satınalma gücü paritesine göre Türkiye''nin 2020 yılındaki GSYH endeks değeri 64 olarak hesaplandı. AB ortalamasının 100 olduğunu belirtelim.

Türkiye, 64 olan endeks değeriyle, yani bir anlamda gelir düzeyiyle, yalnızca altı ülkeyi geride bırakıyor. Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan, Kuzey Makodenya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk endeks değeri bizden düşük olan ülkeler. Avrupa’nın 31 ülkesi ise bizden daha zengin.

Satınalma gücü paritesine göre kişi başına fiili bireysel tüketim değerlerinde durumumuz biraz daha iyi. Bu değer geçen yıl 72 oldu. AB ortalaması yine 100.

Bu sıralamada dokuz ülkeyi geride bırakan Türkiye, 28 ülkenin ise gerisinde kalmış durumda.

GSYH endeks değeri 64 düzeyindeyken, fiili bireysel tüketim değerinin 72 ile daha yüksek oluşması, Türkiye’de sağlık ve eğitim gibi hizmetlerin bir kısmının bazı Avrupa ülkelerine göre ücretsiz sunulmasından kaynaklanıyor.

İlgili Haberler